Gecenin sessizliğini bozanların başında motosikletler geliyor. Genelde tüm Çanakkale şikayetçi bu motorlardan. Üstelik trafikte de kural tanımıyorlar.
Ters yol onlar için düz yoldan daha eğlenceli. Düz yolda da araçların aralarından ilerlemek, araçların önüne kırmak, kırmızı ışıkta geçmek sanki doğal hakları gibi davranıyorlar. Kaskları yok, çoluk çocuk üç dört kişi sığışıp bir seleye aynı kural tanımazlıkla ilerliyorlar. Gürültüleri ayrı dert, kuralsız bir şekilde trafik akışları ayrı dert.
Bir de kazaya karışırlarsa tuhaf bir yaratığa dönüşüyorlar. Defalarca gördüm, şeritten değil de, şeridin kenarından gittikleri için dönmek isteyen araçlarca fark edilemiyorlar ve kaza meydana geliyor. Hemen araç sürücüsüne saldırıyorlar, “canıma kast ettin” diye. Tam cehalet.
Bilinçli kullanıcılar da var mı? Vardır herhalde. Ben henüz tanık olamadım araç şeridinde seyahat eden, kaskı takılı, sinyalleri kullanılan, trafik levha ve işaretçilerine uygun vaziyette yol alan motosiklet kullanıcısına.
Ben de motosiklet sürücüsüyüm, ehliyetim bile var (bu durum yani ehliyetli motorcu olma durumu gerçekten ayrıcalık). Ancak bu saydıklarımdan duyduğum rahatsızlık nedeniyle her iki motorumu da sattım. Çünkü Çanakkale tam bir motosikletliler kroluğunu yaşamakta. Onlardan biri olmak istemiyorum doğrusu.
Bir de bisikletli amcalar var Çanakkale trafiğinde. Onlar da tam bir felaket. Bisikletleri ile ölüme gidiyorlar. Her defasında araç sürücülerinin maharetleri sonucu kaza yapmaktan kurtuluyorlar. Yani kendilerine göre onlar yollarında devam ediyorlar ama araç sürücüleri için tam bir kabus olduklarının farkında değiller. Bazen de araç sürücüsünün bile çabaları fayda etmiyor ve kazalar önlenemiyor. Bu bisikletlilerin kazaları bir ilginç. Araçlar onlara çarpmıyor ekseri, onlar araçlara çarpıyor. Çünkü her türlü yeni teknoloji ürünleri ile dolu araçları sürücüleri durdurmayı başarıyor ama bisikletliye ne çare, bodoslama aracın üzerine.
Bu amcaların ve kro ayarı tavan yapmış motorcuların Çanakkale için kabus olmaktan çıkmaları şart artık. Çanakkale trafiğinin kendisine has sorunları zaten var. Otopark yetersizliği başlı başına şehir halkına da, esnafa da sorun olmaya devam ediyor. İskelenin şehrin en kritik caddesinden tahliye edilmesi ise tam bir komedya. Yeni bir iskele alanı arayışı içine girilmemesi bu sorunun yaşanmasına devam edileceğinin ispatı. Yeterli otoparkı olmayan, iskelesi şehrin göbeğinde, yolları artan araç sayısı karşısında aciz kalmış bir Çanakkale’nin motorlu ve bisikletli sorunları günün tuzu biberi oluyor adeta.
Her kesimden insan bu durumdan şikayet ederken bir taraftan da şehir içine ulaşımın bu iki tekerleklilerle olmasının tehlikelerinin yanı sıra faydalarının da olduğunu söylüyorlar. Yani bu durumda iş sivil toplum örgütlerine düşüyor gibi görünüyor. Belki de bu konuya kent konseyi el atmalı diye düşünüyorum. Düzenleyeceği ücretsiz bilinçlendirme kursları ile bu konuda mesajlar içeren afişler, el ilanları ile belki de konuya el atmalı kent konseyi.
Değerli Başkan Kandemir’in bu konuya duyarsız kalmayacağından eminim. Çanakkale hepimizin; motoruyla, faytonuyla, iskelesiyle beraber. Bizler tüm bunlarla beraber yaşayacak bir yapıyı hep birlikte oluşturabilecek güce sahibiz. Yeter ki isteyelim.
YAZARLAR
Yayınlanma: 06 Şubat 2019 - 12:02
Sahip Çıkalım
Gecenin sessizliğini bozanların başında motosikletler geliyor
YAZARLAR
06 Şubat 2019 - 12:02
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir