Gökçeada’nın cevval
Belediye Başkanı Çetin
maşallah uçana kaçana Günlerden bir gün Gökçeada Belediye Başkanı Ankara’ya gitmeye karar vermiş. Erken kalkan yol alır misali, başkan vurmuş kendini Ankara yollarına. Yolda giderken akıllı telefonu zamansız titremiş. Bir de bakmış ki; seni gidi seni yakaladım seni.. Aha..kuş kafese girmiş (miş..)
Nereden anlıyoruz, sayın başkanın sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımdan.. Efendim biraz başa dönelim..
Yazının kahramanlarından biri tahmin edeceğin gibi Belediye Başkanı Ünal Çetin..
Diğer muhterem adanın kralı (kaynağım öyle diyor, bence kral olmasında bir mahsur görmüyorum, başkan üstten bakan diyor) mimar Çelik Avcıtuncer..
Normal şartlarda bu iki isim gayet muhteşem anlaşıyorlarmış; hatta aralarındaki ahengi kıskananlar çokmuş..su sızmıyormuş yani o derece. Adanın iki güzel insanı gül gibi geçinip gidiyorlarmış..sonra araya beklenmedik bi kara kedi misali Gizli Liman girmiş.. Kaynağımın söylediğine göre Çelik bey adada torpilli isimlerdenmiş. Vallahi şekerim torpili nedir ne değildir hiç oralı değilim. Belki de randevusuz falan Belediye’ye girip çıkıyor, başkanın çayını içiyordur. Boru değil, Çelik bey mimar..adaya önemli şeyler katabilir, estettik olarak can alıcı farklılıklar yaratabilir.. yerinde müdahalelerle korumacı tavır sergileyebilir.. Neyse biz konumuza dönelim..
Başkan Gizli Liman’a yap işlet devret ihalesi açar.. Çelik bey, Gizli Liman ihaleye çıkar çıkmaz çakmış. Bu hamle başkanın canını sıkmış. Çelik beyin karşı çıkma gerekçesi doğa harikası sahilin katledileceği yönünde ( Gizli Liman, Uğurlu Köyünün batısında acayip bakir bir yer..). Mesele tam bu noktada patlak verir.. Başkan Çelik beyden destek beklerken ters köşe vaziyetle karşılaşınca şak Ankara yolculuğuna çıkmış.. Meraklısına:
Gizli Liman ihalesi 11 Mayıs’ta Belediye Meclis salonunda yapılacakmış. Bakalım ne olacak. El mi yaman bey mi. Hem Gizli Liman hem Yıldız Koyu ile ilgili bir yazı yazdım, önümüzdeki günlerde yayınlayacağım. Tarihe not düşmek için. Burada gözden kaçan bir şey var, ona dikkat çektim.. Çelik bey Yıldız Koyu’nun imara açılmasını istemiyormuş ya başkan şak harekete geçmiş..
Ne mi yapmış, anlatayım..
Ünal bey o kızgınlıkla Ankara yolculuğuna çıkmış. Bu sırada mimar Çelik bey de hazır ada’da başkan yokken bi kaçak inşaat yapayım demiş.. Vurmuş keseri, kendine yontmuş..
Belediye zabıtası yer mi..
Şak hemen kaçağa suçüstü yapmışlar. Ellerini kollarını bağlamışlar. Fotoğraflarını çekmişler ve Ankara yolunda seyir halindeki Başkana yollamışlar. Yollamışlar ama kaçağın kime ait olduğunu söylemeyi unutmuşlar.. Zabıtaya bak, kardeşim güzelce açıklasana kaçak kim..senin karşında başkan var..
Neyse Başkan akıllı iphone’undan arayıp, kaçağın kime ait olduğunu sormuş..
Bil bakalım kaçak kimmiş..
Kim olacak şekerim düne kadar aralarından su sızmayan, adanın entelektüel, üstten bakan kralı Çelik bey.. (entelektüel, üstten bakan ifadeleri başkanın kendisine aittir)
Seni gidi seni.. Meraklısına:
Gökçeada deyip geçme. Merkezi metropollerle boy ölçüşür. Zabıta kaçak inşaat dikenlerin peşinden mi koşacak. Koskoca ada. Merkez nüfusu ben diyeyim 6-7 bin sen de 10 bin. Nasıl şak diye haberi olsun. Hazır başkan yokken zabıtalar şehri şöyle bi dolaşırken kaçağı tesadüfen yakalamış. Yoksa nereden haberleri olsun. Bu kaçaktan o güne kadar ne zabıtanın ne Belediye Başkanının haberi yokmuş (muş). Gelelim sadede..
Vallahi bu sosyal medyada kopan kavga komedi bile değil. Yahu siz bu milleti bu kadar salak mı sanıyorsunuz. Neymiş efendim, başkan Ankara yolundayken zabıtalar kaçağı tespit etmişmiş de..
Bunu yapmayın, çok ayıp..
Gerçek yaşayın, senaryolarla milleti salak yerine koymayın olur mu ? Meraklısına:
Sosyal medya öpüşmelerini okuyunuz lütfen..
Belediye Başkanı Çetin
maşallah uçana kaçana Günlerden bir gün Gökçeada Belediye Başkanı Ankara’ya gitmeye karar vermiş. Erken kalkan yol alır misali, başkan vurmuş kendini Ankara yollarına. Yolda giderken akıllı telefonu zamansız titremiş. Bir de bakmış ki; seni gidi seni yakaladım seni.. Aha..kuş kafese girmiş (miş..)
Nereden anlıyoruz, sayın başkanın sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımdan.. Efendim biraz başa dönelim..
Yazının kahramanlarından biri tahmin edeceğin gibi Belediye Başkanı Ünal Çetin..
Diğer muhterem adanın kralı (kaynağım öyle diyor, bence kral olmasında bir mahsur görmüyorum, başkan üstten bakan diyor) mimar Çelik Avcıtuncer..
Normal şartlarda bu iki isim gayet muhteşem anlaşıyorlarmış; hatta aralarındaki ahengi kıskananlar çokmuş..su sızmıyormuş yani o derece. Adanın iki güzel insanı gül gibi geçinip gidiyorlarmış..sonra araya beklenmedik bi kara kedi misali Gizli Liman girmiş.. Kaynağımın söylediğine göre Çelik bey adada torpilli isimlerdenmiş. Vallahi şekerim torpili nedir ne değildir hiç oralı değilim. Belki de randevusuz falan Belediye’ye girip çıkıyor, başkanın çayını içiyordur. Boru değil, Çelik bey mimar..adaya önemli şeyler katabilir, estettik olarak can alıcı farklılıklar yaratabilir.. yerinde müdahalelerle korumacı tavır sergileyebilir.. Neyse biz konumuza dönelim..
Başkan Gizli Liman’a yap işlet devret ihalesi açar.. Çelik bey, Gizli Liman ihaleye çıkar çıkmaz çakmış. Bu hamle başkanın canını sıkmış. Çelik beyin karşı çıkma gerekçesi doğa harikası sahilin katledileceği yönünde ( Gizli Liman, Uğurlu Köyünün batısında acayip bakir bir yer..). Mesele tam bu noktada patlak verir.. Başkan Çelik beyden destek beklerken ters köşe vaziyetle karşılaşınca şak Ankara yolculuğuna çıkmış.. Meraklısına:
Gizli Liman ihalesi 11 Mayıs’ta Belediye Meclis salonunda yapılacakmış. Bakalım ne olacak. El mi yaman bey mi. Hem Gizli Liman hem Yıldız Koyu ile ilgili bir yazı yazdım, önümüzdeki günlerde yayınlayacağım. Tarihe not düşmek için. Burada gözden kaçan bir şey var, ona dikkat çektim.. Çelik bey Yıldız Koyu’nun imara açılmasını istemiyormuş ya başkan şak harekete geçmiş..
Ne mi yapmış, anlatayım..
Ünal bey o kızgınlıkla Ankara yolculuğuna çıkmış. Bu sırada mimar Çelik bey de hazır ada’da başkan yokken bi kaçak inşaat yapayım demiş.. Vurmuş keseri, kendine yontmuş..
Belediye zabıtası yer mi..
Şak hemen kaçağa suçüstü yapmışlar. Ellerini kollarını bağlamışlar. Fotoğraflarını çekmişler ve Ankara yolunda seyir halindeki Başkana yollamışlar. Yollamışlar ama kaçağın kime ait olduğunu söylemeyi unutmuşlar.. Zabıtaya bak, kardeşim güzelce açıklasana kaçak kim..senin karşında başkan var..
Neyse Başkan akıllı iphone’undan arayıp, kaçağın kime ait olduğunu sormuş..
Bil bakalım kaçak kimmiş..
Kim olacak şekerim düne kadar aralarından su sızmayan, adanın entelektüel, üstten bakan kralı Çelik bey.. (entelektüel, üstten bakan ifadeleri başkanın kendisine aittir)
Seni gidi seni.. Meraklısına:
Gökçeada deyip geçme. Merkezi metropollerle boy ölçüşür. Zabıta kaçak inşaat dikenlerin peşinden mi koşacak. Koskoca ada. Merkez nüfusu ben diyeyim 6-7 bin sen de 10 bin. Nasıl şak diye haberi olsun. Hazır başkan yokken zabıtalar şehri şöyle bi dolaşırken kaçağı tesadüfen yakalamış. Yoksa nereden haberleri olsun. Bu kaçaktan o güne kadar ne zabıtanın ne Belediye Başkanının haberi yokmuş (muş). Gelelim sadede..
Vallahi bu sosyal medyada kopan kavga komedi bile değil. Yahu siz bu milleti bu kadar salak mı sanıyorsunuz. Neymiş efendim, başkan Ankara yolundayken zabıtalar kaçağı tespit etmişmiş de..
Bunu yapmayın, çok ayıp..
Gerçek yaşayın, senaryolarla milleti salak yerine koymayın olur mu ? Meraklısına:
Sosyal medya öpüşmelerini okuyunuz lütfen..