Değerli okurlarımız, nam-ı diğer Sayılara Fısıldayan Hoca ile geçen hafta keyifli ve bilgi dolu sohbetimizin ilk bölümünü sizlerle paylaşmıştık. Sizlerden aldığımız olumlu geri dönüşler bizleri ziyadesiyle memnun etti. Bu hafta söyleşimizin kalan yarısını da sizlerle paylaşmak arzusundayız. Keyifli okumalar.
Uzun yıllardır profesyonel anlamda özel dersler veriyor ve eğitim koçluğu yapıyorsunuz. Özel dersleri kurslardan, çeşitli eğitim merkezlerinden farklı kılan hususlar nelerdir?
Adı üzerinde özel ders, birebir ilgi birebir takip...
Dokunamadığınız, göz kontağı kuramadığınız öğrencide başarı sağlayamazsınız. Ben öğrencilerimin kalem tutuşlarından, soru okuma hızlarına, ders çalışma metotlarından, günlük yaşantıları dahil her şey hakkında bilgi sahibi olup daha sonrasında matematiği ve ders çalışma düzenini gündelik yaşamına adapte etmeye çalışıyorum. Üstelik sosyal birey kavramını daraltmadan, öğrenciyi kısıtlamadan. Bu saydıklarımı kurs ortamında görmeniz çok zor.
Özel ders verirken sadece dersimi anlatıp çıkayım mantığı ile çalışmıyorum. Öğrencinin profesyonel olarak koçluğunu da yapıyorum, her dersini takip edip yapması gerekenleri, nasıl çalışmasını gerektiğini, sosyal ve psikolojik çalışmalar yaparak süreç içerinde öğrenciyi rahatlatmayı amaçlıyorum. Yani sadece konuyu anlatıp ücreti alıp çıkıp gitmek bana göre değil. Yeri geliyor onlarla birlikte stres yaşıyorum. Öğrencilerim bana istedikleri an ulaşabileceklerini, çözemedikleri soruları rahatlıkla atabileceklerini, ya da bana ihtiyaç duydukları herhangi bir konuda beni rahatça arayabileceklerini bilirler. Genel fark şu ki kurslar genelde birebir ilgileneceğiz der fakat öyle olmadığı aşikâr… Tüm öğrenciler ile birebir ilgilenilseydi şu an sınava giren tüm öğrenciler, girdiği sınavı başarılı bir şekilde tamamlardı.
Bu konuda son olarak diyeceğim şu ki, (bu özel ders farkı değil ama benim farkım diyebilirim) hiçbir kurs öğrencisi başarısız oldu diye geri ödeme yapmaz, ben daha önce başarı sağlayamadığım öğrencime geri ödeme yaptım. Gerçi bu zamana kadar sadece bir kez yaşandı bu durum ama matematiği sevdiremeyeceğimi anladığımda vakit kaybetmenin gerekli olmadığını düşündüm ve öğrencimle olan sözleşmemi karşılıklı feshettik. Özel ders vermek isteyen genç, yaşlı tüm eğitimci arkadaşlarımıza ve velisi bulundukları öğrencilere özel ders almak isteyen velilere tavsiyeleriniz nelerdir?
İsteyen, çok çalışan ve azimli herkes özel ders verebilir. İyi donanım, araştırmacı kişilik, öğrenmeye aç, teknoloji kullanımı olmazsa olmazlardan. Öğrenme ve eğitim her yaşta devam eden bir süreç… Gün geliyor öğrendiğiniz yeni bir bilgi başka bir alanda işinize yarıyor. Bu yüzden öğrenmeye aç bireylerin daha çabuk kavrayacağı bir dal diyebilirim. Vakit buldukça bende, bunu yapabilecek kapasitede olduğuna inandığım öğrencilerimi yayınevlerinde yaptığım soru çözüm günlerine, özel derslerime götürüp onlarında tecrübe kazanması için yol gösteriyorum.
Velilere gelince kesinlikle iyi araştırma yapılmalı, referanslara bakılmalı, öğrenciye sağladığı faydaya bakılmalı. Gerekirse bir saat ücretsiz tanıtım dersi istenilmeli. İlk izlenim her zaman önemlidir. Eğer öğrenci ilk derste öğretmeni ile bir kontak kuramadıysa özel ders almanın bir faydası olmayacağını düşünüyorum. Senelerdir merkezi sınavlara her kademeden öğrenci hazırlıyorsunuz. Bu yıl gerçekleştirilen sınavlar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Yaşanılan pandemiden dolayı öğrenciler belirli konular ile sorumlu tutulup sınava alındı, sonrasında ise EBA TV üzerinden derslere ve soru çözümlerine devam edildi. İki farklı başlık olarak bakalım buna birincisi LGS yani Lise Geçiş Sınavı diye adlandırılan eski adıyla TEOG sınavı. Bu sene sınava giren öğrenciler maalesef en şansız olanlar bence. Çünkü hem yaşanılan süreç hem de çevrimiçi derslerin verimsizliği her öğrenciyi bir çıkmaza sürükledi, üstelik tamamen eve kapanmış bir yaşantı ile… Dezavantajlarından bir diğeri ise daha önce kararlaştırılan 72 aylık olanların okula başlamaları bir kanun ile 60 aylığa çekildi sonuçlarını şimdi görüyoruz. Şöyle ki 60 ve 72 aylık aynı dönemde kayıt olan öğrenciler aynı yıl sınava girdi. Peki, bunda ne anormallik var diyeceksiniz? Anormallik şu 2019 LGS’ye bir milyon yetmiş dört bin kişi başvuru yapmış,2020 yılında ise bir milyon yedi yüz bin öğrenci başvuru yapmış. Geçen yıla göre öğrenci sayısındaki artış %59 civarında. Sınavla öğrenci alacak devlet liselerinin toplam kontenjanı ise % 53 ancak bazı okullarda kontenjan hiç değişmedi, artmadı. Her okulun kontenjanındaki artış aynı oranda olmadı. Öte yandan soruların örnek sorular ile benzer olacağı söylendi fakat böyle bir durum gerçekleşmedi. Bende soruları inceledim, çelişkili soru sayısı çok fazlaydı. Bu da öğrencilerin ikilemde kalmasına sebep oldu ki netlerin geçen seneye göre hemen hemen her dersten düştüğünü görmüş olduk. Bu yüzden adaletli bir sınav olduğunu düşünmüyorum.
Gelelim YKS sınavına.
Bu yıl sınava giren tüm öğrencilerin açıkçası talihsiz bir döneme denk geldiklerini düşünüyorum…
Her iki sınava da öğrencilerin belirli hijyen kurallarını göstererek girdiğini ve bunun nasıl bir zorluk olduğunu belirtmekte fayda var.
LGS’ye göre daha adaletli bir sınav gerçekleşti diyebilirim. Sadece tarih olarak daha ileri bir zamanda yapılması sanki daha uygun olurdu ki sosyal medyada baya yankı bulmuştu sınav tarihi. Bu yıl TYT belirleyici olacak gibi görünüyor. AYT sorularının çözülme yüzdesi geçen senelere nazaran artmış durumda. Her zaman olduğu gibi yine yüzdelik dilimler ve sıralamaya göre tercih yapmakta fayda var düşüncesindeyim. Tercih sürecinde öğrenci ve velilere ne gibi tavsiyeleriniz olur ?
Tercih kılavuzunun iyi bir şekilde incelenmesini, tercih yapılırken gerekli olan kuralların iyi okunmasını, kesinlikle ve kesinlikle okul okumak için tercih yapılmamasını tavsiye ederim, sonuçta bir kez yapılan ve hayatınızı belirleyecek olan bir sıralama yapmanız gerekiyor. Yapılan yanlış tercihler, işsizlik düzeyinin yüksek olduğu ülkemizde maalesef diplomalı işsizler sayısını arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Okurlarımıza iletmek istediğiniz farklı bir konu var mıdır? Teşekkür ederiz.
Daima eğitimin içinde kalmaları, kendilerini geliştirmek için daima yılmadan, araştırarak hayatlarına devam etmeleri ve hayallerini gerçekleştirmek için pes etmeden çaba göstermeleri.
Tüm öğrencilerin hayallerine ulaşması dileğiyle.
Bana söz hakkı verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla. Bizler de vakit ayırıp sorularımıza verdiğiniz cevaplar için size ve vakit ayırarak yazımızı okuyan değerli okurlarımıza teşekkür ederiz.
Herkese sağlıklı, hayırlı, mutlu bayramlar dileriz.
Adı üzerinde özel ders, birebir ilgi birebir takip...
Dokunamadığınız, göz kontağı kuramadığınız öğrencide başarı sağlayamazsınız. Ben öğrencilerimin kalem tutuşlarından, soru okuma hızlarına, ders çalışma metotlarından, günlük yaşantıları dahil her şey hakkında bilgi sahibi olup daha sonrasında matematiği ve ders çalışma düzenini gündelik yaşamına adapte etmeye çalışıyorum. Üstelik sosyal birey kavramını daraltmadan, öğrenciyi kısıtlamadan. Bu saydıklarımı kurs ortamında görmeniz çok zor.
Özel ders verirken sadece dersimi anlatıp çıkayım mantığı ile çalışmıyorum. Öğrencinin profesyonel olarak koçluğunu da yapıyorum, her dersini takip edip yapması gerekenleri, nasıl çalışmasını gerektiğini, sosyal ve psikolojik çalışmalar yaparak süreç içerinde öğrenciyi rahatlatmayı amaçlıyorum. Yani sadece konuyu anlatıp ücreti alıp çıkıp gitmek bana göre değil. Yeri geliyor onlarla birlikte stres yaşıyorum. Öğrencilerim bana istedikleri an ulaşabileceklerini, çözemedikleri soruları rahatlıkla atabileceklerini, ya da bana ihtiyaç duydukları herhangi bir konuda beni rahatça arayabileceklerini bilirler. Genel fark şu ki kurslar genelde birebir ilgileneceğiz der fakat öyle olmadığı aşikâr… Tüm öğrenciler ile birebir ilgilenilseydi şu an sınava giren tüm öğrenciler, girdiği sınavı başarılı bir şekilde tamamlardı.
Bu konuda son olarak diyeceğim şu ki, (bu özel ders farkı değil ama benim farkım diyebilirim) hiçbir kurs öğrencisi başarısız oldu diye geri ödeme yapmaz, ben daha önce başarı sağlayamadığım öğrencime geri ödeme yaptım. Gerçi bu zamana kadar sadece bir kez yaşandı bu durum ama matematiği sevdiremeyeceğimi anladığımda vakit kaybetmenin gerekli olmadığını düşündüm ve öğrencimle olan sözleşmemi karşılıklı feshettik. Özel ders vermek isteyen genç, yaşlı tüm eğitimci arkadaşlarımıza ve velisi bulundukları öğrencilere özel ders almak isteyen velilere tavsiyeleriniz nelerdir?
İsteyen, çok çalışan ve azimli herkes özel ders verebilir. İyi donanım, araştırmacı kişilik, öğrenmeye aç, teknoloji kullanımı olmazsa olmazlardan. Öğrenme ve eğitim her yaşta devam eden bir süreç… Gün geliyor öğrendiğiniz yeni bir bilgi başka bir alanda işinize yarıyor. Bu yüzden öğrenmeye aç bireylerin daha çabuk kavrayacağı bir dal diyebilirim. Vakit buldukça bende, bunu yapabilecek kapasitede olduğuna inandığım öğrencilerimi yayınevlerinde yaptığım soru çözüm günlerine, özel derslerime götürüp onlarında tecrübe kazanması için yol gösteriyorum.
Velilere gelince kesinlikle iyi araştırma yapılmalı, referanslara bakılmalı, öğrenciye sağladığı faydaya bakılmalı. Gerekirse bir saat ücretsiz tanıtım dersi istenilmeli. İlk izlenim her zaman önemlidir. Eğer öğrenci ilk derste öğretmeni ile bir kontak kuramadıysa özel ders almanın bir faydası olmayacağını düşünüyorum. Senelerdir merkezi sınavlara her kademeden öğrenci hazırlıyorsunuz. Bu yıl gerçekleştirilen sınavlar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Yaşanılan pandemiden dolayı öğrenciler belirli konular ile sorumlu tutulup sınava alındı, sonrasında ise EBA TV üzerinden derslere ve soru çözümlerine devam edildi. İki farklı başlık olarak bakalım buna birincisi LGS yani Lise Geçiş Sınavı diye adlandırılan eski adıyla TEOG sınavı. Bu sene sınava giren öğrenciler maalesef en şansız olanlar bence. Çünkü hem yaşanılan süreç hem de çevrimiçi derslerin verimsizliği her öğrenciyi bir çıkmaza sürükledi, üstelik tamamen eve kapanmış bir yaşantı ile… Dezavantajlarından bir diğeri ise daha önce kararlaştırılan 72 aylık olanların okula başlamaları bir kanun ile 60 aylığa çekildi sonuçlarını şimdi görüyoruz. Şöyle ki 60 ve 72 aylık aynı dönemde kayıt olan öğrenciler aynı yıl sınava girdi. Peki, bunda ne anormallik var diyeceksiniz? Anormallik şu 2019 LGS’ye bir milyon yetmiş dört bin kişi başvuru yapmış,2020 yılında ise bir milyon yedi yüz bin öğrenci başvuru yapmış. Geçen yıla göre öğrenci sayısındaki artış %59 civarında. Sınavla öğrenci alacak devlet liselerinin toplam kontenjanı ise % 53 ancak bazı okullarda kontenjan hiç değişmedi, artmadı. Her okulun kontenjanındaki artış aynı oranda olmadı. Öte yandan soruların örnek sorular ile benzer olacağı söylendi fakat böyle bir durum gerçekleşmedi. Bende soruları inceledim, çelişkili soru sayısı çok fazlaydı. Bu da öğrencilerin ikilemde kalmasına sebep oldu ki netlerin geçen seneye göre hemen hemen her dersten düştüğünü görmüş olduk. Bu yüzden adaletli bir sınav olduğunu düşünmüyorum.
Gelelim YKS sınavına.
Bu yıl sınava giren tüm öğrencilerin açıkçası talihsiz bir döneme denk geldiklerini düşünüyorum…
Her iki sınava da öğrencilerin belirli hijyen kurallarını göstererek girdiğini ve bunun nasıl bir zorluk olduğunu belirtmekte fayda var.
LGS’ye göre daha adaletli bir sınav gerçekleşti diyebilirim. Sadece tarih olarak daha ileri bir zamanda yapılması sanki daha uygun olurdu ki sosyal medyada baya yankı bulmuştu sınav tarihi. Bu yıl TYT belirleyici olacak gibi görünüyor. AYT sorularının çözülme yüzdesi geçen senelere nazaran artmış durumda. Her zaman olduğu gibi yine yüzdelik dilimler ve sıralamaya göre tercih yapmakta fayda var düşüncesindeyim. Tercih sürecinde öğrenci ve velilere ne gibi tavsiyeleriniz olur ?
Tercih kılavuzunun iyi bir şekilde incelenmesini, tercih yapılırken gerekli olan kuralların iyi okunmasını, kesinlikle ve kesinlikle okul okumak için tercih yapılmamasını tavsiye ederim, sonuçta bir kez yapılan ve hayatınızı belirleyecek olan bir sıralama yapmanız gerekiyor. Yapılan yanlış tercihler, işsizlik düzeyinin yüksek olduğu ülkemizde maalesef diplomalı işsizler sayısını arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Okurlarımıza iletmek istediğiniz farklı bir konu var mıdır? Teşekkür ederiz.
Daima eğitimin içinde kalmaları, kendilerini geliştirmek için daima yılmadan, araştırarak hayatlarına devam etmeleri ve hayallerini gerçekleştirmek için pes etmeden çaba göstermeleri.
Tüm öğrencilerin hayallerine ulaşması dileğiyle.
Bana söz hakkı verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla. Bizler de vakit ayırıp sorularımıza verdiğiniz cevaplar için size ve vakit ayırarak yazımızı okuyan değerli okurlarımıza teşekkür ederiz.
Herkese sağlıklı, hayırlı, mutlu bayramlar dileriz.