Çanakkale. Evet, sadece bir vilayet ismi değil Çanakkale, belki de tüm vilayetlerin özeti. Neden mi? Çok basit.
Düşünün, sene 1915; Ege’den kuşatılmış bir şehir. Okyanus ötesinden gelen askerler ve Türkiye’nin her yerinden gelen Mehmet’ler. Evet, Çanakkale’yi sadece Çanakkale’li değil, tüm ülke savunmuş, topraklara her vilayetin kanı damlamış. Birçok ocak erini bu topraklarda kaybetmiş. Şehit olacağını bilerek çıkmışlar siperlerinden.
Düşünmeye devam edelim. Ülkemizde bulunan üç bin endemik bitkinin ki -bu dünya endemiklerinin yüzde otuz üçünü oluşturmaktadır- yirmi biri Çanakkale dedir. İstanbul ve İzmir pazarcılarının yüzünü yine bu topraklarda yetişen Çanakkale domatesi güldürür. Bayramiç beyazımız, golden elmamız, kayısı ve şeftalimiz ile ülkemizin tarım pazarında önemli bir yerimiz oluşur. İhracata yönelen Napolyon kirazımız Avrupa’da adeta marka olmuş durumda.
İki kıta yine bu topraklarda boğaz yoluyla birbirine göz kırpar. Asya’da güneşlenerek Avrupa’nın eşsiz doğasını izlersiniz şezlongunuzdan. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış topraklarından tarih fışkırır. Tüm dünya Çanakkale’yi tarihi Truva kenti ile tanırken, çekilen filmler ve belgeseller ile ülke tanıtımı had safhaya ulaşmış, turizm gelirine önemli katkılar sağlanmıştır.
Ezine peyniri ülkenin bütün marketlerinde reyonlardaki yerini almıştır ve fazla reyonları işgal etmeden sofralara ulaşmaktadır. Bunun sebebi peynir yapımında kullanılan sütün elde edildiği hayvanların bu bölgede yetişen bir endemik kekik türü ile beslenmelerindendir.
Bölge halkının sıcak davranışları ve hayata bakış açıları, düğünleri ve karşılama müzikleri filmlere konu olmuş ve yüksek düzeyde ilgi çekmiştir. Misafirperver halkın şivesi tüm yurtta sempati ile taklit edilmeye çalışılır ki bu da aslında ücretsiz reklam demektir.
Deve güreşleri ve devecileri ile meşhur olmuş ve geleneği halen sürdürebilen ender illerdendir. Havut giydirme törenleri ve deve güreşleri ile bölge halkı birbirinden kopmamaktadır.
Gökçeada ve Bozcaada ile turizme sağladığı katkı ve özellikle Bozcaada’da yetişen üzümleri ile tam bir ayrıcalığa sahiptir. Ülkemizin en büyük adası olan Gökçeada aynı zamanda sınırlarımızın ulaştığı en uzak batı noktasıdır.
Evet, Çanakkale sadece bir vilayet ismi değildir. Çanakkale, Türkiye’yi gerçek manada özetleyen ve yaşayan bir şehirdir.
Peki; tüm bu saydıklarım Çanakkale’nin özellikleri, bizler Çanakkale’ye ne katkı sağlayabildik? Çanakkale’nin zaten var olan değerlerini koruyabildik mi? Çanakkale’yi yeterince tanıtabildik mi? Mesela Geyikli ve Bozcaada şimdi de Gökçeada bizlerin sayesinde mi tanındı yoksa Ata DEMİRER sayesinde mi?
Evet, şapkayı önümüze koymanın zamanı geldi. Çanakkale bunu hak ediyor. Bu güzellikleri doyasıya yaşamak ve yaşatmak hepimizin hakkı ve görevidir.
YAZARLAR
Yayınlanma: 19 Ocak 2019 - 16:15
Ufuk Cankaya yazdı... Çanakkale
Çanakkale
YAZARLAR
19 Ocak 2019 - 16:15
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir