Güle güle usta..
Büyük usta, şair, sanatçı, halk ozanı, aziz insan Abdürehim Heyit Çin zindanlarındaki çilesini hayatını kaybederek ödedi..
Pek çok kez Türkiye’ye de gelmiş olan üstadımıza Allahtan rahmet diliyorum..
Merak ediyorsan bu linkten sesini bi duy, muhteremi bir gör..insanoğlu iki tel ile ne sesler çıkarıyor..
https://www.youtube.com/watch?v=MJucB1sf4E
Vay arkadaş WC kapalı..
Dünkü yazımda Halk Bahçesi içindeki tuvaletin mesai saatleri dışında kapalı olduğunu söylemiş, şu saatte kapalı demiştim..
Cuma akşamı tekrar kontrol ettim; meğer 17:30 kapanıyormuş, seni yanılttığım için özür dilerim..
Belki 17:00’da kapanıyordur, henüz o saatte kontrol edemedim..
Buralarda şarap mı üretilirmiş..
Klavye siyasetçileri ferman buyurmuş, efendim şehit kanıyla sulanmış topraklarda şarap mı üretilirmiş..üstelik adını da Kilitbahir koymuşlar. Vay anam vay, üstüne de Kilitbahir Kalesini koymuşlar..
Daha neler. Başımıza taş yağacak usta.
Ne şarabı yahu..adam madalya almışmış da ee bize ne..bak bak bak; hadi üzerine çullanalım hemen..
Takmış durumdayız zerzevata..
Bir patlıcandır, biberdir, domatesdir, hıyardır tutturmuşuz; ikide bir adını tekrarlıyoruz. Say ki; aşk yaşıyorsun..
500 mumluk ampullerin karanlığında saatlerdir boşalan kadehine zerzevat dolduruyorsun..
(yukarıdaki cümleler bir şiirin biraz değiştirilmiş halidir, şairinden özür dileyerek yazıyorum).
Kardeş, eskiden bu mevsimde zerzevat var mıydı ki, böylesi zamcık zamcık konuşuyorduk..
Efendim biraz sabret; yeme. Önümüz yaz nasılsa bahçende yetiştireceksin bunları taze taze.. Seçim gelmiş neyime..
Hadi yeni baştan yaşayalım bu şehrin sokaklarını. Yeniden düzen kuralım her bir köşe başına. Buraya girilmez, şuraya girilir, çift sıra park edilir. Ana yollar aman dokunma..
Biraz kafamı yorsak bu işe..
Büyük usta, şair, sanatçı, halk ozanı, aziz insan Abdürehim Heyit Çin zindanlarındaki çilesini hayatını kaybederek ödedi..
Pek çok kez Türkiye’ye de gelmiş olan üstadımıza Allahtan rahmet diliyorum..
Merak ediyorsan bu linkten sesini bi duy, muhteremi bir gör..insanoğlu iki tel ile ne sesler çıkarıyor..
https://www.youtube.com/watch?v=MJucB1sf4E
Vay arkadaş WC kapalı..
Dünkü yazımda Halk Bahçesi içindeki tuvaletin mesai saatleri dışında kapalı olduğunu söylemiş, şu saatte kapalı demiştim..
Cuma akşamı tekrar kontrol ettim; meğer 17:30 kapanıyormuş, seni yanılttığım için özür dilerim..
Belki 17:00’da kapanıyordur, henüz o saatte kontrol edemedim..
Buralarda şarap mı üretilirmiş..
Klavye siyasetçileri ferman buyurmuş, efendim şehit kanıyla sulanmış topraklarda şarap mı üretilirmiş..üstelik adını da Kilitbahir koymuşlar. Vay anam vay, üstüne de Kilitbahir Kalesini koymuşlar..
Daha neler. Başımıza taş yağacak usta.
Ne şarabı yahu..adam madalya almışmış da ee bize ne..bak bak bak; hadi üzerine çullanalım hemen..
Takmış durumdayız zerzevata..
Bir patlıcandır, biberdir, domatesdir, hıyardır tutturmuşuz; ikide bir adını tekrarlıyoruz. Say ki; aşk yaşıyorsun..
500 mumluk ampullerin karanlığında saatlerdir boşalan kadehine zerzevat dolduruyorsun..
(yukarıdaki cümleler bir şiirin biraz değiştirilmiş halidir, şairinden özür dileyerek yazıyorum).
Kardeş, eskiden bu mevsimde zerzevat var mıydı ki, böylesi zamcık zamcık konuşuyorduk..
Efendim biraz sabret; yeme. Önümüz yaz nasılsa bahçende yetiştireceksin bunları taze taze.. Seçim gelmiş neyime..
Hadi yeni baştan yaşayalım bu şehrin sokaklarını. Yeniden düzen kuralım her bir köşe başına. Buraya girilmez, şuraya girilir, çift sıra park edilir. Ana yollar aman dokunma..
Biraz kafamı yorsak bu işe..