Sebebi doğrulanmış mutsuzluğun, kaygı ve endişelerimizle yaşıyoruz. Sebebi doğrulanmamış, gelecekteki mutluluklarımızdan endişeliyiz. Hayal ve boş vaatlerle oyalanırken hayatlarımız akıp gidiyor. Mutsuz olanları etkilemenin en kolay yolu onlara bol ve gerçekleşmeyecek hayaller sunmaktır. Vergilerimizle bizlere gerçekleşmeyecek rahat ve huzurlu olacağımız ortamları satıyorlar. Çarşıda, pazarda, sokaklarda, hatta konser alanlarında bile gülen yüz görmek o kadar azaldı ki, geçici gülümsemeler bile hemen yerini bir hüzne bırakıyor. N asıl bırakmasın, ekonomi dibe vurmuş durumda. Enflasyon yüzde sekseni aşmış, gıdaya ulaşım zorlaşmış, ucu ucuna yaşamaya çalışıyor herkes. Gelecek kapkaranlık bir kaos ortamı olacak ama siyasiler hala her şeyin yoluna gideceği konusunda ısrar ediyor. Tabi ki de her şey yolunda gidecektir ama bu sadece belirli bir kesim için olacaktır.
İnsanlık tarihi boyunca bu dünya hep parası malı mülkü olana cennet olmuştur. Çağımızda züğürt mutluluklar yok artık. Bir gün bile elektriksiz, internetsiz, iletişimsiz hayat süremeyiz. Akıllarımız, ruhlarımız, kalplerimiz dijital dünyanın kölesi oldu. Artık hafızalarımız, anılarımız, düşlerimiz, umutlarımız, hayallerimiz dijital. Birileri gelip her an fişimizi çekebilir ve bir bitkiden farksız duruma düşebiliriz. Birçok kişi zor yaşam koşulları altında, edebiyatı, kitap okumayı, sinemaya, tiyatroya, konsere gitmeyi, sosyal etkinliklere katılmayı unuttu. Bazı vatandaşlar ise, televizyon karşısına geçip, birkaç kadeh içen ve dumanlı kafalar ile senaryosu yazılmış film ve dizi senaryolarında sunulan güzel, kötü ve bazen de entrikalı hayatların yer aldığı filmleri izliyor. O kutunun içinde her şey çok güzel sunuluyor. Filmlerdeki kötüler hep kaybediyor ama gerçek hayattaki kötüler hiç kaybetmiyor.
Bütün dünyada değişimler oluyor gibi görünse de aslında her şey hep aynı. Sömürenlerin sayısı ve sömürülenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Artık orta sınıf diye bir şey kalmadı, üst tabaka ve en alt tabaka var. Gelir dağılımındaki uçurum her geçen gün azalmak yerine artıyor. Çok az ülkede insanlar mutlu ve huzurlu yaşayabiliyor. Ülkemizde ise değişim rüzgarları estirilmeye çalışılıyor. Seçimlere yaklaştıkça söylemler sertleşirken vaatler sınır tanımayacak gibi. Birileri bolluk içindeki yaşamlarını bırakmak istemezken diğerlerinin değişim olacak diye daha şimdiden ağızlarının suları akıyor. Nasıl kısa sürede köşeyi dönerim planları yapılıyor. Bu hep böyle olmuştur. Yönetme hırsı hep insanlıkları unutturmuştur. Artık bu çağda bal tutan parmağını yalamıyor, kolunu yutmaya çalışıyor.
Peki her şey çok güzel olabilir mi? Tabi ki de olabilir. Öncelikle siyaseti parası olanlar yapmayacak, bilgili, eğitimli, karakterli, mütevazi, kişiliği yerine oturmuş, onurlu, gururlu, egosunun esiri olmamış, doğayı, hayvanları çok daha önemlisi insan sevgisi ve adaletli kişiler siyasete atılmalı ve yöneticilikten başka geliri olmamalı. Artık erdemli ve yalansız yaşayanlar siyaset yapmalı. Eğitim ve üretime öncelik verilmeli. Tabi bütün bunlar benim fikirlerim. Dünyadaki birçok ülke algı ve medya gücüyle yönetiliyor. Onun içindir ki, internet ve basına sansür uygulanmaya çalışılıyor. Fikirlerin bedenler içinde hapsolması ve hiç yansıtılmaması isteniyor. Dünyayı değiştirecek doğru fikir ve düşüncelerdir.
Yazının başlığına dönersek, sebebi doğrulanmış mutsuzluklarımızın. Böyle gelmiş ve böyle gitmesini istiyorlar. Kaos ortamları her zaman yöneticilerin elini güçlendirmiştir. Mutsuzluklarımızın sebebi bellidir. Ekonomi kötü, paramız yok, geleceğe dair olumlu ve güzel bir düşüncemiz yok, beton ve dört duvarlar insanları mutlu etmiyor. Sosyal varlıklarız. Sözde yasaların ve kanunların önünde eşitiz. Kanun koyucular hiçbir zaman alt sınıfları düşünerek yasa çıkarmamışlardır. Çıkardılarsa da yönetim erki her el değiştirdiğinde bu yasalar değiştirilmiştir. Her insan hak ettiği gibi insan onuruna yakışır bir hayat sürmelidir. Her zaman yazmışımdır, dünyanın sofrasında herkese yetecek kadar yiyecek vardır. Ama insanoğlu hiçbir zaman aç gözlülüğünü engelleyemedi. Hep daha fazlasını istiyor. Bir gün gelecek hiç kimseye hiç kimse kalmayacak.
YAZARLAR
Yayınlanma: 07 Ekim 2022 - 08:50
Sebebi doğrulanmış mutsuzluğun
Sebebi doğrulanmış mutsuzluğun, kaygı ve endişelerimizle yaşıyoruz
YAZARLAR
07 Ekim 2022 - 08:50
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir