Kalabalığın ıssız yerinde dolaştım bu gün biraz.
Genel de ruhumu yenilemeye çalıştım..
Özel de sportif amaçlı biraz da yürüyüş yaptım.
Toprağı kokladım, çimene oturdum, çiçekleri sevdim.
Nefesimi kontrol etme çalışmaları yaptım kendimce..
Özetle baharı duyumsamaya, yenilenmeye çalıştım..
Gezerken..
Kendisiyle birlikte keçilerini de bahara çıkarmış Hasan Abi ile karşılaştım.
Selam kelam faslından sonra..
Yanına oturup bir "civara tüttürmeyi" teklif ettim, içmiyormuş..
"Ama istiyorsan sen içebilirsin" diyerek 'destur' verdi..
Keçiden, koyundan başladık konuşmaya.
Süt fiyatlarından girdik, meraların tarım ilaçlarıyla zehirlenmesinden çıktık...
Hasan abi, sevdi galiba beni..
Muhabbet 'gırla' moduna ulaştı..
Bi ara, oynak bir türkü tutturmasın mı..
Türkü şu;
"Ala keçi çift doğurdu
Bol ettik sütü yoğurdu
Uyuyan gönlüm uyandı. Ah ana beni eversene
Ana beni eversene Bu odada üç mum yansın
Bakır kaplar kalaylansın
Uyuyan gönlüm uyansın Ah ana beni eversene
Ana beni eversene.." Bu türküyü rahmetli babam neşeli anlarında söylerdi.
Beynimde depremler oluyor sandım aretlik..
Türküyle birlikte bende 7-8 yaşlarıma geri döndüm..
Önce şaşırdım, sonra sevindim..
Hasan abi'ye 'şaplak' çalarak eşlik ettim ama..
Türkünün bitiminde de hüzünlendim.
Gözlerim de dolmaya başladı..
Hasan abi'den 'destur' istedim...
"Zengin kalkışı yapıyon aretlik !.." dedi..
"Artık bana müsade abi.. evde bekleyenim var !." dedim, hızla yanından ayrıldım..
O ise ardımdan;
"Anlatmayı isteğim o kadar çok sey var ki..
Daha seninle birlikte söveceğimiz o kadar adam var ki !..
O resimler n'olacak?.. Getir len onları bana !.." diye bağırıyordu..
Yolda gelirken..
Film şeridi gibi; anılar, anılar, anılar...
Tam ki, evimin sokağının başına gelmiştim ki;
Turgut Uyar'ın bir şiirinden beynime mıh gibi çakılmış bir dize anımsadım..
"Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?.."
Uzun lafın telgrafı;
Kim bilir belki de budur, hayatın kimyası?..
Farklı düşünen var mı?..
Genel de ruhumu yenilemeye çalıştım..
Özel de sportif amaçlı biraz da yürüyüş yaptım.
Toprağı kokladım, çimene oturdum, çiçekleri sevdim.
Nefesimi kontrol etme çalışmaları yaptım kendimce..
Özetle baharı duyumsamaya, yenilenmeye çalıştım..
Gezerken..
Kendisiyle birlikte keçilerini de bahara çıkarmış Hasan Abi ile karşılaştım.
Selam kelam faslından sonra..
Yanına oturup bir "civara tüttürmeyi" teklif ettim, içmiyormuş..
"Ama istiyorsan sen içebilirsin" diyerek 'destur' verdi..
Keçiden, koyundan başladık konuşmaya.
Süt fiyatlarından girdik, meraların tarım ilaçlarıyla zehirlenmesinden çıktık...
Hasan abi, sevdi galiba beni..
Muhabbet 'gırla' moduna ulaştı..
Bi ara, oynak bir türkü tutturmasın mı..
Türkü şu;
"Ala keçi çift doğurdu
Bol ettik sütü yoğurdu
Uyuyan gönlüm uyandı. Ah ana beni eversene
Ana beni eversene Bu odada üç mum yansın
Bakır kaplar kalaylansın
Uyuyan gönlüm uyansın Ah ana beni eversene
Ana beni eversene.." Bu türküyü rahmetli babam neşeli anlarında söylerdi.
Beynimde depremler oluyor sandım aretlik..
Türküyle birlikte bende 7-8 yaşlarıma geri döndüm..
Önce şaşırdım, sonra sevindim..
Hasan abi'ye 'şaplak' çalarak eşlik ettim ama..
Türkünün bitiminde de hüzünlendim.
Gözlerim de dolmaya başladı..
Hasan abi'den 'destur' istedim...
"Zengin kalkışı yapıyon aretlik !.." dedi..
"Artık bana müsade abi.. evde bekleyenim var !." dedim, hızla yanından ayrıldım..
O ise ardımdan;
"Anlatmayı isteğim o kadar çok sey var ki..
Daha seninle birlikte söveceğimiz o kadar adam var ki !..
O resimler n'olacak?.. Getir len onları bana !.." diye bağırıyordu..
Yolda gelirken..
Film şeridi gibi; anılar, anılar, anılar...
Tam ki, evimin sokağının başına gelmiştim ki;
Turgut Uyar'ın bir şiirinden beynime mıh gibi çakılmış bir dize anımsadım..
"Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?.."
Uzun lafın telgrafı;
Kim bilir belki de budur, hayatın kimyası?..
Farklı düşünen var mı?..