Neden bu kadar gergin ve mutsuzuz..
Gülmeyi nerelerde yitirdik bilmiyorum…
‘Sevinç, kahkaha, mutluluk..
Keder, hasret, hastalık, ölüm..
Hepsi bizim için değil mi, evlat?. dedi, ak saçlı adam..
Sanki derdimi anlamış gibi, gözlerini kısarak baktı yüzüme..
‘Hııı’ dedim, başımı salladım..
Ayağımdaki sorun nedeniyle gazeteye gitmemiş,
mahalledeki çay bahçesine oturuvermiştim..
Ak saçlı amca sanırım sohbet etmek istiyor..
Ben de istiyorum ama..
Benim bir şeyler yazıp, gazeteye geçmem lazım..
‘Çok dalgınsın.. binin yarısı beş yüz..’ diye açılışı yaptı..
Ben sustum.. çay bahçesine götürdüğüm bilgisayara karalamaya başladım..
Şu insanların haline bakın.. diye başladım yazmaya..
Okuru başlıkta yakalamak istiyorum..
Aklımdan geçen en vurucu cümleyi seçtim..
‘Acıları fotoğraf karelerinde donup kalan insanlar var,
Birleşmiş Milletler ne zaman bir fotoşop birimi kuracak?’ şiirsel ve afili bir cümle ile giriş yaptım..
Satırı bold karekter karakterleri ile yazdım..
Karşı masada oturanları izliyorum..
Aslında yarım saattir onları izlemekten sıkılmıştım..
Negatif elektrik dinamosu adamlar sanki..
Varlıkları bile beni huzursuz etmeye yetmişti..
Size de bazen böyle olur mu?
Muhabbetleri ise hep para ve kadın üzerine..
Birin yüzünün ‘rabbiyasiri’ silinmiş, biri doğduğuna pişman..
Askerde bir Başçavuşum vardı..
Öldüyse Allah rahmet eylesin, yaşıyorsa Allah uzun ömür versin..
Birine kızınca, ‘zevksiz sevişmenin ürünü!’ derdi..
Ben de bir gün ne anlama geldiğini sormuştum..
‘Zevksiz sevişmeden sakat çocuk doğar.. bak bu kadar söylüyorum’ derdi..
Bu diyalog aklıma gelince,güldüm..
İşte bunu, bu adamları yazmalıyım! diyerek sevindirik oldum..
Hani hepiniz bilirsiniz..
Evlat olsa sevilmez.. 52 olsa oynanmaz..
Muşmulla suratlı,
Hayattan zevk almadığı gibi..
Kendi hayatını da, etrafındaki insanların hayatlarını gücü yettiğince,
Zevksiz, renksiz, tatsız tuzsuz bir hale mahkum etmeye adamış,
Sevgiden nasibini almamıs, kıskanç ve kindar kimseler vardır, bilirsiniz..
Bunları sıklıkla ağızlarından tükürcükler saça saça,
Akraba evliliği mahsulüymüş gibi duran
Sevimsiz suratını bicimden bicime soka soka,
Diğer insanları kendi doğrularına göre yargılarken görebilirsiniz..
Sizin de çevrenizde vardır böyle mallar..
Ülen..Toprak Mahsülleri Ofisi, Devlet Malzeme Ofisi var da..
Güzel ülkemin çeşitli yerlerinde bu mallar için neden bir ofis açılmaz ki?.
Devlet toplu alım yapıp, rehabilitasyona tabii tutacak..
Rehabilite olmayanları da ‘defolu ürün’ kodunu yapıştırıp, imha edecek..
Olmaz mı sanki!
Bence olur.. Olması, bir toplumsal anlamda fayda sağlayacak zarurettir hatta..
Sizce de öyle değil mi?..
*Nasihat içeren verimli bir atasözüdür, özlüdür. Özünde her ne kadar sevişmek olsa da verimi arttırmayı hedefler. Bir nevi performans takviyesi taktiktir.
YAZARLAR
Yayınlanma: 14 Mayıs 2022 - 10:06
*Tanrı bizi' zevksiz anların çocukları'ndan korusun!
Neden bu kadar gergin ve mutsuzuz
YAZARLAR
14 Mayıs 2022 - 10:06
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir