Yıl 1993..
Genciz tabi o zaman. Şehirde yalnızca 2 gazete var. Sosyal Medya denilen şey icat edilmemiş.
Güzel bir yolculuğun ardından gazeteci olarak İstanbul'dayız. Hayatımda ilk kez bir futbol maçı izleyeceğim; hem de canlısını.. Ali Sami Yen'de basın tribününe oturduk maçın başlamasını bekliyoruz..
Takımlar sahaya çıktı..
Galatasaray ve Çanakkale Dardanelspor.. Dardanel henüz 1.lige çıkmamış ama Türkiye Kupasında takımlara kök söktürüyor. Boru değil, Galatasaray ile çeyrek final oynuyor. Kazanırsa, yarı finalde.
Maçın bitmesine yarım saat kalmışken Dardanel 10 dakika içinde 2 gol yedi ve rüya bitti.
Futboldan anlamam ama o zaman Dardanel canla başla mücadele etti. Gözünü karartıp saldırdı. Yenmek için; en kötü şartlarda berabere kalmak için çok çalıştı ama sonuçta karşındaki Galatasaray..
Biraz ileri gidelim.. Cep telefonları falan acayip pahalı..cepten konuşmak deli paralara maloluyor. Sayılı kişilerin belindeki kılıfın içinde takoz gibi telefonlar. Çok yazmasın diye kısa konuşuyorsun.
Hayatımda ikinci kez bir Beşiktaşlı olarak Dardanel-Beşiktaş Türkiye Kupası 3. Tur karşılaşmasını izlemek için stad'tayım.
Şak Dardanel golü çaktı..
Beşiktaş ne yaptıysa ne ettiyse beraberliği yakalayamadı. Birinci ligde bile olmayan Dardanel, Beşiktaş'ı kupadan eledi..
Meraklısına: Şu an düşündüm. Üzüldüm mü sevindim mi hatırlamıyorum. Muhtemelen nötr kalmışımdır. Biri ucundan kıyısından gönüllüsü olduğum Beşiktaş, diğeri de şehrimin takımı.
Şimdi biraz daha geriye gidelim..
Çanakkalespor'un anahtarı ortada kaldı. Takım Başkanlığını kimse istemiyor. Sanırım 1991-1992 sezonuydu. İleriki yıllarda birinci lige kadar çıkacak ve orada 3 yıl kalacak olan Çanakkale Dardanelspor'un anahtarını Niyazi Önen almıştı..
Hiç kuşku yok ki; Dardanel başarıdan başarıya koştu. Genç yetenekler yetiştirdi. Ünlü hocalarla çalıştı. Bir Anadolu takımlarının asla ulaşamayacağı olanaklara sahip oldu..
Gel zaman git zaman Dardanel, bu başarılarını anıların arasına gömdü ve yavaş yavaş eridi çünkü futbol artık çok pahalı, çok fazla emek isteyen bir iş olmuştu..
Geçtiğimiz hafta sonu Çanakkale Dardanelspor Bozcaadaspor ile sahaya çıktı.
Maç çekişmeli geçti. 90 dakika gol gelmedi. Uzatmalarda da hiçbir şey olmayınca penaltı atışlarına geçildi ve işte ne olduysa burada oldu.
Uzatmalarda da hiçbir şey olmayınca penaltı atışlarına geçildi ve işte ne olduysa burada oldu. Bozcaadaspor 5 Çanakkale Dardanelspor 3..
Maç boyunca trübünde hop oturup hop kalkan Dardanelspor Başkanı Niyazi Önen, yenilgi ile birlikte soyunma odasına giriyor ve esip gürlüyor. Böyle bir sonuç karşısından çok sinirlenen, morali bozulan iş insanı Niyazi Önen kimseyi gözüm görmesin, hepinize güle güle, bitti diyor..
Yetmiyor..
Kapatıyorum her şeyi diyor..
Peki ama maç bu, yenmek de var, yenilmek de.
Niyazi Önen neden bu kadar sert tepki gösteriyor.
Aslında yanıtı basit.
Çanakkale Dardanelspor'un imkanlarına neredeyse çok daha üst liglerde oynayan takımlar bile sahip değil. İnanılmaz olanaklar içindeki Çanakkale Dardanelspor gidiyor, Bozcaada gibi küçücük bir ilçemizin takımına kaybediyor..
Mübarek..ben de para harcıyorum, mek veriyorum, umut ediyorum; başarı beklemek hakkım değil mi. Senin işin yalnızca iyi oynamak. O zaman çalışmamışsın, mücadeleye laf olsun diye çıkmışsın. Benim de hakkım üzülmek, sinirlenmek..
İşte Niyazi Önen yıllarını verdiği, cebinden milyonlarca lira harcadığı takımının galip gelmesini istiyor.
Kim istemez ki..Peki şimdi esas soruya gelelim. Onursal Başkan Niyazi Önen 30 yıldır taşıdığı, büyüttüğü Dardanelspor'un kapısına kilit mi vuracak ?
Yok canım daha neler diyemiyorum çünkü Niyazi Önen şu anda bir karar aşamasında. Bir karar verecek ve onu uygulayacak.
Bu kapatma da olabilir, devam da.. Şehirde ağzı olan konuşuyor. Haddini bilmeyenler sosyal medyadan saydırıyor. Dile kolay, bir takımı 28 sene idare etmek, emek ve para harcamak her babayiğidin kaldırabileceği iş değil. Niyazi Önen bunca yıl inatçılığını, mücadeleci yapısını ortaya koyarak bu takımı bu günlere taşımış. Kendisine teşekkür etmeliyiz. 1991 yılında takımın anahtarı Vali Muzaffer Ecemiş'e bırakılmış ve kimse almak istemezken, Niyazi bey elini taşın altına koymuş..
Şimdi saydırıyoruz..
Buna hakkımız yok.
Niyazi Önen'i aradım ve kapatıyor musunuz dedim..
Çok açık konuştu. Benim anladığım, önce herkesin eteğindeki taşı dökmesini bekleyecek. Bu üç gün mü olur, bir hafta mı onu bilemem ama bir karar aşamasında olduğunu söyleyebilirim..
Söylediği şu:
Evet sinirlendim, evet takıma sitem ettim, evet kapatıyorum dedim ama henüz kesin bir karar vermedim. Karar aşamasındayım, birkaç gün içinde karar vereceğim. Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımızla görüşeceğim. Verdiğim kararı bir basın açıklaması ile duyuracağım. Şimdilik bu kadarını söyleyeyim
Benim de bu gazeteci olarak yazabileceğim bu kadar. Konuşmanın ayrıntılarına girmiyorum; hepsi bu..
Güzel bir yolculuğun ardından gazeteci olarak İstanbul'dayız. Hayatımda ilk kez bir futbol maçı izleyeceğim; hem de canlısını.. Ali Sami Yen'de basın tribününe oturduk maçın başlamasını bekliyoruz..
Takımlar sahaya çıktı..
Galatasaray ve Çanakkale Dardanelspor.. Dardanel henüz 1.lige çıkmamış ama Türkiye Kupasında takımlara kök söktürüyor. Boru değil, Galatasaray ile çeyrek final oynuyor. Kazanırsa, yarı finalde.
Maçın bitmesine yarım saat kalmışken Dardanel 10 dakika içinde 2 gol yedi ve rüya bitti.
Futboldan anlamam ama o zaman Dardanel canla başla mücadele etti. Gözünü karartıp saldırdı. Yenmek için; en kötü şartlarda berabere kalmak için çok çalıştı ama sonuçta karşındaki Galatasaray..
Biraz ileri gidelim.. Cep telefonları falan acayip pahalı..cepten konuşmak deli paralara maloluyor. Sayılı kişilerin belindeki kılıfın içinde takoz gibi telefonlar. Çok yazmasın diye kısa konuşuyorsun.
Hayatımda ikinci kez bir Beşiktaşlı olarak Dardanel-Beşiktaş Türkiye Kupası 3. Tur karşılaşmasını izlemek için stad'tayım.
Şak Dardanel golü çaktı..
Beşiktaş ne yaptıysa ne ettiyse beraberliği yakalayamadı. Birinci ligde bile olmayan Dardanel, Beşiktaş'ı kupadan eledi..
Meraklısına: Şu an düşündüm. Üzüldüm mü sevindim mi hatırlamıyorum. Muhtemelen nötr kalmışımdır. Biri ucundan kıyısından gönüllüsü olduğum Beşiktaş, diğeri de şehrimin takımı.
Şimdi biraz daha geriye gidelim..
Çanakkalespor'un anahtarı ortada kaldı. Takım Başkanlığını kimse istemiyor. Sanırım 1991-1992 sezonuydu. İleriki yıllarda birinci lige kadar çıkacak ve orada 3 yıl kalacak olan Çanakkale Dardanelspor'un anahtarını Niyazi Önen almıştı..
Hiç kuşku yok ki; Dardanel başarıdan başarıya koştu. Genç yetenekler yetiştirdi. Ünlü hocalarla çalıştı. Bir Anadolu takımlarının asla ulaşamayacağı olanaklara sahip oldu..
Gel zaman git zaman Dardanel, bu başarılarını anıların arasına gömdü ve yavaş yavaş eridi çünkü futbol artık çok pahalı, çok fazla emek isteyen bir iş olmuştu..
Geçtiğimiz hafta sonu Çanakkale Dardanelspor Bozcaadaspor ile sahaya çıktı.
Maç çekişmeli geçti. 90 dakika gol gelmedi. Uzatmalarda da hiçbir şey olmayınca penaltı atışlarına geçildi ve işte ne olduysa burada oldu.
Uzatmalarda da hiçbir şey olmayınca penaltı atışlarına geçildi ve işte ne olduysa burada oldu. Bozcaadaspor 5 Çanakkale Dardanelspor 3..
Maç boyunca trübünde hop oturup hop kalkan Dardanelspor Başkanı Niyazi Önen, yenilgi ile birlikte soyunma odasına giriyor ve esip gürlüyor. Böyle bir sonuç karşısından çok sinirlenen, morali bozulan iş insanı Niyazi Önen kimseyi gözüm görmesin, hepinize güle güle, bitti diyor..
Yetmiyor..
Kapatıyorum her şeyi diyor..
Peki ama maç bu, yenmek de var, yenilmek de.
Niyazi Önen neden bu kadar sert tepki gösteriyor.
Aslında yanıtı basit.
Çanakkale Dardanelspor'un imkanlarına neredeyse çok daha üst liglerde oynayan takımlar bile sahip değil. İnanılmaz olanaklar içindeki Çanakkale Dardanelspor gidiyor, Bozcaada gibi küçücük bir ilçemizin takımına kaybediyor..
Mübarek..ben de para harcıyorum, mek veriyorum, umut ediyorum; başarı beklemek hakkım değil mi. Senin işin yalnızca iyi oynamak. O zaman çalışmamışsın, mücadeleye laf olsun diye çıkmışsın. Benim de hakkım üzülmek, sinirlenmek..
İşte Niyazi Önen yıllarını verdiği, cebinden milyonlarca lira harcadığı takımının galip gelmesini istiyor.
Kim istemez ki..Peki şimdi esas soruya gelelim. Onursal Başkan Niyazi Önen 30 yıldır taşıdığı, büyüttüğü Dardanelspor'un kapısına kilit mi vuracak ?
Yok canım daha neler diyemiyorum çünkü Niyazi Önen şu anda bir karar aşamasında. Bir karar verecek ve onu uygulayacak.
Bu kapatma da olabilir, devam da.. Şehirde ağzı olan konuşuyor. Haddini bilmeyenler sosyal medyadan saydırıyor. Dile kolay, bir takımı 28 sene idare etmek, emek ve para harcamak her babayiğidin kaldırabileceği iş değil. Niyazi Önen bunca yıl inatçılığını, mücadeleci yapısını ortaya koyarak bu takımı bu günlere taşımış. Kendisine teşekkür etmeliyiz. 1991 yılında takımın anahtarı Vali Muzaffer Ecemiş'e bırakılmış ve kimse almak istemezken, Niyazi bey elini taşın altına koymuş..
Şimdi saydırıyoruz..
Buna hakkımız yok.
Niyazi Önen'i aradım ve kapatıyor musunuz dedim..
Çok açık konuştu. Benim anladığım, önce herkesin eteğindeki taşı dökmesini bekleyecek. Bu üç gün mü olur, bir hafta mı onu bilemem ama bir karar aşamasında olduğunu söyleyebilirim..
Söylediği şu:
Evet sinirlendim, evet takıma sitem ettim, evet kapatıyorum dedim ama henüz kesin bir karar vermedim. Karar aşamasındayım, birkaç gün içinde karar vereceğim. Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımızla görüşeceğim. Verdiğim kararı bir basın açıklaması ile duyuracağım. Şimdilik bu kadarını söyleyeyim
Benim de bu gazeteci olarak yazabileceğim bu kadar. Konuşmanın ayrıntılarına girmiyorum; hepsi bu..