Bugün özel bir gün. Bugün bir ulusun yeniden ayağa kalkmasını sağlayan ebedi ve son başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü. 57 yıl gibi kısacık bir ömre sayısız savaşlar, sayısız devrimler ve sayısız başarılar sığdıran bir liderin 1938’de son nefesini verdiği gün bugün. Ve her 10 Kasım’da olduğunu gibi kendisini bu 10 Kasım’da da saygıyla ve özlemle anıyoruz.
Açtığı yolda, attığı adımların izinde ilerlememiz halinde ülkece şu an olduğumuz noktanın kat ve kat ilerisinde bulunmamız mümkünken geçen yıllar içerisinde O’nun emaneti olan bu vatana yapılan ihanetlerin, ileriye değil geriye doğru atılan adımların, Mustafa Kemal Atatürk isminin ve yaptıklarının itibarsızlaştırılması için yapılan sistematik bir çalışmanın ceremelerini çekiyoruz. Bu itibarsızlaştırma son 3 yılın, 13 yılın değil belki de 50 yılın, 60 yılın giderek artan bir itibarsızlaştırmasıdır. Ve bence en önemli adımı ise eğitim sistemimizin bir çöplüğe çevrilmesidir.
Eğitim sistemini yerle bir edip birey kavramından uzak, biat kültürüne yatkın, para ve güç için ruhunu satan nesiller yetiştirmeyi; bize oy vermesi haricinde hiçbir beklentimizin olmadığı nesiller yetiştirmeyi kendi politik gücümüzü sağlama almak için bir başarı olarak gördük. Önce düşünmeyi unutturduk, sonra sorgulamayı günah diye öğrettik, takım tutar gibi vasıfsız politikacıların peşinden gitmeyi matah bir şey gibi kavrattık. En kötüsü ise bizim gibi düşünmeyeni vatan haini ilan ederek ayrıştırmayı yücelttik çünkü farklılıkların bir ülkeye sağlayacağı gücün bizim politik gücümüzü zayıflatacağını gördük. Politik güç uğruna bir ülkenin temeline dinamit döşemekten çekinmedik, kendi yararımıza olduktan sonra halkın gün be gün fakirleşmesine aldırmadık. Hayali düşmanlar yarattık, hayali düşmanlarla savaşır gibi yaptık, olmayan şeyleri başarı gibi topluma kabul ettirip anlık mutluluklar ile bir toplumu uyuttuk. Uyuyan toplum güzeldir dedik, uyanmasınlar diye hiç ses çıkarmadık. Ses çıkarmak isteyenin sesini kestik, düşman bellettik, zindanlara atmakla tehdit ettik, zindanlara attık.
Ve fakat Mustafa Kemal Atatürk öyle bir temel atmış ki bu eğitim sisteminden bile hala bu ülke için kalbi atan, bu ülke için çalışan ve kendisine bu imkanı tanıyan kişiyi unutmayıp, saygıyla anan insanlar çıkabiliyor. Her türlü yalana dolana, kendisi için söylenen onca saçmalığa rağmen, sistematik olarak toplumun eğitimden uzaklaştırılarak kula kulluk eden bir güruh yaratılmasına rağmen biz hala bu cumhuriyetin ve Başkumandanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün değerini biliyoruz, bizden sonraki nesillere de anlatmaya devam ediyoruz. Sadece 10 Kasım’da değil; 29 Ekim’de, 23 Nisan’da, 19 Mayıs’da, 30 Ağustos’ta ve unutturulmaya çalışılan tüm ulusal günlerimizde kendisini anıyoruz. Bu topraklarda yaşamanın yolunu açtığı için, bize çok çalıştığımızda hedeflerimize ulaşabildiğimizi gösterdiği için, ahlaklı ve zeki olmanın önemini işaret ettiği için, vatanı sevmek demenin ona buna kulluk etmek değil vatanı için çalışmak olduğunu unutturmadığı için Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.
Bu 10 Kasım’da da her 10 Kasım olduğu gibi ahlakı yerlerde sürünen, insanlığı şüpheli, vatanını sevdiğini söyleyip Mustafa Kemal Atatürk’e küfür edebilen zihniyeti bozuk, bu bahsettiğim çöplükten çıkma insan müsveddelerini yine göreceğiz. Bu zevat bile aslında bize Mustafa Kemal Atatürk’ü neden saygıyla anmamız gerektiğini hatırlatması açısından önemli diye düşünüyorum. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, bizler de o gereksiz güruhun bir parçası olup, ağzımızdan salyalar akıtarak saçma sapan bir hayat sürüyor olacaktık. O zevatın görgüsüz, kaba, beş para etmez hayatlarını tükettikleri gibi hayatımızı tüketmekten başka bir vasfımız olmayacaktı şu hayatta. Özsaygı bir yana saygı diye bir kavramdan haberdar dahi olmayacaktık. Hiçbir kitap okumadan, saçma sapan televizyon kanallarını izleyip, söylenen yalanları sorgulamadan inanan, her haltı bildiğimizi iddia edecek kadar boş bir hayat sürüyor olacaktır.
Ne mutlu ki biz Mustafa Kemal Atatürk’ü tanımışız, okudukça hayranlığımız artmış ve anladıkça daha da saygı duymuşuz. İyi ki Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyetin bir vatandaşı olmuş, iyi ki onu itibarsızlaştıranların kuyruğuna takılıp kendimizi değersizleştirmemişiz.
Saygıyla anıyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 10 Kasım 2020 - 10:00
Saygıyla ve özlemle anıyoruz
Bugün özel bir gün
YAZARLAR
10 Kasım 2020 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir