TÜRSAB Çanakkale Körfez Yöre BTK Başkanı Ahmet Çelik ÇTSO Eylül ayı toplantısında Çanakkale Belediyesinin Kazdağları ile ilgili yaptığı afişleri eleştirerek, “Çanakkale imajını bir noktaya bir seviyeye getirdiğimiz özellikle turizmdeki seviyenin bu tip sloganlarla zedelenmesini kesinlikle istemiyoruz. İnanın bu bizim için hiç kolay olmadı. Bu 3-4 senemizi bu işe harcadık” dedi.
ÇTSO Eylül Ayı toplantısı Çarşamba günü yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu gerçekleştirdi. Semizoğlu geçmiş aylardaki yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Ardından ÇTSO üyesi ve TÜRSAB Çanakkale Körfez Yöre BTK Başkanı Ahmet Çelik Çanakkale Belediyesinin Kazdağları’nda metalik maden arama faaliyetlerine karşı hazırladığı afişlerle ilgili eleştirilerde bulundu. Çelik Çanakkale’nin turizmine bu afişlerin olumsuz etkisinin olacağını belirterek, “Son zamanlarda da biz turizmcileri üzen bir haber oldu. Bununla ilgilide üzüntümüzü dile getirmek isterim. Bazı afişlerde, bazı sloganlarda ağaçsız turizmde olmaz deniliyor. Biz bunların tamamına çok büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Biz buralıyız, buranın çocuğuyuz, biz de burada bu değerlere sonuna kadar sahip çıkıyoruz ama bu anlamda Çanakkale imajını bir noktaya bir seviyeye getirdiğimiz özellikle turizmdeki seviyenin bu tip sloganlarla zedelenmesini kesinlikle istemiyoruz. İnanın bu bizim için hiç kolay olmadı. Bu 3-4 senemizi bu işe harcadık. Gece gündüz demedik 2018 Troya Yılı ilan edildi. Ne kadar bütçeye mal olduğunu hepinizin bildiğiniz Troya Müzesi bitti. Dolayısıyla buradan sonra bir tık öne gitmemiz gerekirken bir tık geri gitmemiz hepimizi çok üzer. En azından bu noktayı muhafaza etmemiz gerekir ve hep birlikte elimizi taşın altına koyup çalışmamız gerekir” dedi.
TROYA ATI’NI GÖSTEREMEYECEK ZORLUKLAR ÇEKİYORUZ
Çelik açıklamalarının devamında turizmciler olarak bir başka sorunlarına dikkat çekerek, “Bundan birkaç sene evvel bu çatı altında toplanıp, 2018 yılının Troya Yılı olması ile ilgili çok ciddi bir çalışma başlatmıştık. Bu şehirde yaşayan, nefes alan tüm esnafımız bu çok kıymetli projenin arkasında durdu ve son 3 yılda Çanakkale belki de geçmişinde hiç şahit olmadığı kadar turizm anlamında bir birlik gösterdi, dik durdu. Hepimizin bildiği bir konu 34-35 alt sektörü etkileyen bir meslek olan turizme bu sayede, bu çatının altında olduğu Çanakkale esnaf arkadaşlarımız destek oldular ve çok ciddi bir imaj farkı yarattık. Dünyadaki ve Türkiye’deki tüm fuarlarda Troya temalı tanıtımlar oldu. Çanakkale şehri sizin az önce bahsettiğiniz Time Dergisi diğer dergi ve diğer eserler gibi birçok tanıtıma şahit olduk. Çanakkale bölgesinde ayrıca TÜRSAB Başkanı olmam vesilesi ile şöyle bir değerlendirme de bulunmak isterim; okulların kapandığı tarihten itibaren 15 Haziran tarihinden itibaren okulların açıldığı 3 aylık süreçte Çanakkale’nin turizm esnafı geçen yıllara oranla çok ciddi farkla turizm faaliyeti gösterdi. Bunun sebebini ben buradaki bütün esnaf arkadaşlarımızın projenin arkasında durduğu, bölgede çok ciddi bir çalışmanın yapıldığı ve bölgemizin algısını tüm Türkiye’de çok ciddi bir şekilde değiştiğini düşünüyorum. Bunun sebebinin de Troya Müzesi’ne girişlerden tutun da Çanakkale şehir merkezinde olan trafiğe kadar şehre dışarıdan gelen yerli turistin ne kadar fark yarattığına kadar net olarak yaşadığımızı düşünüyorum. Bu anlamda artık biz Çanakkale turizmciler olarak, seyahat acenteleri olarak ciddi bir noktaya ulaştığımızı düşünüyorum. Bu noktadan geri dönmek veya bu noktayı muhafaza etmek yönünde yeni yerli veya yabancı turist nasıl getirmemiz gerektiği ile ilgili çalışmalar yapmamız gerekiyor. Tam da bunların arifesinde olduğumuzu düşünüyorum. En önemlisi sorunlarımızdan bir tanesi otopark sorunu. İstanbul’dan, İzmir’den, uçakla veya Ankara’dan getirdiğimiz yerli yabancı müşterimize Troya Atı’nı dâhil gösteremeyecek kadar zorluk çekiyoruz, otobüslerimizi park ettiremiyoruz. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin bile otogarlarda yerleri olmasına rağmen biz turizm taşımacılarının veya seyahat acentelerinin otobüslerini park edebileceği bir yer yok. Tabi ki Cuma pazarının orada bir alan yaratıldı ama Cuma günleri maalesef park edemiyoruz ki en çok bizim hafta sonu 3 gün paket tur programları yapıp müşterileri getirdiğimiz dönemde araçlarımız şehirde tur atmak zorunda kalıyor. Bu da çok ciddi bir imaj kaybına sebep oluyor” şeklinde konuştu.
Çelik açıklamalarının devamında turizmciler olarak bir başka sorunlarına dikkat çekerek, “Bundan birkaç sene evvel bu çatı altında toplanıp, 2018 yılının Troya Yılı olması ile ilgili çok ciddi bir çalışma başlatmıştık. Bu şehirde yaşayan, nefes alan tüm esnafımız bu çok kıymetli projenin arkasında durdu ve son 3 yılda Çanakkale belki de geçmişinde hiç şahit olmadığı kadar turizm anlamında bir birlik gösterdi, dik durdu. Hepimizin bildiği bir konu 34-35 alt sektörü etkileyen bir meslek olan turizme bu sayede, bu çatının altında olduğu Çanakkale esnaf arkadaşlarımız destek oldular ve çok ciddi bir imaj farkı yarattık. Dünyadaki ve Türkiye’deki tüm fuarlarda Troya temalı tanıtımlar oldu. Çanakkale şehri sizin az önce bahsettiğiniz Time Dergisi diğer dergi ve diğer eserler gibi birçok tanıtıma şahit olduk. Çanakkale bölgesinde ayrıca TÜRSAB Başkanı olmam vesilesi ile şöyle bir değerlendirme de bulunmak isterim; okulların kapandığı tarihten itibaren 15 Haziran tarihinden itibaren okulların açıldığı 3 aylık süreçte Çanakkale’nin turizm esnafı geçen yıllara oranla çok ciddi farkla turizm faaliyeti gösterdi. Bunun sebebini ben buradaki bütün esnaf arkadaşlarımızın projenin arkasında durduğu, bölgede çok ciddi bir çalışmanın yapıldığı ve bölgemizin algısını tüm Türkiye’de çok ciddi bir şekilde değiştiğini düşünüyorum. Bunun sebebinin de Troya Müzesi’ne girişlerden tutun da Çanakkale şehir merkezinde olan trafiğe kadar şehre dışarıdan gelen yerli turistin ne kadar fark yarattığına kadar net olarak yaşadığımızı düşünüyorum. Bu anlamda artık biz Çanakkale turizmciler olarak, seyahat acenteleri olarak ciddi bir noktaya ulaştığımızı düşünüyorum. Bu noktadan geri dönmek veya bu noktayı muhafaza etmek yönünde yeni yerli veya yabancı turist nasıl getirmemiz gerektiği ile ilgili çalışmalar yapmamız gerekiyor. Tam da bunların arifesinde olduğumuzu düşünüyorum. En önemlisi sorunlarımızdan bir tanesi otopark sorunu. İstanbul’dan, İzmir’den, uçakla veya Ankara’dan getirdiğimiz yerli yabancı müşterimize Troya Atı’nı dâhil gösteremeyecek kadar zorluk çekiyoruz, otobüslerimizi park ettiremiyoruz. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin bile otogarlarda yerleri olmasına rağmen biz turizm taşımacılarının veya seyahat acentelerinin otobüslerini park edebileceği bir yer yok. Tabi ki Cuma pazarının orada bir alan yaratıldı ama Cuma günleri maalesef park edemiyoruz ki en çok bizim hafta sonu 3 gün paket tur programları yapıp müşterileri getirdiğimiz dönemde araçlarımız şehirde tur atmak zorunda kalıyor. Bu da çok ciddi bir imaj kaybına sebep oluyor” şeklinde konuştu.