Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve diğer sağlık emek-meslek örgütlerinin çağrısını yaptığı “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” başlıklı Ankara Anıtpark’ta düzenlenen Beyaz Miting eylemine Çanakkale Tabip Odası ve Çanakkale Ses Şubesi de katılım gösterdi.
Çanakkale Tabip Odası ve Çanakkale Ses Şubesi geçtiğimiz günlerde Ankara Anıtpark’ta düzenlenen mitinge katıldı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada ise şöyle dendi: “Türkiye’nin dört bir yanından binlerce sağlık emekçisi coşkularıyla, inançlarıyla Anıtpark’ı doldurdu. Genç hekim ve sağlık çalışanlarının yoğun katılımı dikkat çekiciydi. Cemaat yurdunda gördüğü baskı ve gelecek kaygısı ile kaybettiğimiz Enes Kara da hatrımıza düştü. Mitingi, birlikte organize eden emek ve meslek örgütlerinin yanı sıra, birçok demokratik kitle örgütü ve siyasi partiler de destekledi. CHP ve HDP milletvekilleri de katıldı.” “COVID-19 pandemisi ile mücadele ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan mitingde, Ankara Valiliği’nin yasakçı ve engelleyici tavrı da kürsüden kınandı. Alanda “Sağlıklı bir gelecek ellerimizde”, “Karanlığa karşı mesleğimize sahip çıkıyoruz”, “Sermayeye değil, sağlığa bütçe”, “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “5 dakikada hekimlik yapılmaz, 5 dakikada sağlık olmaz”, “Ek ödeme değil, tek ödeme”, “Emeğimizin karşılığı insanca yaşanabilir gelir istiyoruz”, “Şehir-şirket hastanelerinden vazgeçilmelidir”, “36 saat nöbet öldürüyor’’, '’Fahrettin bizi Kahrettin”, “Emeğiniz ödenmez dediniz ödemediniz”, “Sağlık Meslek Kanunu istiyoruz”, “Sahaya acil ve adil atama”, “Fahrettin randevu bulamıyoruz randevusuz bakar mısın?”, “Malpraktisin nedeni Hekim değil sağlık sistemi” yazılı dövizler taşındı. Sağlıkta şiddet sonucu 29 Mayıs 2015’te yitirdiğimiz Dr. Kamil Furtun için hazırlanan pankart da miting alanındaydı. Miting çağrıcısı 7 örgütün yöneticileri sırayla katılımcılara seslendi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: “Emeğimizi değersizleştirenlere karşı, bizi küçücük poliklinik odalarına sıkıştırıp birbirimizden ayıranlara, performansa mecbur edip yoksullaştıranlara, sağlıkta dönüşümün tahrip ettiği sağlığımızın günah keçisi yapanlara, bitmeyen günlere hapsedip tüketerek kamyon altına sürenlere inat değerimizin farkındayız. Biz sağlığımızı korumak için, nitelikli, etik değerlerimizle bütünleştirdiğimiz bir hekimliği sürdürebilmek için mücadele ederken, bugün Ankara’da hep birlikte ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ diye bir kez daha seslerimizi, direncimizi birbirine katıyoruz.” şeklinde seslendi. Taleplerinin toplum tümüne dönük olduğunu, sağlıksızlık üreten ne varsa ona karşı mücadele ettiklerini söyleyen Korur Fincancı, sağlık çalışanlarını yabancılaşmaya, parçalayıp bölmeye, düşmanlaştırmaya inat birlikte değiştirebilmenin gücüyle alanda olduklarını ifade etti. Edip Cansever’in Umuş şiirine atıfla “Gelin, o yeni başlangıçları birlikte var edelim” diyerek konuşmasını noktaladı.
SES Eş Genel Başkanımız Selma Atabey; “Sağlığı bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören bu sistemin hayata geçirdiği sağlıkta dönüşüm programı ile biz sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış, gelinen aşamada ise sağlık sistemi tıkanmış ve işlemez hale gelmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmetine ulaşma ve hizmeti alma hakkını elinden almaktadır. Sağlığa erişim giderek hepimiz için zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği bu koşullarda halkın ve bizlerin cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Oysa ücretsiz sağlık hakkı kamusal bir hak ve yaşam hakkıdır” dedi.
Çanakkale Tabip Odası ve Çanakkale Ses Şubesi geçtiğimiz günlerde Ankara Anıtpark’ta düzenlenen mitinge katıldı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada ise şöyle dendi: “Türkiye’nin dört bir yanından binlerce sağlık emekçisi coşkularıyla, inançlarıyla Anıtpark’ı doldurdu. Genç hekim ve sağlık çalışanlarının yoğun katılımı dikkat çekiciydi. Cemaat yurdunda gördüğü baskı ve gelecek kaygısı ile kaybettiğimiz Enes Kara da hatrımıza düştü. Mitingi, birlikte organize eden emek ve meslek örgütlerinin yanı sıra, birçok demokratik kitle örgütü ve siyasi partiler de destekledi. CHP ve HDP milletvekilleri de katıldı.” “COVID-19 pandemisi ile mücadele ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan mitingde, Ankara Valiliği’nin yasakçı ve engelleyici tavrı da kürsüden kınandı. Alanda “Sağlıklı bir gelecek ellerimizde”, “Karanlığa karşı mesleğimize sahip çıkıyoruz”, “Sermayeye değil, sağlığa bütçe”, “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “5 dakikada hekimlik yapılmaz, 5 dakikada sağlık olmaz”, “Ek ödeme değil, tek ödeme”, “Emeğimizin karşılığı insanca yaşanabilir gelir istiyoruz”, “Şehir-şirket hastanelerinden vazgeçilmelidir”, “36 saat nöbet öldürüyor’’, '’Fahrettin bizi Kahrettin”, “Emeğiniz ödenmez dediniz ödemediniz”, “Sağlık Meslek Kanunu istiyoruz”, “Sahaya acil ve adil atama”, “Fahrettin randevu bulamıyoruz randevusuz bakar mısın?”, “Malpraktisin nedeni Hekim değil sağlık sistemi” yazılı dövizler taşındı. Sağlıkta şiddet sonucu 29 Mayıs 2015’te yitirdiğimiz Dr. Kamil Furtun için hazırlanan pankart da miting alanındaydı. Miting çağrıcısı 7 örgütün yöneticileri sırayla katılımcılara seslendi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: “Emeğimizi değersizleştirenlere karşı, bizi küçücük poliklinik odalarına sıkıştırıp birbirimizden ayıranlara, performansa mecbur edip yoksullaştıranlara, sağlıkta dönüşümün tahrip ettiği sağlığımızın günah keçisi yapanlara, bitmeyen günlere hapsedip tüketerek kamyon altına sürenlere inat değerimizin farkındayız. Biz sağlığımızı korumak için, nitelikli, etik değerlerimizle bütünleştirdiğimiz bir hekimliği sürdürebilmek için mücadele ederken, bugün Ankara’da hep birlikte ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ diye bir kez daha seslerimizi, direncimizi birbirine katıyoruz.” şeklinde seslendi. Taleplerinin toplum tümüne dönük olduğunu, sağlıksızlık üreten ne varsa ona karşı mücadele ettiklerini söyleyen Korur Fincancı, sağlık çalışanlarını yabancılaşmaya, parçalayıp bölmeye, düşmanlaştırmaya inat birlikte değiştirebilmenin gücüyle alanda olduklarını ifade etti. Edip Cansever’in Umuş şiirine atıfla “Gelin, o yeni başlangıçları birlikte var edelim” diyerek konuşmasını noktaladı.
SES Eş Genel Başkanımız Selma Atabey; “Sağlığı bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören bu sistemin hayata geçirdiği sağlıkta dönüşüm programı ile biz sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış, gelinen aşamada ise sağlık sistemi tıkanmış ve işlemez hale gelmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmetine ulaşma ve hizmeti alma hakkını elinden almaktadır. Sağlığa erişim giderek hepimiz için zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği bu koşullarda halkın ve bizlerin cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Oysa ücretsiz sağlık hakkı kamusal bir hak ve yaşam hakkıdır” dedi.