Malumunuz ülkemiz sınavlar ülkesi, hemen hemen yılın her döneminde sınavlar yapılıyor. Bu sınavlar arasında en çok adayın başvurduğu sınavlar arasında ise Yükseköğretim Kurumları Sınavı. Sınavların yaklaşıyor olması, gençlerin bu yıl daha önceki yıllardaki gibi rehberlik hizmetine ulaşamamış olabileceği ve okurlarımızın da istifade edebilmeleri adına alanında uzman meslek erbaplarını sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz. Bu hafta konuğum Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Özge Nur Uz Hocamız.
Özge Hocam gazetemize, köşemize hoş geldiniz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Hoş buldum. Lisans eğitimimi Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde tamamladım. Ardından Gazi Üniversitesi KBB Odyoloji Ses ve Konuşma Bozuklukları bölümünde Tezli Yüksek Lisans eğitimimi tamamlayarak Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı unvanını alarak mezun oldum. Aldığım yüksek lisans eğitimi doğrultusunda iş ve görev tanımım hem Odyoloji hem de dil ve konuşma bozuklukları alanında yapılmaktadır. Yüksek lisans eğitimim boyunca Koklear İmplant ya da halk arasında bilinen adıyla biyonik kulak özelinde Klinik Destek Uzmanı olarak çalıştım ve koklear implant ameliyat süreci, ameliyat sonrası cihaz ayar takipleri ve işitsel rehabilitasyon alanlarında aktif olarak görev aldım. Şu anda Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı olarak dil ve konuşma terapisi vermekteyim. Dil ve Konuşma Terapisi nedir? Dil ve konuşma terapisti olmak için neler yapmak gerekir?
Dil ve Konuşma Terapisi bebek çocuk ve yetişkinlerde bulunan konuşma, dil ve iletişim sorunlarının ya da yutma bozukluklarının rehabilitasyonudur diyebiliriz kısaca. Gecikmiş konuşma, Konuşma Sesi Bozuklukları, Akıcı Konuşma Bozuklukları, Yarık damak dudak, ses bozuklukları ve nörolojik temelli dil ve konuşma problemlerine yönelik çok geniş bir yelpazeyi içinde barındırır. Dil ve Konuşma Terapisti olmak için günümüzde dil ve konuşma terapisi lisans bölümü mezunu olmak ya da ilgili lisans bölümü mezuniyeti sonrası bu alanda yüksek lisans eğitimi almak gereklidir. Yine zaman zaman karıştırılan iki meslek uzmanı: Odyologlar ve Dil ve Konuşma Terapistleri… İkisi arasında ki fark nedir?
Odyoloji, temelde işitme ve denge bozukluklarının önlenmesi, meydana gelmesi durumunda ise tanılanması ve rehabilitasyonu ile ilgilenen bilim dalıdır. Odyoloji Bölüm mezunlarına Odyolog unvanı verilmektedir. Odyologlar eğitim ve bilgileri kapsamında işitme ve denge bozukluklarını tanılayan, rehabilitasyon doğrultusunda uygun cihaz seçimini sağlayan (işitme cihazı, koklear implant gibi), takibini yapan ve işitsel rehabilitasyonu gerçekleştiren kişilerdir. Dil ve Konuşma Terapisti ise biraz önce de bahsettiğim gibi her yaştan bireyin sahip olduğu konuşma, dil ve iletişim sorunlarının ya da yutma bozukluklarının rehabilitasyondan sorumlu meslek uzmanıdır. İşitme temelde dil edinimi ve konuşmanın temel unsurudur. Bu nedenle bu iki meslek uzmanının dirsek teması halinde çalışması oldukça önem arz eder. Dil ve Konuşma Terapisti, çağımızın popüler mesleklerinden. Peki iş olanakları, çalışma alanları nelerdir?
Dil ve Konuşma Terapistleri; devlet, özel veya üniversite hastanelerinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev alabildikleri gibi kendi kliniklerini açarak da hizmet verebilmektedir. Ülkemiz için yeni ve ihtiyacın fazlaca duyulduğu bir alan bu bağlamda istihdam açısından da avantajlı olduğunu söylemek mümkün. Özge Hocam, çağımızın en büyük sorunlarından biri konuşma problemleri bu konuyu tetikleyen en önemli faktörler sizce nelerdir? Konu ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Dil ve Konuşma iki farklı terim aslında. Dil bozukluğu, ifade edici ve alıcı dil becerilerinin etkilendiği dilin kullanımı ve kazanımındaki güçlükleri ifade eder. Konuşma bozukluğu ise ise dilin sözel olarak ifade edilişi sırasında meydana gelen bozukluklar olarak tanımlanabilir. Konuşmada rol alan yapılardaki bozukluklar, yarık damak dudak, diş problemleri, nörolojik problemler, işitme kaybı gibi fiziksel sebeplerle beraber, zihinsel yetersizlik, serebral palsi, down sendromu, otizm spektrum bozuklukları gibi gelişimsel ve genetik bozukluklar, çevresel etmenler dil ve konuşma bozukluklarına yol açabilmektedir.
Bununla birlikte çağımızda dil-konuşma bozukluklarının bu kadar artmış olmasındaki nedenler arasında çocukların ekran maruziyetlerinin (telefon, bilgisayar, televizyon) oldukça artmış olmasının önemli bir yeri var. Ekran maruziyet süresi uzadıkça dil-konuşma sorunu meydana gelme riski de yadsınamaz ölçüde artıyor. Dil gelişiminde kritik öneme sahip ilk 3 yaş için asla ekran maruziyeti önermiyorum. Sonrasında ise kısıtlı tutmakta oldukça fayda var. Son olarak ‘’Bu alanda eğitim almak isteyen gençlere, ailelere, okurlarımıza bir tavsiyeniz var mıdır?’’
Ben teşekkür ederim. Dil konuşma problemi bir insanın hayatındaki birçok alanı (akademik, sosyal, psikolojik…) oldukça olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum. Bu sorunun çözümünde elinizin olması çok büyük keyif. İnsanların hayatlarına çok anlamlı dokunuşlar yapacaksınız bu anlamda kendinizi hep geliştirmekten, öğrenmekten ve paylaşmaktan vazgeçmeyin. Eğitim almak isteyen gençlere tavsiyem bu.
Ailelere tavsiyem ise şu olacak; Bisiklet sürmeyi öğrenmek için nasıl ki bisiklete binmek gerekiyorsa konuşma için de aynı şey geçerli aslında. Konuşma konuşularak öğrenilir. Çocuklarımızla mümkün olduğunca anlamlı konuşmalar içeren kaliteli vakitler geçirilmeli, yaşlarına uygun iletişim kurmalıyız. Çocuklarımızın dünyası oyunlar. En iyi oynayarak, eğlenerek öğrenirler. Onların dünyasına girmeyi ihmal etmemeli ve birlikte eğlenerek öğrenmeliyiz.
Özge Hocam hem mesleğiniz hakkında hem de ailelerimize tavsiye niteliğinde olan bilgiler için çok teşekkür ediyoruz, size kariyeriniz boyunca üstün başarılar temenni ediyoruz.
Bu haftayı da Moliere ile noktalayalım,
‘’Sizi anlamışlarsa, bu iyi konuştuğunuzun kanıtıdır.’’
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
Özge Hocam gazetemize, köşemize hoş geldiniz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Hoş buldum. Lisans eğitimimi Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde tamamladım. Ardından Gazi Üniversitesi KBB Odyoloji Ses ve Konuşma Bozuklukları bölümünde Tezli Yüksek Lisans eğitimimi tamamlayarak Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı unvanını alarak mezun oldum. Aldığım yüksek lisans eğitimi doğrultusunda iş ve görev tanımım hem Odyoloji hem de dil ve konuşma bozuklukları alanında yapılmaktadır. Yüksek lisans eğitimim boyunca Koklear İmplant ya da halk arasında bilinen adıyla biyonik kulak özelinde Klinik Destek Uzmanı olarak çalıştım ve koklear implant ameliyat süreci, ameliyat sonrası cihaz ayar takipleri ve işitsel rehabilitasyon alanlarında aktif olarak görev aldım. Şu anda Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı olarak dil ve konuşma terapisi vermekteyim. Dil ve Konuşma Terapisi nedir? Dil ve konuşma terapisti olmak için neler yapmak gerekir?
Dil ve Konuşma Terapisi bebek çocuk ve yetişkinlerde bulunan konuşma, dil ve iletişim sorunlarının ya da yutma bozukluklarının rehabilitasyonudur diyebiliriz kısaca. Gecikmiş konuşma, Konuşma Sesi Bozuklukları, Akıcı Konuşma Bozuklukları, Yarık damak dudak, ses bozuklukları ve nörolojik temelli dil ve konuşma problemlerine yönelik çok geniş bir yelpazeyi içinde barındırır. Dil ve Konuşma Terapisti olmak için günümüzde dil ve konuşma terapisi lisans bölümü mezunu olmak ya da ilgili lisans bölümü mezuniyeti sonrası bu alanda yüksek lisans eğitimi almak gereklidir. Yine zaman zaman karıştırılan iki meslek uzmanı: Odyologlar ve Dil ve Konuşma Terapistleri… İkisi arasında ki fark nedir?
Odyoloji, temelde işitme ve denge bozukluklarının önlenmesi, meydana gelmesi durumunda ise tanılanması ve rehabilitasyonu ile ilgilenen bilim dalıdır. Odyoloji Bölüm mezunlarına Odyolog unvanı verilmektedir. Odyologlar eğitim ve bilgileri kapsamında işitme ve denge bozukluklarını tanılayan, rehabilitasyon doğrultusunda uygun cihaz seçimini sağlayan (işitme cihazı, koklear implant gibi), takibini yapan ve işitsel rehabilitasyonu gerçekleştiren kişilerdir. Dil ve Konuşma Terapisti ise biraz önce de bahsettiğim gibi her yaştan bireyin sahip olduğu konuşma, dil ve iletişim sorunlarının ya da yutma bozukluklarının rehabilitasyondan sorumlu meslek uzmanıdır. İşitme temelde dil edinimi ve konuşmanın temel unsurudur. Bu nedenle bu iki meslek uzmanının dirsek teması halinde çalışması oldukça önem arz eder. Dil ve Konuşma Terapisti, çağımızın popüler mesleklerinden. Peki iş olanakları, çalışma alanları nelerdir?
Dil ve Konuşma Terapistleri; devlet, özel veya üniversite hastanelerinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev alabildikleri gibi kendi kliniklerini açarak da hizmet verebilmektedir. Ülkemiz için yeni ve ihtiyacın fazlaca duyulduğu bir alan bu bağlamda istihdam açısından da avantajlı olduğunu söylemek mümkün. Özge Hocam, çağımızın en büyük sorunlarından biri konuşma problemleri bu konuyu tetikleyen en önemli faktörler sizce nelerdir? Konu ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Dil ve Konuşma iki farklı terim aslında. Dil bozukluğu, ifade edici ve alıcı dil becerilerinin etkilendiği dilin kullanımı ve kazanımındaki güçlükleri ifade eder. Konuşma bozukluğu ise ise dilin sözel olarak ifade edilişi sırasında meydana gelen bozukluklar olarak tanımlanabilir. Konuşmada rol alan yapılardaki bozukluklar, yarık damak dudak, diş problemleri, nörolojik problemler, işitme kaybı gibi fiziksel sebeplerle beraber, zihinsel yetersizlik, serebral palsi, down sendromu, otizm spektrum bozuklukları gibi gelişimsel ve genetik bozukluklar, çevresel etmenler dil ve konuşma bozukluklarına yol açabilmektedir.
Bununla birlikte çağımızda dil-konuşma bozukluklarının bu kadar artmış olmasındaki nedenler arasında çocukların ekran maruziyetlerinin (telefon, bilgisayar, televizyon) oldukça artmış olmasının önemli bir yeri var. Ekran maruziyet süresi uzadıkça dil-konuşma sorunu meydana gelme riski de yadsınamaz ölçüde artıyor. Dil gelişiminde kritik öneme sahip ilk 3 yaş için asla ekran maruziyeti önermiyorum. Sonrasında ise kısıtlı tutmakta oldukça fayda var. Son olarak ‘’Bu alanda eğitim almak isteyen gençlere, ailelere, okurlarımıza bir tavsiyeniz var mıdır?’’
Ben teşekkür ederim. Dil konuşma problemi bir insanın hayatındaki birçok alanı (akademik, sosyal, psikolojik…) oldukça olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum. Bu sorunun çözümünde elinizin olması çok büyük keyif. İnsanların hayatlarına çok anlamlı dokunuşlar yapacaksınız bu anlamda kendinizi hep geliştirmekten, öğrenmekten ve paylaşmaktan vazgeçmeyin. Eğitim almak isteyen gençlere tavsiyem bu.
Ailelere tavsiyem ise şu olacak; Bisiklet sürmeyi öğrenmek için nasıl ki bisiklete binmek gerekiyorsa konuşma için de aynı şey geçerli aslında. Konuşma konuşularak öğrenilir. Çocuklarımızla mümkün olduğunca anlamlı konuşmalar içeren kaliteli vakitler geçirilmeli, yaşlarına uygun iletişim kurmalıyız. Çocuklarımızın dünyası oyunlar. En iyi oynayarak, eğlenerek öğrenirler. Onların dünyasına girmeyi ihmal etmemeli ve birlikte eğlenerek öğrenmeliyiz.
Özge Hocam hem mesleğiniz hakkında hem de ailelerimize tavsiye niteliğinde olan bilgiler için çok teşekkür ediyoruz, size kariyeriniz boyunca üstün başarılar temenni ediyoruz.
Bu haftayı da Moliere ile noktalayalım,
‘’Sizi anlamışlarsa, bu iyi konuştuğunuzun kanıtıdır.’’
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.