[spot]Hastane randevusuna gitmeyen, 15 gün içinde aynı bölüme randevu alamayacak. Herhangi bir sağlık problemi için hastaneden 15 gün içinde randevu bulabilen var mı? Ya da randevu bulabilen var mı? Doktorlar neden iş bırakma eylemi yapıyor? Ya da neden yurtdışına çalışmaya gidiyorlar? [/spot]
İlk başta mantıklıymış gibi görünse de randevusuna gelemediği için yeni randevu alamıyorum diye kapıya bir sürü randevusuz hastayı yığabilecek bir uygulamaya da dönüşebilir. Sağlık sistemi kendi sorunlarına doğru teşhisi koyabiliyor mu? Doğru tedaviyi yapabilecek mi? Çoğu insan randevuya gelmiyor diye manipüle ediliyoruz gibi. Milletin sıra bulamaması ve eleştirilerin önüne geçmek için yapılan bir algı olabilir mi? İnsanlar hastanede kuyruk beklemiyor ama haftalarca evde kuyruk bekliyor. Sadece inanmak mı istiyoruz acaba? Randevu sorunu vatandaşa 15 gün randevu vermemekle çözülecek mi? 15 gün içinde 'alabileceği randevu olursa' onu ücretli yapmak daha doğru olmaz mı? Asıl olanı gündeme getirip neden gerçek ülke problemlerine değinemiyoruz? Bu memleketin en kalburüstü, en görgülü insanları bile keyfe keder gittikleri restorana rezervasyon yaptırmayı da akıllarına getiremiyor. Restorana gidince de "nasıl yer olmaz" diye bozuluyorlar. Rezervasyon yaptıran programı değişen ve iptali için restoranı arama nezaketi gösteren var mıdır acaba? Siz bir de mahallesinden çıkmayan, şarkıyı devlet bana bakacak perdesinde okuyan, beğenmediği doktoru en iyi ihtimalle döven adamların halini düşünün. Ortalık nasıl karışmasın?
Politik beklentilerle vasatın üstünlüğünü körüklerseniz, inşa etmeye çalıştığınız düzen üzerinize yıkılmaz mı?
Yeni bir yıla sayılı günlerin kaldığı bugün de, çoğumuzun, "bitsin artık bu yıl" diyecek hali bile kalmadı. Gelecek olan yıldan da belki artık mucize bekleyemiyoruz. Etrafımızda yaşanan olaylar, sindirilmesi zor haberler, buzdolabını açmaya korkan insanlar, her gün karşımıza çıkan haksızlıklar... "Bu böyle olmamalı" bile diyemiyoruz, dersek kaos başlıyor. Kim ortaya çıkarıyor bu kaosu? Yoksa kaos sevdalıları gerçekten var mı? Bir sürü sorgulanacak şey var. Var olanı düşünmeden bazen de kendimizi saksı gibi hissetmemiz gerekebilirmiş. Korkmamak lazımmış, ama yine de insanların haysiyetine zarar verme düşüncesi ile atılan soyut ya da somut hiçbir adımı anlamıyorum. Vicdanım bu kötülüğü anlayabilecek kadar büyük değil. Saksıyı düşün; yanlış düşüncelere kapılan bazı insanların kafasına düşerek o kişiye reset attığına inanılan nesnedir. Genelde: "hayırdır, kafana saksı mı düştü?" şeklinde günlük hayatımızda kullanılır. Saksılar, zeminle kurduğu ilişki taban alanını, bulunduğu ortamla kurduğu ilişki hacmini aşmaz. İçine su koysan durmaz, topraksız da var olur. Yerini sevmeyen çiçektir, saksının öyle bir derdi olmaz. Nereye koyarsan orada durur. Hayattaki rolümüz sadece saksı olmak mı acaba? İyi haftalar.
İyi yıllar.
Politik beklentilerle vasatın üstünlüğünü körüklerseniz, inşa etmeye çalıştığınız düzen üzerinize yıkılmaz mı?
Yeni bir yıla sayılı günlerin kaldığı bugün de, çoğumuzun, "bitsin artık bu yıl" diyecek hali bile kalmadı. Gelecek olan yıldan da belki artık mucize bekleyemiyoruz. Etrafımızda yaşanan olaylar, sindirilmesi zor haberler, buzdolabını açmaya korkan insanlar, her gün karşımıza çıkan haksızlıklar... "Bu böyle olmamalı" bile diyemiyoruz, dersek kaos başlıyor. Kim ortaya çıkarıyor bu kaosu? Yoksa kaos sevdalıları gerçekten var mı? Bir sürü sorgulanacak şey var. Var olanı düşünmeden bazen de kendimizi saksı gibi hissetmemiz gerekebilirmiş. Korkmamak lazımmış, ama yine de insanların haysiyetine zarar verme düşüncesi ile atılan soyut ya da somut hiçbir adımı anlamıyorum. Vicdanım bu kötülüğü anlayabilecek kadar büyük değil. Saksıyı düşün; yanlış düşüncelere kapılan bazı insanların kafasına düşerek o kişiye reset attığına inanılan nesnedir. Genelde: "hayırdır, kafana saksı mı düştü?" şeklinde günlük hayatımızda kullanılır. Saksılar, zeminle kurduğu ilişki taban alanını, bulunduğu ortamla kurduğu ilişki hacmini aşmaz. İçine su koysan durmaz, topraksız da var olur. Yerini sevmeyen çiçektir, saksının öyle bir derdi olmaz. Nereye koyarsan orada durur. Hayattaki rolümüz sadece saksı olmak mı acaba? İyi haftalar.
İyi yıllar.