Yüksek hızlı trenimiz var, rayımız yok. Rayımız var, sinyalizasyon sistemimiz yok. Tren kazamız var, sorumluluğu üzerine alan yok. Ulaştırma bakanı açıklama yapacak, herkes ağzının içine bakıyor, canlar yitmiş, onlarca kişi hastanelerde, toplum vicdanı rahatlama istiyor bakanın ağzından çıkacak sözlerle ama ne diyor bakan; “demiryolları için sinyalizasyon sistemi olmazsa olmaz değildir”. Nasıl bir yönetim rezaletidir, anlamak mümkün değil.
Fransa’da ki sarı yeleklilerin kırk iki maddelik şartı var hükümetten istedikleri. Şartlarından birisi demiryolları ile ilgili. Fransa içinde ki tüm şehirlerarası nakliyelerin demiryolları ile yapılmasını istiyorlar. Biz daha insan taşıyamıyoruz kısacık demiryollarımızda, adamlarda ki toplum bilinci çözüm üretmeye yönelik çalışıyor da işin nakliye kısmına göz atıyorlar. Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
DEMİR AĞLARLA ÖRDÜK ANAYURDU DÖRT BAŞTAN
Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri! Sarı kamyonlar büyük sorun, tırlar şehirlerarası nakliyeciliğin lokomotifi durumdalar ama ekonominin ağır şartları şoförlerini mecburen tedbirsiz araç kullanmaya yönlendiriyor. Karayollarında ki kazalar can almaya devam ediyor. Nakliyeciliğin demiryollarına yönlendirilmesi konusunda en ufak bir çalışma yok. Oysa ki Mustafa Kemal’in olmazsa olmazları arasındaydı demiryolları. O günler için maliyetli bir yatırımdı ama ya günümüzde, elbette ki kendisini amorti eden bir yatırım günümüzde. Tek sorun ağır vasıta üreticilerinin lobisi. Bu kadar tır satışı başka ülkede yoktur Avrupa’da.
Yazık oluyor yiten canlara. Hem demiryolları her ile ulaşsa, o yollarda sadece nakliyecilik değil, yolcu taşımacılığı da yapılır. Böylelikle karayollarının bir başka sorunu olan otobüs kazaları da azalan otobüs seferleri ile en aza indirgenir. Devlet halk için varlığını halkla sürdürür. Bu Cumhuriyet’in ve demokrasinin gereğidir. Öyle ise; niçin halkın yararına, devletin faydasına, ekonomiye katkı adına modern demiryollarının her ilden her ile ulaşması için çalışma yapılmaz. O tırlar ve otobüsler ağır tonajları sebebiyle kışın yağan karda yumuşayan asfaltı yolup atmakta ve otoyol onarım ihtiyacı doğurmaktalar. Ekonomiye ek külfet getirmekteler yani. Oysa ki; demiryolları karda da tahrip olmaz sıcakta da. Ritüel bakımları yapılır, o kadar. Yani demiryolları aslında daha az maliyet getirir devlete.
Canları yitirdik bir kez daha, hastaneler yaralılarla dolu. Akıllanalım artık.
Fransa’da ki sarı yeleklilerin kırk iki maddelik şartı var hükümetten istedikleri. Şartlarından birisi demiryolları ile ilgili. Fransa içinde ki tüm şehirlerarası nakliyelerin demiryolları ile yapılmasını istiyorlar. Biz daha insan taşıyamıyoruz kısacık demiryollarımızda, adamlarda ki toplum bilinci çözüm üretmeye yönelik çalışıyor da işin nakliye kısmına göz atıyorlar. Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
DEMİR AĞLARLA ÖRDÜK ANAYURDU DÖRT BAŞTAN
Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri! Sarı kamyonlar büyük sorun, tırlar şehirlerarası nakliyeciliğin lokomotifi durumdalar ama ekonominin ağır şartları şoförlerini mecburen tedbirsiz araç kullanmaya yönlendiriyor. Karayollarında ki kazalar can almaya devam ediyor. Nakliyeciliğin demiryollarına yönlendirilmesi konusunda en ufak bir çalışma yok. Oysa ki Mustafa Kemal’in olmazsa olmazları arasındaydı demiryolları. O günler için maliyetli bir yatırımdı ama ya günümüzde, elbette ki kendisini amorti eden bir yatırım günümüzde. Tek sorun ağır vasıta üreticilerinin lobisi. Bu kadar tır satışı başka ülkede yoktur Avrupa’da.
Yazık oluyor yiten canlara. Hem demiryolları her ile ulaşsa, o yollarda sadece nakliyecilik değil, yolcu taşımacılığı da yapılır. Böylelikle karayollarının bir başka sorunu olan otobüs kazaları da azalan otobüs seferleri ile en aza indirgenir. Devlet halk için varlığını halkla sürdürür. Bu Cumhuriyet’in ve demokrasinin gereğidir. Öyle ise; niçin halkın yararına, devletin faydasına, ekonomiye katkı adına modern demiryollarının her ilden her ile ulaşması için çalışma yapılmaz. O tırlar ve otobüsler ağır tonajları sebebiyle kışın yağan karda yumuşayan asfaltı yolup atmakta ve otoyol onarım ihtiyacı doğurmaktalar. Ekonomiye ek külfet getirmekteler yani. Oysa ki; demiryolları karda da tahrip olmaz sıcakta da. Ritüel bakımları yapılır, o kadar. Yani demiryolları aslında daha az maliyet getirir devlete.
Canları yitirdik bir kez daha, hastaneler yaralılarla dolu. Akıllanalım artık.