Maalesef, orman yangını olunca ormancının, pandemi olunca sağlıkçının, her şey pahalanınca ekonomistlerin önemini anlayan bir ülke olduk. Deprem gelmeden inşaat mühendisinin, jeoloji mühendisinin önemini bilmek karşılaşabileceğimiz yıkımların bir nebzede olsa önüne geçmemizi sağlayacak. Belediyelerden hiç değilse binaya ait beton sonuçlarına, kaç tane karot alındığına, beton sınıfına bakabilirler. Bunların sonuçlarına göre ev alınmaya başlanırsa bütün müteahhit ve beton firmaları yaptıkları binaların standartlarının yüksek olmasına dikkat eder. Şuanda kötü beton (karot alınması gereken) binalara dikkat etmek gerekiyor. Nasıl ayarlıyorlar bilmiyorum ama beton standartlarını sağlamayıp karot alınan binaların hiç biri karot sonucunda sabit kalmıyor ve standart (bir şekilde) sağlanıyor. Bazı binalarda her katta delik deşik karot alınıyor ama bu binaları karot kurtarıyor, bunlara dikkat etmek gerek.
Diyelim ki karot alındı bina boşaltılacak çoğu insana kira yardımı yapılmıyor, üstüne yüksek miktarda fiyat talep ediliyor insanlar çaresiz oldukları için bu koşullarda karot testi bile yaptıramıyor. Öğrenseler bir türlü öğrenmeseler bir türlü, peki nasıl çözüm bulunmalı? 99 yılından beri deprem için para toplanıyor, o paralar yeterdi belki de çözüm için.
Birde ev alırken, kiralarken ankastresine banyosuna değilde bina sağlamlık raporuna bakmakta fayda var. Eminim biz istedikçe, talep ettikçe farkındalık da artar. Milyonlar verip ev alan ama milyonluk arabası için otopark sormayan birinin kaldırıma arabasını park etmesi ne kadar mantıklıysa ev alan kişininde bina sağlamlığını dikkate alması o kadar anlamlı. Deprem olduktan sonra ölenlerden sorumlu tutacağımız müteahhit arayacağımıza, depremden önce gereken önlemlerin alınması gerekmez mi? İnsanları, kader deyip göz göre göre ölüme mahkum bırakıp, "şu kadar can kaybımız var, derin üzüntü içerisindeyiz." deyip boy boy yetim kalan çocukları paylaşmaktan ziyade, öncesi için çalışmalıyız. Mesela, İstanbul’ a göçün durdurulması sanayi olarak başka bölgelere de yatırım yapılması ve bizlerden alınan deprem vergilerinin artık bir işe yaraması şart. Hiç konuşmayan milletvekilleri üç kuruşa tavuk yiyip villalarda oturuyor, artık birisi de halkı düşünse fena olmayacak. Vatandaş o tavuğu yirmi kuruşa yiyebiliyor. İyiye giden şartları vatandaş göremiyor. Geleceğe ışıltılı gözlerle bakamıyor maalesef.
Ülkenin gelişmesi için yapılabilecek çok şey var. En gerekli proje, büyük şehirlerin nüfus ve iş yoğunluğunun Anadolu' nun küçük şehirlerine taşınması ve nüfus yoğunluğunun dağıtılmasıdır. Planlı nüfus dağılımı, tarımsal kalkınma bir çok projenin önünü açacaktır. Bu konuların üstüne düşülmesi geleceğimiz için, çocuklarımız için önem taşıyor. Kimse çocuğuna kötü bir gelecek hazırlamak istemez.
İyi haftalar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 28 Kasım 2022 - 09:05
Sessizlik
Maalesef, orman yangını olunca ormancının, pandemi olunca sağlıkçının, her şey pahalanınca ekonomistlerin önemini anlayan bir ülke olduk
YAZARLAR
28 Kasım 2022 - 09:05
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir