Ah Sarıçay vah Sarıçay diyesim gelir kimi zaman da tutarım kendimi..
Çok kereler Sarıçay yazıları yazdım. Önümüzde Eskişehir örneği var..Tuna’nın akıp gittiği şehirlere verdiği hayat var. Evet Sarıçay bi Tuna değil ama küçümseme Sraıçay da pek çok şehrin kıskanarak baktığı bir su..
Şimdi..
Sarıçay’ı Tarım Bakanlığı ele alıyor. Islah edilecek. Sarıçay bu kez yeniden doğacak; umarım ve dilerim ki; içinde hayatlar olabilecek bir ıslah projelenir.
Gönül öyle istiyor..
Pek çok kimse Sarıçay’a bir şeyler yapılması için çalıştı, konuştu. İyi ki; yapılmamış, iyi ki bu günlere kalmış. Bugün başlarsak daha iyisini ve içinde hayat olanını yaparız.
Konuya hakim değilim; ıslahla ilgili Ak Parti İl Başkanı Naim Makas’ı aradım, nedir bu konu dedim.
Anlattı..
Biga’da İl Genel Meclisi üyeleri ve Ak Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan ile konuyu Tarım Bakanına açmışlar. Elzem olduğunu, bunun mutlaka ele alınması gerektiği üzerinde durmuşlar. Bülent Turan’ın da bastırmasıyla gözümüz aydın Haziran ayında Sarıçay ihaleye çıkıyor.
Meraklısına: Sayın Turan’ın ve İl Başkanı Naim Makas’ın bu konuyu gündemine alması güzel bir gelişme. İl Başkanı Makas ‘Sarıçay’ın bi kısmı Belediyenin sorumluluğunda ama biz bütününü kapsayan bir çalışma istedik’ dedi..
Kim ki taş taş üstüne koyuyorsa teşekkür ederiz..
Islah çalışması kesin olmamakla birlikte iki etaptan oluşacak. Birinci etap İnönü Köprüsü ile çevre yolu arasında kalan kısmı kapsıyor.
Vallahi oh diyesim var..
2. etap neyi kapsar; görev kime düşer orasını bilmiyorum ama ben yıllardır Sarıçay’ın ekonomiye kazandırılması gerektiğini yazdım.
Ne yazdım ?
Oraya 4 masayı geçmeyen küçük sevimli işletmeler yapalım (bunu Belediye yapsın ama) ve eşinden boşanmış veya eşini kaybetmiş ama kız çocuğu okuyan kadınlara sembolik bi ücret ile kiralayalım. Mesela kira 100 lira olsun..
Asla yanında birini çalıştırmasın, kazancın tamamı işletmeci kadına kalsın..
Bu kiralama sonsuz olmasın, örneğin 4 hadi bilemedin 5 yıl gibi sınır koyalım..
İnsanlar orada para kazansın; şehirde alışıldık yerler dışında fark yaratan sevimli cazibe merkezi oluşsun..
Olur mu, yapılır mı..
Neden olmasın..belki daha iyisi de olabilir.
İnönü köprüsü yapılmadan önce yazdım..
‘Bu köprü ile şehre yeni bir mekanlar kazandırabiliriz; Belediyeye de gelir olur’ dedim.
Uygun çünkü..
Mesela..
Kalenin dibinden Sarıçay’ın en ucundan bir yaya köprüsü olsun dedim.
Şık bir köprü..
‘Ahşaptan, duvarlarına Çanakkale’nin geçmiş dönem resimlerini asalım, mola noktası koyalım’
Bunları anlattık hep..
Bir hamle daha yapalım ve Kalenin içinde, her geçen gün ölen Efrat Okulunu yeniden hayatımıza sokalım..
Değerlerimizin izleri bütünüyle silinmeden yapacağımız çok iş var..
Ben yalnızca bir kaçını saydım..
Unutmadan hatırlatayım..
Yıllar önce bugün Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun kafa gezdirdiği bina henüz restore edilmemişti. Dedim ki; pek çok şehir yemeğine sahip çıkıyor şurayı bu iş için kullanalım. Bahçesi var, ulaşımı kolay. Hoop restorasyon başladı, bir de bakmışsın Anıtlar Kurulu cuk içeride..
Anıtlar kuruluna yer mi yok..
Meraklısına: Ben meraklısına diyorum da merak eden var mıdır acaba Sarıçay yüksek düzeyde ekolojik risk içeriyor. Ne demek bu. Basitçe söylemek gerekirse ‘Sarıçay ölmek üzere. Direniyor ama bir adım ötesi canlılar risk altında’
Bak gün bu gün. Sarıçay ölürse bundan boğaz da nasibini alır.
YAZARLAR
Yayınlanma: 09 Nisan 2022 - 11:08
Sarıçay aşkına..
Ah Sarıçay vah Sarıçay diyesim gelir kimi zaman da tutarım kendimi
YAZARLAR
09 Nisan 2022 - 11:08
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir