Zaman geçiyor, mevsimler birbirini takip ediyor, insanlar değişiyor… Hayatın kuralı da bu değil mi? Değişim…
Son bir yıl içinde o kadar çok şey değişti ki hayatımızda, artık yeni farklılıklara şaşırmıyoruz bile. En önemlisi de duygularımız değişiyor, öyle değil mi?
Evde kalmaları için nice dil döktüğümüz çocuklar, dışarının ne kadar ‘’riskle, tehlikeyle, mikroplarla’’ dolu olduğunu anlattığımız çocuklar… 15 Şubat itibariyle eğitimin tekrar yüz yüze olması gündemde. Bu vesile ile birçoğuna da okul yolu gözükecek. Bunca zaman boyunca evde kalmaları yönünde baskı yaptığımız çocuklarımıza şimdi dışarı çıkabilirsin diyecek gibiyiz. Okulunu, arkadaşlarını, sosyal ortamlarını özleyenleri kast etmiyorum elbette. Ama bunca zaman evde korku ile kalan, dışarıya adım atsa karşısına büyük bir mikrop dikilecekmiş gibi hisseden çocuklardan bahsediyorum. Bu çocukları en uygun dille korku ikliminden çıkarıp, durumun ciddiyetinden uzaklaşmadan ne kadar ve nasıl dikkatli olmalarını ivedi şekilde anlatmalıyız. Maske, mesafe, hijyen kurallarını hatırlatıp, beslenme, kantin, sosyal etkinlik gibi rutinlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini ifade etmeliyiz. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu, ihmal edilmemesi gerektiğini sevdirerek dile getirmeliyiz. Eğitim hayatın en büyük gerçeklerindendir bunu unutmamalıyız.
Sınavlar
Sınavlar da hayatımızın bir diğer gerçeği. YKS, TYT, Dil, KPSS, ALES, TUS, liste uzayıp gidiyor. YKS takvimi ile ilgili bazı bilgileri geçtiğimiz haftalarda paylaşmıştım. Sınav tarihlerinin yanında ifade etmek isteğim bir diğer konu da sınav ücretleri. Sınava girecek milyonlarca öğrenci bu yıl oturum başına 90 TL ödeyecek. Birden fazla oturuma girecek adaylar için ise rakam haliyle katlanıyor. Sınava girecek öğrencilerin birçoğunun liseyi henüz bitirdikleri ve çalışmadıklarını da hesaba katarsak bu para haliyle ailelerin cebinden çıkacak. İşin içinde para olunca konuşmak zor… Bazı aileler için çok büyük meblağlar olduğunu tahmin ediyorum.
Bu sene sınavda ek süre yok. Geçtiğimiz yıla özel sınav süresine 30 dakika ilave edilmişti. Bu yıl sınav normal süresinde yapılacak. Sınavlarda öğrencilerin en çok zaman harcadığı sorular ise genellikle paragraf soruları. Bu nedenle şahsi beklentim bu yıl paragraf sorularında azalma, dilbilgisi sorularında ise artış olacağı yönünde. Paragraf sorularını daha hızlı ve doğru çözebilmek için ise çok kitap okumak, benzer çok soru çözmek şart… Kitap okuma alışkanlığı olanlar soruları daha hızlı ve anlamlı okurlarken, benzer çok soru çözen arkadaşlarım ise doğru cevaba daha kolay ulaşabilirler. Bir de paragraf sorusu çözerken soru kökünden başlamanızı tavsiye ederim.
Tüm Sınıflarda Mümkün Değil
Açıklamalarda bulunan Sayın Bakanımız Ziya Selçuk net olarak ifade etmese de tüm sınıfların tamamen okula dönüşlerinin zor olduğunu ifade etti. Sayın Bakan ‘’Salgının seyri nedeniyle tüm sınıfların aynı anda ve tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. Dolayısıyla biz yaş gruplarının taşıdığı riskleri, pedagojik gelişimleri, 7 ve 10. sınıflar gibi hiç açılmamış sınıfları, sınav ve staj durumu gibi çeşitli ve öncelikli etkenleri dikkate alarak planlamalarımızı yaptık.’’ Şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bakalım bizleri hangi senaryolar bekliyor. Takipte kalalım dostlar.
Bu haftayı da Frank A. Clark ile noktalayalım kıymetli okur,
‘’Çıktığın yollarda engeller yoksa, muhtemelen hiçbir yere gitmiyordur.’’
Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
Son bir yıl içinde o kadar çok şey değişti ki hayatımızda, artık yeni farklılıklara şaşırmıyoruz bile. En önemlisi de duygularımız değişiyor, öyle değil mi?
Evde kalmaları için nice dil döktüğümüz çocuklar, dışarının ne kadar ‘’riskle, tehlikeyle, mikroplarla’’ dolu olduğunu anlattığımız çocuklar… 15 Şubat itibariyle eğitimin tekrar yüz yüze olması gündemde. Bu vesile ile birçoğuna da okul yolu gözükecek. Bunca zaman boyunca evde kalmaları yönünde baskı yaptığımız çocuklarımıza şimdi dışarı çıkabilirsin diyecek gibiyiz. Okulunu, arkadaşlarını, sosyal ortamlarını özleyenleri kast etmiyorum elbette. Ama bunca zaman evde korku ile kalan, dışarıya adım atsa karşısına büyük bir mikrop dikilecekmiş gibi hisseden çocuklardan bahsediyorum. Bu çocukları en uygun dille korku ikliminden çıkarıp, durumun ciddiyetinden uzaklaşmadan ne kadar ve nasıl dikkatli olmalarını ivedi şekilde anlatmalıyız. Maske, mesafe, hijyen kurallarını hatırlatıp, beslenme, kantin, sosyal etkinlik gibi rutinlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini ifade etmeliyiz. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu, ihmal edilmemesi gerektiğini sevdirerek dile getirmeliyiz. Eğitim hayatın en büyük gerçeklerindendir bunu unutmamalıyız.
Sınavlar
Sınavlar da hayatımızın bir diğer gerçeği. YKS, TYT, Dil, KPSS, ALES, TUS, liste uzayıp gidiyor. YKS takvimi ile ilgili bazı bilgileri geçtiğimiz haftalarda paylaşmıştım. Sınav tarihlerinin yanında ifade etmek isteğim bir diğer konu da sınav ücretleri. Sınava girecek milyonlarca öğrenci bu yıl oturum başına 90 TL ödeyecek. Birden fazla oturuma girecek adaylar için ise rakam haliyle katlanıyor. Sınava girecek öğrencilerin birçoğunun liseyi henüz bitirdikleri ve çalışmadıklarını da hesaba katarsak bu para haliyle ailelerin cebinden çıkacak. İşin içinde para olunca konuşmak zor… Bazı aileler için çok büyük meblağlar olduğunu tahmin ediyorum.
Bu sene sınavda ek süre yok. Geçtiğimiz yıla özel sınav süresine 30 dakika ilave edilmişti. Bu yıl sınav normal süresinde yapılacak. Sınavlarda öğrencilerin en çok zaman harcadığı sorular ise genellikle paragraf soruları. Bu nedenle şahsi beklentim bu yıl paragraf sorularında azalma, dilbilgisi sorularında ise artış olacağı yönünde. Paragraf sorularını daha hızlı ve doğru çözebilmek için ise çok kitap okumak, benzer çok soru çözmek şart… Kitap okuma alışkanlığı olanlar soruları daha hızlı ve anlamlı okurlarken, benzer çok soru çözen arkadaşlarım ise doğru cevaba daha kolay ulaşabilirler. Bir de paragraf sorusu çözerken soru kökünden başlamanızı tavsiye ederim.
Tüm Sınıflarda Mümkün Değil
Açıklamalarda bulunan Sayın Bakanımız Ziya Selçuk net olarak ifade etmese de tüm sınıfların tamamen okula dönüşlerinin zor olduğunu ifade etti. Sayın Bakan ‘’Salgının seyri nedeniyle tüm sınıfların aynı anda ve tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. Dolayısıyla biz yaş gruplarının taşıdığı riskleri, pedagojik gelişimleri, 7 ve 10. sınıflar gibi hiç açılmamış sınıfları, sınav ve staj durumu gibi çeşitli ve öncelikli etkenleri dikkate alarak planlamalarımızı yaptık.’’ Şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bakalım bizleri hangi senaryolar bekliyor. Takipte kalalım dostlar.
Bu haftayı da Frank A. Clark ile noktalayalım kıymetli okur,
‘’Çıktığın yollarda engeller yoksa, muhtemelen hiçbir yere gitmiyordur.’’
Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.