Ufuk Cankaya yazdı... Sözler…

Birisi gurup başkanı, diğeri Milli Savunma Bakanı. Toplumun önünde yer alan isimler. Birisi elli yıla yakın süre devlete kelle koltukta hizmet etmiş, diğeri milletin oyu ile seçilerek vekil olmuş. İkisi de halk için önemli şahsiyetler. Milletin meclisinde kabadayı pozlarıyla kapıştılar, halkın önünde. Konu ne dersiniz; bütçe görüşmeleri. CHP’li gurup başkanı resmen Milli Savunma Bakanına saldırıyor konuşmasında. Bakan cevap veriyor, O da cevap veriyor. Sözler ağırlaştıkça ağırlaşıyor ve iş çığırından çıkıyor. Haklı kim? Neye göre, kime göre haklı bulunacak ki burada. Herkes kendince haklı işte. Ancak burada başka, bambaşka bir sorun var. Üslup meselesi asıl sorun. Biri emrediyor, diğeri hakarette bulunuyor. Hem de Türk Milleti’nin önünde. Bence ikisine de yakışmadı. Evet, CHP gurup başkanı ağır ithamlarını saldırgan bir üslup ile ortaya koydu ama Milli Savunma Bakanı da yeni yetme değil ki kardeşim. Bir dünya eğitim almış, elli yıla yaklaşan mesleki tecrübesi var. Öyle kolay, öyle hızlı nasıl sinirlenir ve öfke kontrolü yapamaz. Olacak bir durum değil. Anlaşılmaz.
Öncelikle hiç kimse mevcut bir Bakan’a hakaret etmemeli. Ne de olsa O Bakan görevde olduğu süre içerisinde her daim devleti temsil etmekte. Evet yöneticilere kızılır tabi ki, onlara bu kızgınlık söylenir elbet ama her şeyin bir zamanı ve üslubu var. Devleti basitleştirme taktiği HDP denilen dağ uzantılı partinin ödevi. CHP’ye ne oluyor da devleti küçük düşürerek basitleştirme yoluna gidiyor. Milli Savunma Bakanı’nı desteklemekle birlikte o makama saygı duyuyor ve CHP gurup başkanını kınıyorum.
Halk kendisini yönetenlere saygı duymak ister. Çok kızar belki halkın bazı kesimleri dönem dönem o anki iktidara ve küfre varan söylemlerde de bulunur ama halktır o. Kızar çünkü canı yanmıştır, kızar ve bir müddet sonra da geçer kızgınlığı. Halkın kızgınlığı kayda girmez, kimse duymamıştır ya da sadece çevresi duymuştur o kızgın vatandaşı. Sövülen seçilmişin hiç haberi olmaz. Oysa ki burada durum çok farklı. Devlet itibarsızlaştırılıyor, meclis komedi sahnesi ortaya konulan tiyatro salonu izleniminde.
Hangi iktidar dönemi toplumun tamamını memnun etti ki? Hem bu günkü mevcut CHP ne vakit iktidar oldu ki. Ya da şöyle diyelim; CHP iktidar olmak için ne yaptı ki? Sizce CHP iktidar olmak istiyor mu? Parti lideri vekil olmak adına Cumhurbaşkanı adayı olamadı. Ne komik, ne saçma, ne iğrenç. Bir lideriniz var ve o lider girmesi gereken seçimden kaçıyor. Yerine kim giriyor seçime dersiniz? Son parti kongresinde CHP’nin başına geçecek oyu delegelerden alamayan İNCE. Yani kendileri partilerini emanet etmiyorlar ama koca Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüce makamını İNCE’ye halkın teslim etmesini bekliyorlar. Lideri seçime girmekten korkup kaçan, HDP ile kucak kucağa bir CHP var günümüzde. İktidar olma hedefinde değil, bunun için en ufak bir çalışması yok. Ne yazık ki iktidardan memnun olmayan halkın diğer kesimi bu kimliksiz CHP’den medet ummakta.
Eğer Teğmen Kubilay için Menemen’i yakan Mustafa Kemal ATATÜRK hayatta olsaydı Milli Savunma Bakanı’na hakaretler eden bu CHP gurup başkan vekilini ne yapardı dersiniz? Evet haklısınız, eğer Mustafa Kemal ATATÜRK hayatta olsaydı devleti küçük düşüren o iki kişi zaten orada olamazlardı.