Siyaset böyle bişi aga, insanın aklını alır aklını!

Galiba seçimler yaklaştı..
Bunu nerden mi anladım?.
Bayram da değil ama.
‘Enişteler’ ufaktan ufaktan gazete ziyaretlerine başladı da ondan..
Ne kadar boşta gezer bürokrat, memur varsa..
İl ve ilçe yöneticisi varsa..
Hadi onları geçtim bi kalem..
Yol kolay, navlun yüksek olunca, taliplisi de çok olur derler ya..
Ne kadar bir baltaya sap olamamış adam varsa..
Nabız yoklamaya, sempati turları atmaya başladılar ufaktan ufaktan..
Hani.. ‘Aday olursam, gazeteciler lazım olur’ düşüncesiyle..
Bir de bunu açık açık söylemiyorlar mı? deliriyorum..
Bildiğim bütün küfürleri saydırıyorum..
Hem de yüzüne karşı.. Ama içimden..
Bu konuda hiç yazasım yoktu..
Ta ki, bizim gençlik arkadaşlarımızdan biride bu sevdaya düşünceye kadar..
Vazgeçirmeye filan çalıştık ama nafile..
‘Siyaset, yalanların hisse senetleriyle yükselen borsadır’ dedik..
‘Siyaset, hep aynı numarayı yutturan ucuz sihirbazlıktır’ dedik..
‘Siyaset, kendi çıkarı için ikiz kardeşini bile harcatır adama’ dedik..
Dikkate almadı koca kafalı..
Dinlemeyi bi tarafa bırakın, kulak bile sallamadı..
Dün yine ziyaretimize geldi..
‘Ben de aday olsam ne lazım gelir?’ diyor..
Baktım ki, laf anlayacağı yok..
‘Ol leeeennn, sende aday ol.. Kimin kızından eksiklisin..
Koltuk da sana, lüks otomobiller de sana, çillop gibi sevgililerde sana..’ deyivermişim..
Ayrıca bakarsın tutar mı, tutar..
‘Bir belediye başkanı arkadaşımız olsun’ yancılığına dönüştürdüm sohbeti..
Taş atıp da, kolum mu ağrıyacak..
Farz edin ki, ganyan oynuyorum..
Girecek olan ona, çıkacak olan ondan..
Bana düşün sadece yancılık.. Gazozlar da şirketten..
Yaklaşık 15 dakikalık sohbet ettik..
Artık anladım ki.. Siyaset, bir koyup bin alma sanatı..
İnsanın hakikaten bir işi yoksa, uğraşabileceği bir hobisi da olmadığında..
Dilediği yerde, sadece çenesiyle yani kolayca ilgilenebileceği bir bilim dalı bu!
Avcılık yapsan tüfek, köpek ve arazi aracı ister..
Balıkçılık yapsan tekne ister, ağ ister.. masraflı yani..
Ama siyaset ucuz.. tümden meccane..
Farzet ki, ganyan oynuyorsun, tutarsa da voliyi vuruyorsun..
Ülen..ben de yavaş yavaş bir yerleri düşünmeye başlasam mı acaba? dedim..
Dayı, ‘Bir sen eksiktin kerata..sen de gir de, tam olsun’ dedi, bastı enseme tokadı.