Önemli bir dönemeci daha geride bırakmak üzereyiz. Ekonomik sıkıntılarla boğuştuğumuz dönemde gerçekleşen yerel seçimleri halen sonlandıramamış olsak da büyük bir değişim ile karşı karşıyayız. Evet, Çanakkale yerelinde bu değişim olmadı ama ülke genelinde ekonominin önemli kentleri siyasi yönetimde değişikliğe gitti halkın oylarıyla. Bu değişim hep Cumhuriyet Halk Partisi lehinde gerçekleşti. Bakalım önümüzde ki beş yıllık süreyi yerel yönetim performansı ile Cumhuriyet Halk Partisi nasıl gerçekleştirecek? Asıl merak bu, çünkü Ak Parti’nin ve aynı siyasi iradenin öncesi yerel yönetim başarısına dayanmaktaydı. Özellikle 1994 yılından bu yana İstanbul ve Ankara’da yerel iktidarı elinde tutan siyasi irade bu başarıyı genel siyasi iktidar zaferine taşıyabilmişti. Şimdi bu iki il Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında bir beş yıl yaşayacak. İşte bu beş yıl Cumhuriyet Halk Partisi için yukarıda yazdığım sebep açısından çok önemli.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN siyasi yürüyüşüne İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan başlamıştı. Hep rakip lider yok algısı yaratılıyordu ülkede ama şimdi İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olan Ekrem İMAMOĞLU öyle bir insan profili içerisinde ki, ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip ERDOĞAN’ın en ciddi rakibi olacağı herkesçe çok net ortada.
Artık dört yıl boyunca olağan bir seçim yok ve bu dört yıl kafamız rahat. Tüm ülke olarak işlerimize geri dönebiliriz. Tüm ülke olarak yapmalıyız bunu, tüm ülke olarak… Üretim noktasında neredeyse tabanı görmek üzereyiz. Üretim maliyetleri baş edilemez noktaya ulaştı. Artık mevcut iktidarın bu konuda bir takım önlemler alması ve üreticiyi koruyan, tüketiciyi bilinçlendiren siyaset üretmesi gerekiyor. Sata sava bu günlere gelen siyasi fikir artık kendini de ülke üreticilerini de tüketmiş durumda. Halk kredi kartları ile tüketici kredileri ile bu günlere geldi ama artık halkın da dayanacak takati kalmadı. Halkın mecburi gideri olan elektrik, su, doğalgaz ve telefon faturaları sürekli yükselerek toplumun belini bükmekte. Vergisini veren halk, zorunlu faturalara bir kez daha birden fazla dolaylı vergi ödeyerek tarihin en büyük anlamsızlığını yaşıyor. Sigarasını saran, içkisini kendisi yapan, tüm sosyal yaşam fonksiyonlarını minimum seviyeye indiren yeni bir halk sınıfı türedi. Hayat pahalılığı halkı bu noktaya getirdi ve tüm bunların neticesi de özellikle ticaretin yoğun olarak sürdüğü batı ve güney sahil illerimizde ana muhalefet partisinin başarısı olarak ortaya çıktı.
Özellikle Mersin ve Adana’nın Cumhuriyet Halk Partisi tercihi mevcut iktidarı derin düşüncelere sevk etmelidir. Bu çok ciddi bir halk uyarısıdır. Rehavete kapılan ve kadrolarını yenilemeyen, gençlerin önünü açmayan, mevcut yöneticilere inisiyatif tanımayan siyasi anlayış halkın gözünde geçer not alamadı bu kez.
Ülkemiz, bulunduğu coğrafya itibariyle çok tehlikeli günleri yaşamakta. Irak’ta düzenleme yapan Amerika bu kez de Suriye’de ki düzenlemenin sonuna geldi. Biz ülke olarak iç piyasada sağlam olmalıyız ki dış dünya ile mücadelemizi eksiksiz sürdürelim. Ama ne yazık ki, biz iç piyasada üretimi durdurarak içerisinde bulunduğumuz bölgede dışa bağımlı bir ekonomiyi kabul etmiş olduk.
Artık ülkeyi yöneten siyasi iktidar ciddiyetle sorunlara eğilmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya siyasetinde güçlü olmasını sağlamalıdır.
YAZARLAR
Yayınlanma: 09 Nisan 2019 - 10:26
Ülke Siyaseti
Önemli bir dönemeci daha geride bırakmak üzereyiz
YAZARLAR
09 Nisan 2019 - 10:26
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir