Merhaba Sevgili Okur,
Bu hafta sizlerle iletişim şekillerimizi konuşalım istedim. Hem yakın zamanda yaşadığım bir andan hem de insanların iletişim şekillerinin yalnızca emojilerle ifadeye doğru gittiğini gördüğümden bu konuya değinmeyi düşündüm.
Yakın zamanda sosyal medya üzerinden paylaştığım bir resim ve üzerine yazdığım “Günaydın” mesajı sonrası telefonum çaldı. Arayan arkadaşımdı ve enerji dolu sesiyle “ sana da günaydın güzel arkadaşım? Nasılsın?” dedi. Bir yandan onunla konuşuyor bir yandan içimden “ ne sıcak bir haberleşme oldu bu” diye düşünüyordum. Arkadaşım mesajıma sadece beğeni atmamış sesimi duymak için beni aramıştı. Bu zamanda bu muazzamdı. Ardından başka bir gün, başka bir arkadaşım; yine bir paylaşımım sonrası “sesini duymak istedim, nasılsın? neler yapıyorsun arkadaşım?” Dedi. Aslında arkadaşım neler yaptığımın bir kısmını sosyal medyada görüyordu ama sesimi duymak, daha sıcak sohbet etmek için beni aramayı tercih etmişti. İşte o an durdum. Bu anlar beni neden bu kadar çok etkilemişti? Üzerine uzunca vakit düşündüm: Ben paylaşım yaptığımda yine güzel güzel karşılık olan cevaplar alıyordum, bazıları ile halimizi hatırımızı yine yazışıyorduk. Yazışmalara baktım gayet içtendi fazlaca emoji doluydu. Her birisi değerliydi ama diğeri ile aynı etkiyi bırakmamıştı. Nedendi? İçinde sesin heycanıyla karşıya ulaşan duygular yoktu, belki sesindeki üzüntü hissedilmiyordu ya da sesindeki mutluluğu tam olarak içimde karşılamıyordu. Evet evet buldum. Kesinlikle duygular yoktu. Vardı ama şekillerle vardı. Vardı ama yazıyla vardı. Yüz yüze konuştuğunda tanık olduğun mimikler gibi sesin tınısı yoktu. Beş duyum eksik algılıyordu. Bana yazdığını ya da koyduğu emojiyle duyguyu hayal ettiriyordu tam olarak gerçek değildi. Gerçek yaşanılandı ve o sesinde saklıydı. Sosyal medya üzerinde de karşılıklı iletişim kurduğumuz, hiç görüşmeden yakın hissettiğimiz bir sürü insan vardı. Ama düşündüğünde aklında iz bırakanlar daha çok yaşanılan duygulardı. Bu yüzden iletişim şekli önemliydi. Bir bağ vardı ve o bağ duygularla kuvvetleniyordu. Sanırım beni bu çok etkilemişti.
Sosyal medyanın gücünü, paylaşımları ve yeni şeyler öğrenmek, farklı bilgiler elde etmek adına olan etkisini hep seviyorum. Ama gerçek hayatta yaşadığımız ya da hissettiğimiz duyguları aktaramamasından dolayı zaman zamanda soğuk buluyorum. Bu yüzden iletişim şekliniz hangisi? Diye sormak istedim.
Tabii ki bu sorunun cevabı iletişim kurduğumuz kişi ile olan ilişkimize göre farklılık gösterecektir ama bir telefon açacak kadar yakın olduklarımıza karşı lütfen daha farklı bir yol izleyelim. Yetişkin birer ebeveyn olsak bile öncelikle anne veya babamızla ayrı ayrı iletişim kurabileceğimiz zamanlar yaratalım. Hayat kısa ve hiçbir günün garantisi yok, “anın tadını çıkart” dedikleri bu olsa gerek sanırım. O yüzden her an iletişim kurmamızı bekleyen anneanne, babaanne, dede, anne veya baba bize yakın kim ise onlarla özel anlar yaratalım. Halini hatırını soralım, ziyaret edelim birlikte bazı paylaşımlar yapalım çünkü biz çocukken bizi dışarıya çıkartsın, bizimle vakit geçirsin diye beklediğimiz büyükler unutmayalım ki biz büyüdüğümüzde de bizleri bekliyorlar. Karşılıklı iletişim kurulan anların yaşattığı mutluluk inanın mesajla yaptığınız bir kalp emojisinden çok daha etkin, çok daha mutlu edici olacaktır.
Bu hafta sizlere iletişim kurmaya çalışan bir çocuğun hikayesini konu alan R.J. Palacio tarafından yazılan Mucize adı kitabı ve Sharon M. Draper’in İçizmideki Müzik kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.
Yüz yüze iletişimlerin bol olduğu harika bir hafta dilerim.
Sevgilerimle.
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 08 Aralık 2022 - 08:39
Sizin iletişim şekliniz hangisi?
Merhaba Sevgili Okur, Bu hafta sizlerle iletişim şekillerimizi konuşalım istedim
YAZARLAR
08 Aralık 2022 - 08:39
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir