Seçim Ve Terör

Değerli Cumhurbaşkanımız seçim döneminde sürekli olarak HDP’nin PKK uzantısı bir siyasi parti olduğunu söyledi. CHP ile İYİ Partinin kurmuş olduğu Millet İttifakının gizli ortağı durumunda olduğunu da devamında söyledi. Böylece beka sorununa dikkat çekmek isterken seçimlere girmeye hak kazanmış ve TBMM’nde gurubu olan bir partiye terör örgütünün uzantısı yaftasını yapıştırdı. Öyle ise bu parti hakkında niye halen daha soruşturma açılmadı diye herkes birbirine sordu durdu. Biz de öyle. Bu söylemlerle ülkede bir beka sorunu varmış algısı yaratılmaya çalışıldı. Beka sorunu var mıydı? Bakalım.

Seçimler gerçekleşti ve Türkiye’de toplam 1397 olan belediye başkanlığının 69 tanesini HDP kazandı. Bu belediyelerin üçü büyük şehir, beşi il, ellisi ilçe ve on biri de belde belediyeleri. Yani Cumhurbaşkanımızın söylemine göre 69 belediye yönetimi terör örgütünün eline geçti. Mecliste zaten grup sahibiler. Siyasi parti olarak mecliste grupları olduğu için seçim yardımı da alıyorlar. Eeee, nerde kaldı adalet? Şimdi bu suçlama gerçekse biz nasıl bir ülkeyiz ki kendi elimizle terör örgütüne yönetim teslimiyeti yapıyoruz? Savcılarımız, seçim kurulumuz nerede? Nasıl o mazbatalar verilecek? Cumhur İttifakının ortağı Devlet BAHÇELİ bu duruma nasıl göz yumuyor? Yok eğer bu söylem gerçek değilse, kanıtlanamıyorsa, Cumhurbaşkanı sözlerini halka nasıl anlatacak, HDP’yeiadei itibar mı yapacak? Merakla bekliyorum ama en çok MHP’nin takınacağı tavrı merak ediyorum.

Seçim dönemlerinde siyasi vaadlere halkımız alıştı ancak böylesi kara propaganda, hem de bu mevki sahibinden, doğrusu bu durum benim için bir ilk oldu.

Bir yandan bakıldığında haksız mı Cumhurbaşkanı? PKK ile HDP’nin dirsek teması ortada değil mi? Sürekli yazdım, yaptığım TV programlarında sürekli dile getirdim, www.hdp.org.tr adresini bir ziyaret edin diye. Bu adres HDP’nin resmi internet sitesinin adresidir. HDP’de her parti gibi parti programını o sitede açıklamakta, lütfen bir kez olsun okuyun. Mustafa Kemal’i, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türkiye’nin bekasını bulabilecek misiniz? Toprak bütünlüğünü savunan satırları bulabilecek misiniz bakalım?

Yani, hadi bir paragraf alalım mesela;

“İşte Partimize ilham veren, insanlığın bu evrensel ve yerel mücadeleleri ve edinilen deneyimlerdir. Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için; özgürlük, barış ve adalet için mücadele eden güçlerin birliğinden oluşan Partimiz, insanlığın sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünyaya ulaşacağına inanır. Üzerinde yaşadığımız ve tüm sömürü aygıtıyla birlikte, inkarın, baskının, asimilasyonun egemen olduğu topraklarda ise emek mücadelesinin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, halkların ve inançların özgür olduğu, kadın erkek eşitliğinin yaşandığı demokratik bir halk iktidarını hedefler. “Etnik kimliği, kültürü, dili ve diniyle tek tip Türk milleti” dayatmalarına karşı çoğul, farklılıkların eşit ve gönüllü beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşamı; özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye hedefini savunur.” 

Ben ülkemde “tek tip Türk milleti” dayatması göremiyorum. Siz böyle bir şey gördünüz mü? Ortodoks dünyasının tabiri yerindeyse VATİKAN’ı bu topraklarda değil mi? Devlet televizyonu çeşitli dillerde yayın yapan kanallar kurmadı mı? Bu topraklarda kendisine Kürt halkı diyen topluluktan başka terör örgütü kuran bir başka halk daha var mı? Elbette Kürt halkına bu yaftayı yapıştırmak büyük bir saygısızlık ama PKK lazlarla ilgili bir örgüt değil yanılmıyorsam. Tüm halk bileşkeleri TÜRK OLANIN NE MUTLU olduğu gerçeğini savunurken, yasal bir siyasi parti programında ne demektedir? Bu parti meclis çalışmalarında bu program doğrultusunda hareket ediyorsa ülkemizde adalet mekanizması nasıl işlemektedir? Adaletin, hukukun ülkemizde tesis edildiğini bu şartlar da kim savunabilir?

Bakın size bir paragraf daha;

“Partimiz, mevcut merkeziyetçi, otoriter, anti-demokratik siyasal sisteme/düzene itirazı olanların gücünü açığa çıkarmayı ve bu gücü örgütleyerek, demokratik ve özgürlükçü bir siyasal düzen yaratmayı amaçlar. Bürokratik merkeziyetçi ve hantal yapıyı köklü biçimde değiştirmeyi, halkın yerelde karar alma ve uygulama süreçlerine en geniş katılımını sağlamayı amaçlar ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği siyasi ve idari modellerin gerçekleşmesini hedefler.”

İyi mi bu paragraf? Güneydoğu illerini Şırnak hariç yerel yönetim noktasında teslim alan düşünce bu işte. Bu paragraf resmen ÖZERKLİK çağrısı yapıyor ve bölge bu partinin eline geçmiş durumda.

Bakın bu parti resmi internet sitesinde ülkemizi nasıl suçluyor;

“Partimiz, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının Ada’nın bölünmüşlüğüne son verme çabalarını destekler. Kıbrıs'ın geleceğinin Kıbrıs halklarınca belirlenmesine engel oluşturan her türlü dış müdahale ve işgale son verilmesi, tüm yabancı güçlerin Ada’daki askeri kuvvetlerini şartsız geriye çekmesi için mücadele eder; Kıbrıs'ın Türkiye tarafından bir askeri üs, bir Gladyo üssü, bir kara para aklama istasyonu veya Akdeniz'deki bölgesel güçler ve emperyalistler arası rekabetin sıçrama tahtası olarak istismar edilmesine son verilmesi için çaba gösterir; Kıbrıs'ın kuzeyinin, Türkiye'den devlet denetiminde nüfus transferi yoluyla kolonileştirme uygulamalarını teşhir eder; Kıbrıs Türk halkının kendi kültürünü koruma ve geliştirme çabalarının yanında yer alır; Kıbrıs'ta geliştirilen ayrımcı ve ırkçı şiddetin son bulması için çaba gösterir.”

Türkiye’den adeta bir düşman gibi söz eden partinin TBMM’de grubu var ve seçim yardımı adı altında bizim vergilerimizden milyonları hortumluyor resmi mekanizma gereği. Türkiye Kıbrıs’ı kara para aklama merkezi olarak kullanıyor HDP programına göre. Daha ağır suçlamalar da var o okuduğunuz paragrafta.

HDP gerçek bir komedyadır. HDP ülkemiz adına gerçek bir tehdittir ama ne yazık ki 2014 seçimlerinde CHP’li vekil adayları dahi kendilerine oy kullanmak yerine HDP lehine oy kullanışlar ve bu partiyi meclise sokmuşlardır.

Cumhurbaşkanı seçim öncesinde yapış olduğu tespitin gereğini bence yerine getirmelidir ya da HDP’yi aklamalıdır ama Cumhurbaşkanı HDP’yi aklasa dahi HDP parti programı ile kendisini zaten TÜRK MİLLETİ önünde alenen sergilemektedir.

Onlar yazarak kendilerini gerçek yüzleriyle ifade ederlerken sizler o yazılanları okumayarak onlara köle oluyorsunuz. Ne diyeyim, okumayın. Çanakkale’de bir haftadır kitap fuarı var ve Pazar gününe kadar sürecek ama sizler yoksunuz, gelmiyorsunuz ve gelseniz de yeni yazarlara açık değilsiniz. Siz en iyisi ACUN’a devam edin, HDP ve diğerleri gerekeni yaparlar, siz merak buyurmayın.