Müze terasından bakıldığında Kaz Dağları, Bozcaada, Gökçeada ve Çanakkale Boğazı tüm ihtişamıyla gözler önüne seriliyor. Homeros’un dizeleri adeta canlanıyor, Hektor’un çarpan kalbi hissediliyor. Binlerce yıl önce Troya Kenti’nin yıkılışına tanıklık eden acılar, bugün bu terasta yankılanıyor.
Troya Müzesi’nin sosyal medya paylaşımında bu deneyim şu sözlerle anlatılıyor: “Gözlerinizi kapattığınızda bu ovada yaşayan da, gelinciklerin arasında koşan da siz olursunuz… Ayşe de sizsiniz, Hekabe de; Ali de sizsiniz, Tros da…” Müze, ziyaretçilerine destanın bir parçası olduklarını hissettiren bu zamansız yolculukla, Çanakkale’nin kadim geçmişine doğru bir kapı aralıyor.
EMEL UĞUR KIRICI
KÜLTÜR - SANAT
Yayınlanma: 30 Ekim 2024 - 12:04
Güncelleme: 04 Kasım 2024 - 12:46
Troya Müzesi'nden Ziyaretçilere Zamansız Bir Yolculuk
Çanakkale’nin büyüleyici tarihini modern bir dokunuşla sunan Troya Müzesi, terasında ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
KÜLTÜR - SANAT
30 Ekim 2024 - 12:04
Güncelleme: 04 Kasım 2024 - 12:46