Barbaros Sahilinde yani bir proje planlanmakta. Yeni kordonun bitiminden Kolin Otel’e kadar olan sahil şeridi doldurularak yeni bir alan yaratılacak. Güzel bir düşünce. Ancak, aman ha altından bir rant çıkmasın.
Aynı bölge ile ilgili olarak bir imar artış izni meclis gündemini meşgul etti aylarca. Orada bulunan 23 parselden birisi olan eski Akfa arazisi için imar artışı talep edilmişti. Önce ki yıllarda da bu olmuştu ve Belediye Başkanımız Ülgür GÖKHAN tarafından yerinde bir kararla durdurulmuştu. Şimdi yine aynı talep belediye meclisinde tartışılıyor. Daha da doğrusu bu kez talep belediye meclisinde kabul gördü ancak CHP Belediye Meclis Üyesi Dr. Celal KARAKAŞ’ın açtığı yürütmeyi durdurma kararına takıldı. İyi de; ne olur meclisin kararı uygulanırsa?
Bölgede inşaat artışı baş gösterecek, mevcut yapılar da emsalden yararlanıp yıkılarak ya da ek binalar yapılarak büyüyecek ve genişleyecek. Bölgede gerek ticari gerekse de konut olarak ciddi bir yoğunluk oluşacak ve tabi ki popülasyon da yükselecek. Bu büyümeyi karşılayacak yol var mı bölgede? Yok. Bu yoğunluk Çanakkale’nin süliyetini bozar mı? Bozar. Genişleyecek sahil de imar artışı ile birlikte nefes alamaz hale gelir mi? Gelir. Çanakkale’nin nefes alacak alana ihtiyacı varken ve burası elde kalmış son bakir sahil iken burayı da beton yığınına çevirmek akıllıca mı? Değil.
Bu gün çarşı caddesinde buluşuyoruz. Esnafımıza sahip çıkmak için. Küçücük kent ekonomimize sahip çıkmak için kolları sıvadık. Düşünsenize küçücük kentimizde bir de esnafımızı gereksiz bir imar artışı ile tehdit ettiğimizi. O bölgede oluşacak yeni bir ticari merkeze bu nüfusun ihtiyacı var mı? AVM’nin kent ekonomisini nasıl olumsuz etkilediğini neden görmezden geliyoruz? Kent yöneticileri çalışma enerjilerini niçin çarşıda ki otopark sorununa çözüm aramak için harcamazlar?
Her geçen gün şartlar ağırlaşmakta esnaf için de emekçi kesim için de. Birisi masrafları karşılayamazken diğeri hiçbir zorunlu hayat şartlarına erişemez durumda. Ülkemiz gittikçe fakirleşmekte. Çözülmesi gereken en önemli konu bu, çünkü refah içerisinde olmayan halk her türlü ayartmaya müsait olur. Tüm dünyada bu böyle olmuştur ve olmaktadır. Şimdi bir de sarı yelekliler konusu var. Hiçbir zaman onaylamadığım bu tür kalkışmalar ile mücadele bir devlet değil de, bu tür kalkışmalarda kullanılamayacak halka sahip olan devlet konumuna erişmek gerekir. Halkınızı öyle büyük bir refah içerisinde yaşatırsınız ki; tüm provokasyonlara kapalı tutar o halk kendini. Oysa şimdi ne yazık ki halk bir kıvılcım bekliyor sarı yeleklerini giymek üzere. Bu büyük bir yanlış olur, devlete karşı gelmek aslında kendine karşı gelmektir ama devlet de bu duruma düşürmemeli halkını.
Çarşı esnafı zor durumda ve bizler o esnafa sahip çıkmalıyız. Yeni alış veriş alanları yaratarak rekabeti körüklemek yerine esnafın yeniden cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak olmalıdır görevimiz.
YAZARLAR
Yayınlanma: 29 Aralık 2018 - 11:35
Ufuk Cankaya yazdı... Bugün Çarşıda Buluşalım
Barbaros Sahilinde yani bir proje planlanmakta
YAZARLAR
29 Aralık 2018 - 11:35
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir