Bir üveys kardeşimizin www.veyselkarane.com sitemizde, ziyaretçi defterine yazdığı (yaşadıklarını paylaştığı)yazısını sizlerle buradan paylaşmak istedim. Allah’ın o mucizevi dediğimiz yardımlarını bir kişiden daha dinlemenin COŞKUSUNA hep birlikte ŞAHİT OLALIM inşallah.
Allah’ın ve Resul’ünün selam ve bereketi üzerinize olsun
Rabbimize hamdolsun 3 yıldır Üveys Veysel Karane zikrini yapıyorum. Zikirle tanışmadan önce 4 yıllık çok zorlu bir hayatım vardı. Ne olduğunu anlamadan eşim madde bağımlısı olmuştu ve bu sebeple de artık iflas etmiştik çünkü artık maddenin verdiği etkilerle sağlıklı düşünemez, madde içmeden duramaz hale gelmiş iyice bataklığa saplanmıştık. Bu süreçte benim hayatımın nasıl olduğunu yaşayanlar bilir. Eşim kötü bir insan olmadı hiçbir zaman. Bizi çok üzse de, zararın büyüğünü kendine verdi ama ben her gün-her gece, ha öldü, ha kaldı, ha bu maddeleri temin ederken başına bir şey geldi hapislere düşecek korkusuyla ve günden güne erimesini izleyerek harap olmuş bir haldeydim. Bu sebeple her eve geldiğinde ağzıma geleni söylüyor yeter artık diye söyleniyordum. Çocuklarımız perişan olmuş evde huzur kalmamıştı. Okumadığım dua, sayılı esma, hatim kalmamış aramadığımız çare, gitmediğimiz yer kalmamıştı. Tükenmiştik! Ayrıca eşimde o maddenin verdiği etki ile bırakmak gibi bir isteği yoktu. Ben artık elli-altmış yaşına da gelsem bununla yaşamak zorundayım çaresi yok diyordum. Durumu bilen teyzem bana Üveys Veysel Karane zikrinden bahsetti…Tabiki yaptığım onca dua, sayılı esmalardan sonuç alamadığım için önemsemedim başta. Neredeyse bir ay böyle geçti. Teyzem bana Zikrimizle madde bağımlılığından kurtulan Aydoğan öğretmenimizin videosunu, zikri anlatan yazılar atıyor tamam bakıcam deyip erteliyordum. Bir gün attığı videoyu izledim çok da etkilendim ama hala başlamamıştım. Bir gün eşimle tekrar bir çözüm yolu bulalım diye konuşmak istedim ama sonuç kavgayla bitti ve hiç gücüm kalmamıştı o gece zikir aklıma geldi başlayım, bir de bunu deneyeyim dedim. Yatsı namazının ardından zikri yapmaya başladım zikri yaparken bir şeyler olmaya başladı. Çok başka hissediyor ve ağlıyordum. Zaten çok dertliydim ama dertten öte bir şeydi bu zikri tamamlayınca dua etmeye başladım öyle bir dua ki duayı eden sanki ben değildim ki sonradan öğrendim bu ruhun niyazıymış. Bir rahatlama geldi o yılların verdiği altında ezilip kaldığım yaşama sevincimi alan şeyler sanki bir anda yok oldu. Öyle rahatladım ki sonra ki günlerde zikre devam ettim ve zikri yapmaktan başka hiçbir şey istemiyordum işlerimi bitirip bir kenara çekilip zikrimi yapıyordum Rabbimle baş başa kalmak istiyordum ve eşimi falan düşünmez olmuştum, ne yaptığıyla ilgilenmiyordum. Unutmam mümkün değil 3. gündü eşim bana ben artık ilaç kullanacağım, madde içmeyeceğim dedi. Ben inanmadım çünkü öncesinde benim zorumla her şeyi yapmıştık bıraksın diye. İyi tamam dedim geçtim. Yazımızın devamı haftaya...
Allah’ın ve Resul’ünün selam ve bereketi üzerinize olsun
Rabbimize hamdolsun 3 yıldır Üveys Veysel Karane zikrini yapıyorum. Zikirle tanışmadan önce 4 yıllık çok zorlu bir hayatım vardı. Ne olduğunu anlamadan eşim madde bağımlısı olmuştu ve bu sebeple de artık iflas etmiştik çünkü artık maddenin verdiği etkilerle sağlıklı düşünemez, madde içmeden duramaz hale gelmiş iyice bataklığa saplanmıştık. Bu süreçte benim hayatımın nasıl olduğunu yaşayanlar bilir. Eşim kötü bir insan olmadı hiçbir zaman. Bizi çok üzse de, zararın büyüğünü kendine verdi ama ben her gün-her gece, ha öldü, ha kaldı, ha bu maddeleri temin ederken başına bir şey geldi hapislere düşecek korkusuyla ve günden güne erimesini izleyerek harap olmuş bir haldeydim. Bu sebeple her eve geldiğinde ağzıma geleni söylüyor yeter artık diye söyleniyordum. Çocuklarımız perişan olmuş evde huzur kalmamıştı. Okumadığım dua, sayılı esma, hatim kalmamış aramadığımız çare, gitmediğimiz yer kalmamıştı. Tükenmiştik! Ayrıca eşimde o maddenin verdiği etki ile bırakmak gibi bir isteği yoktu. Ben artık elli-altmış yaşına da gelsem bununla yaşamak zorundayım çaresi yok diyordum. Durumu bilen teyzem bana Üveys Veysel Karane zikrinden bahsetti…Tabiki yaptığım onca dua, sayılı esmalardan sonuç alamadığım için önemsemedim başta. Neredeyse bir ay böyle geçti. Teyzem bana Zikrimizle madde bağımlılığından kurtulan Aydoğan öğretmenimizin videosunu, zikri anlatan yazılar atıyor tamam bakıcam deyip erteliyordum. Bir gün attığı videoyu izledim çok da etkilendim ama hala başlamamıştım. Bir gün eşimle tekrar bir çözüm yolu bulalım diye konuşmak istedim ama sonuç kavgayla bitti ve hiç gücüm kalmamıştı o gece zikir aklıma geldi başlayım, bir de bunu deneyeyim dedim. Yatsı namazının ardından zikri yapmaya başladım zikri yaparken bir şeyler olmaya başladı. Çok başka hissediyor ve ağlıyordum. Zaten çok dertliydim ama dertten öte bir şeydi bu zikri tamamlayınca dua etmeye başladım öyle bir dua ki duayı eden sanki ben değildim ki sonradan öğrendim bu ruhun niyazıymış. Bir rahatlama geldi o yılların verdiği altında ezilip kaldığım yaşama sevincimi alan şeyler sanki bir anda yok oldu. Öyle rahatladım ki sonra ki günlerde zikre devam ettim ve zikri yapmaktan başka hiçbir şey istemiyordum işlerimi bitirip bir kenara çekilip zikrimi yapıyordum Rabbimle baş başa kalmak istiyordum ve eşimi falan düşünmez olmuştum, ne yaptığıyla ilgilenmiyordum. Unutmam mümkün değil 3. gündü eşim bana ben artık ilaç kullanacağım, madde içmeyeceğim dedi. Ben inanmadım çünkü öncesinde benim zorumla her şeyi yapmıştık bıraksın diye. İyi tamam dedim geçtim. Yazımızın devamı haftaya...