Ural'dan 2 Temmuz açıklaması

CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas katliamı ile ilgili yazılı açıklamada bulunarak, “Toplumda; insanlığa, barışa, demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe doğru bir talep yükseldiğinde egemen güçler buna katliamla karşılık vermektedir” ifadelerini kullandı.

CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas katliamı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ural açıklamasında şu ifadeleri kullandı, “2 Temmuz 1993, ülkemizde kara dumanlarla tarihe kazınan ve 33 canımızı kaybettiğimiz bir katliamın tarihidir.27 yıl önce bugün Sivas’a Pir Sultan Abdal şenlikleri nedeniyle gelensanatçı ve aydınlarımızın yaktığı ışığı onları katlederek söndürdüğünü düşünen zihniyetin halen yaşadığını görmekteyiz. Yüreğimizde 33 canımızın acılarını yaşatarak Sivas’ın ışığının hiçbir zaman sönmeyeceğini bilmelerini istiyoruz. Sivas Katliamı bilime, sanata, geleceğe yönelik yapılan bir saldırı niteliği taşımaktadır. Yok sayılan, ezilen, inançları yargılanan, ötekileştirilen, horlanan sözlü bir geleneğin kutsal taşıyıcıları olan incinsen de incitme diyen Aleviler, insanı merkezine alan, doğayı ve canlıları kutsayan, tekili bütüne bağlayan, varı var eden kadını erkekle eşitleyen, ikiliği kaldırıp her dilde, her renkte 73 milleti eşitleyen bir inançlarıyla Madımak’ta katledilmişlerdir. 13 Mart 2012'de mahkemenin davayı zaman aşımı nedeniyle düşürmesinden sonra iktidarın hayırlı olsun sözleri yaranın boyutunu daha da derinleştirmiştir. Aradan geçen bunca zamana rağmen mevcut iktidarın da tutumunun değişmediğini, asimilasyoncu ve ötekileştirici politikalara devam ederek bu saldırıyı her alanda ve her boyutta sürdürdüğünü görmekteyiz. Kapitalist sistem ayakta kaldığı sürece egemen yapı toplumu dinsel, mezhepsel ve etnik temelde bölerek kutuplaştırma politikalarını sürdürecektir. Toplumda; insanlığa, barışa, demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe doğru bir talep yükseldiğinde egemen güçler buna katliamla karşılık vermektedir. Sonrasında uyguladıkları baskı ve yıldırma politikaları ile bunu unutturmaya çalışmaktadırlar. Toplumu korku, baskı ve sindirme yöntemi ile yönetebilmenin yolu olarak görülen bu katliam; demokrasiye ve farklı inançların eşit koşullarda birlikte yaşamalarına karşı olanların marifetidir”