Çanakkale’deki 27 çeşmeye Ağı Dağı’ndan tatlı su geliyor. Çanakkalelilerin tatlı su içme kaynağı Ağı Dağı suyunu 30 yıl önce kente getirilmesinin öncülerinden olan, Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu Koruma Ve Geliştirme Derneği Başkanı Ramazan Demircan, arıtma sisteminin değiştirilmesi gerektiğini ancak bunun için derneğin maddi gücünün yetmediğini dile getirdi…
Günümüzden 30 yıl önce, 30 kilometre uzaktaki Ağı Dağı’ndan gönüllüler aracılığıyla kazma ve kürekler ile imece usulü kente getirilen Ağı Dağı tatlı suyunun tadı yakın gelecekte ‘acı’ olabilir. Kentte bulunan 27 çeşmeden akan Ağı Dağı suyu, maddi olanaksızlıklar nedeniyle risk altında. Gazetemize konuşan Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu Koruma Ve Geliştirme Derneği Başkanı Ramazan Demircan, Ağı Dağı suyunun içimine imkan sağlayan arıtma sistemi ve bazı boruların değişmesi gerektiğini ancak derneğin günümüzde yaşadığı maddi olanaksızlıklar nedeniyle bu işlemlerin yapılamadığını dile getirdi. 1984 yılından itibaren Cuma günleri camilerden para toplanarak bu işlemlerin yapıldığını belirten Demircan, Çanakkale Müftlüğü’nün camilerde para toplanmasını yasaklamasının ardından derneğin bağışlardan faydalanamadığını ifade etti.
“En az bir tane arıtma sistemi almamız lazım”
Yardım gelmediği için dernekçe zor durumda olduklarını belirten Demircan şunları söyledi; “En az bir tane arıtma sistemi almamız lazım, bir tanesi 25 bin lira. İki tane alınacak 50 bin lira. Zamanında 10 bin liraya almıştım… 50 bin lirayı ben nereden bulacağım? Müftülüğe müracaat ediyoruz, müftülük bize para toplatmıyor. 1984 yılından beri Müftülük götürüyordu yardım işlerini, şimdi toplatmıyor. Camilerden para toplayın diyordu, biz vatandaştan para toplayıp makbuzunu kesiyorduk. Para olmayınca da bu işi yürütmek imkânsız. Tatlı suları Belediye, Sağlık Müdürlüğü takip ediyor. Her sene Bursa veya İstanbul’da tahlil yaptırıyoruz. Bir tahlil 5 bin lira. Aylık aidatımız 5 lira, 90 kişi var. Aylık en fazla 450 lira gelirimiz var. Yetmiyor.”
Çanakkale susuz kalmasın
Çanakkale’nin evlere gelen tek içme su kaynağı Atikhisar Barajı’ndaki siyanür ile riskli maden arama faaliyetleri bir yanda dururken Ağı Dağı suyunun sahipsiz kalması, Çanakkale’nin gelecekte olası bir susuzluk sorunuyla karşılaşabileceğinin ihtimali olarak gün yüzüne çıkıyor. Yetkili mecraların Çanakkale’nin su sorununa el atmaması durumunda, kuraklık tehlikesinin gelecekte yüzümüze bir tokat gibi çarpacağı gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekecek.
“En az bir tane arıtma sistemi almamız lazım”
Yardım gelmediği için dernekçe zor durumda olduklarını belirten Demircan şunları söyledi; “En az bir tane arıtma sistemi almamız lazım, bir tanesi 25 bin lira. İki tane alınacak 50 bin lira. Zamanında 10 bin liraya almıştım… 50 bin lirayı ben nereden bulacağım? Müftülüğe müracaat ediyoruz, müftülük bize para toplatmıyor. 1984 yılından beri Müftülük götürüyordu yardım işlerini, şimdi toplatmıyor. Camilerden para toplayın diyordu, biz vatandaştan para toplayıp makbuzunu kesiyorduk. Para olmayınca da bu işi yürütmek imkânsız. Tatlı suları Belediye, Sağlık Müdürlüğü takip ediyor. Her sene Bursa veya İstanbul’da tahlil yaptırıyoruz. Bir tahlil 5 bin lira. Aylık aidatımız 5 lira, 90 kişi var. Aylık en fazla 450 lira gelirimiz var. Yetmiyor.”
Çanakkale susuz kalmasın
Çanakkale’nin evlere gelen tek içme su kaynağı Atikhisar Barajı’ndaki siyanür ile riskli maden arama faaliyetleri bir yanda dururken Ağı Dağı suyunun sahipsiz kalması, Çanakkale’nin gelecekte olası bir susuzluk sorunuyla karşılaşabileceğinin ihtimali olarak gün yüzüne çıkıyor. Yetkili mecraların Çanakkale’nin su sorununa el atmaması durumunda, kuraklık tehlikesinin gelecekte yüzümüze bir tokat gibi çarpacağı gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekecek.
