Yaklaşık 6 buçuk milyon memur ve memur emeklisini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde hükümet ikinci teklifini sundu. Teklifi kabul etmeyen yetkili sendika bugün 81 ilde eş zamanlı “Kabul Etmiyoruz” sloganı ile basın açıklaması yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2024'ün ilk ve ikinci 6 ayı için verilen teklifi bir puan artırdıklarını duyurarak ilk 6 ay için yüzde 15, ikinci 6 ayı içinse yüzde 10 zam teklifi sunduklarını açıkladı. Teklisi kabul etmeyen Memur Sen bugün 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Kamu İşveren Heyeti’nin kamu görevlilerine sunduğu teklifi kabul etmiyoruz ve protesto ediyoruz” denildi.
Kordonda bulunan Truva Atı önünde Memur Sen Çanakkale Şube Başkanı Suat Özen’in okuduğu basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi;
“Memur-Sen ve 11 yetkili sendikamızla 7. Dönem toplu sözleşmede masaya sunduğumuz gerçekçi tekliflerimize karşı, kamu işvereninin verdiği yetersiz teklifleri protesto ediyoruz. Kamu İşvereninin, masanın emek tarafının sesini duymadığını düşündüğümüz için 81 ilden sesimizi yükseltmek üzere bugün buradayız. Buradan, “sorunların çözüleceği yer toplu sözleşme masasıdır” sözümüzü bir kez daha tekrar ediyoruz. Biz; 2 yıldır toplu sözleşme masasının toplanmasını, masanın dışında yapılan eksik ve yanlış düzenlemelerle bozulan gelir dağılımı adaletsizliğinin düzeltilmesini, sorunun bütün olarak görülmesini bekliyoruz. Maalesef kamu işvereni bizim beklentimizi ve teklifimizin haklılığını hala anlayabilmiş değil. Kamu İşvereni ilk teklifini 2 puan artırarak yüzde 25’e çıkarmıştır. Bu ne demektir? Sorunlarınız çözülmesin, Enflasyon baskınız devam etsin, Maaş artışlarınızı enflasyon farkı belirlesin demektir. Teklif, bu haliyle, Merkez Bankasının 2024 enflasyon tahmininin 8 puan, 2025 için de enflasyon tahmininin 4 puan altında kalmıştır.
Kamu İşvereni diyor ki; 2023 yılında enflasyon yüzde 58 çıkacak. Kamu görevlisi yüzde 25 enflasyon farkı alacak. Peki 2024 yılı için beklenti olan yüzde 33 oranına ilişkin neden anlaşılır ya da hak verilir bir cümle kurulmuyor. Neden teklif hala beklentinin bile yakınına ulaşmıyor?
Bu durum Kamu İşvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini dahi görmemesi demektir. Kamu İşvereninin bu teklifi ne rasyonel ve ne de gerçekçidir. Müzakere, zaman kazanma zemini değildir. Strateji uygulayarak çözümsüzlüğe sevk etmek değildir.
Biz, Kamu İşvereninin ayakları yere basan teklifini, kamu görevlilerinin sesini ve piyasanın gerçeklerini gören teklifini duymak istiyoruz. En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltinsin dedik, ses yok. Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok. Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın dedik, yine ses yok. Kira yardımı konusundaki teklifimiz, üstelik, siyasilerce ifade edilmesine rağmen o da yok. Şeflerin, Müdürlerin ücret skalası bozuldu, düzeltilsin dedik, ses yok. Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor dedik, ses yok.
Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor dedik, ses yok.
Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır dedik, yine ses yok. Akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor,
Emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntımızı büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü, her geçen gün sosyal maliyet artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor. Bu verilerden hareketle açıkça deklare ediyoruz. Kamu İşvereninin öngörüleri tutmuyor.
Enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için “refah payı” uygulaması artık şarttır. Onun için, sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 Seçim Beyannamesini açıklarken ifade ettiği, “Enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz” vaadi masada hayata geçirilsin. Büyük ve Güçlü Türkiye için güçlü memur! Güçlü memur için de refah payı şart. Onun için Memur-Sen olarak bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz. Alın terinden tasarruf olmaz. Emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün. Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz…
Biz ülkemiz, milletimiz, vatandaşımız, ne zaman zorda kalsa;
yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde, bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Toplu sözleşme masasında da bugün burada da; sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz. Kamu İşvereninin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını bekliyoruz. Yaşasın emek mücadelemiz! Yaşasın örgütlü gücümüz”
Bu durum Kamu İşvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini dahi görmemesi demektir. Kamu İşvereninin bu teklifi ne rasyonel ve ne de gerçekçidir. Müzakere, zaman kazanma zemini değildir. Strateji uygulayarak çözümsüzlüğe sevk etmek değildir.
Biz, Kamu İşvereninin ayakları yere basan teklifini, kamu görevlilerinin sesini ve piyasanın gerçeklerini gören teklifini duymak istiyoruz. En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltinsin dedik, ses yok. Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok. Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın dedik, yine ses yok. Kira yardımı konusundaki teklifimiz, üstelik, siyasilerce ifade edilmesine rağmen o da yok. Şeflerin, Müdürlerin ücret skalası bozuldu, düzeltilsin dedik, ses yok. Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor dedik, ses yok.
Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor dedik, ses yok.
Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır dedik, yine ses yok. Akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor,
Emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntımızı büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü, her geçen gün sosyal maliyet artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor. Bu verilerden hareketle açıkça deklare ediyoruz. Kamu İşvereninin öngörüleri tutmuyor.
Enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için “refah payı” uygulaması artık şarttır. Onun için, sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023 Seçim Beyannamesini açıklarken ifade ettiği, “Enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz” vaadi masada hayata geçirilsin. Büyük ve Güçlü Türkiye için güçlü memur! Güçlü memur için de refah payı şart. Onun için Memur-Sen olarak bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz. Alın terinden tasarruf olmaz. Emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün. Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz…
Biz ülkemiz, milletimiz, vatandaşımız, ne zaman zorda kalsa;
yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde, bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Toplu sözleşme masasında da bugün burada da; sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz. Kamu İşvereninin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını bekliyoruz. Yaşasın emek mücadelemiz! Yaşasın örgütlü gücümüz”