Sanırım 2007 yılıydı..
Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Hayrettin Dereli, birkaç meclis üyesi ve Belediye Başkan Vekili olarak da şimdinin CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Hüseyin Aytop, gazeteci olarak da tesadüfen ben varım..
ben de oradaydım..
Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik ve Dedeağaç, Gümülcine derken İskeçe’ye geldik ve ilk iş İskeçe Miletvekili Dr. Çetin Mandacı’yı ziyaret ettik. Bir süre sohbet ettik. Kendisine TSO olarak bir plaket verdik.
dönemin Kavala Valisi ve Muharrem Erkek
Sonra Makri’de güzel bir öğle yemeği molası yaptık. Şimdi ismini hatırlamıyorum ama köy meydanında güzel bir yemekti. Hala hatırlarım, aklımdadır o meydan.
Bastık Kavala’ya. Esas işimiz Kavala’da. Gideceğimiz, ziyaret edeceğimiz çok yer var.
dönemin selanik bel bsk
Otelimize yerleştikten sonra Kavala Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve bazı yöneticileriyle odada bir toplantı yaptık. Toplantının konusu Çanakkale-Kavala arasında RORO seferi düzenlemek. Ciddi bir ön çalışma sonrası ilk buluşmada karşılıklı iyi dileklerimizi sunduk. Herkes mutlu. Bir karara da vardık, akşama kararı imza altına alacağız.
Peki ne yapalım. Toplantının ardından sanırım önce Belediye’yi ziyaret ettik. Orada Belediye Başkanı ile bir toplantı yaptık. Hediyeler falan alındı verildi. Sağolsun, bu seyahatimizin tıkır tıkır işlemesine Kavala Belediyesinde çok iyi Türkçe konuşan bir hanımefendi yardımcı oldu.
Belediye Başkanından sonra şak kavala Valisinin odasındayız. O da yeni seçilmişti sanırım. Epey bir lafladık. Geliş amacımızı falan anlattık. Borumu koskoca Çanakkale Belediye Başkan Vekili var, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı var, iş insanları var.
filibe de tarım araçları fuarını gezdik
Valilikten ayrıldıktan sonra akşam yemeği için şimdinin oteli tarihin İmarethanesinin hemen karşısında bir tavernada güzel bir akşam yemeği yedik. Tam akşam sayılmazdı, akşamüzeri diyelim biz ona. Yemekte Kavala Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanının iki dilde hazırladığı anlaşmayı imzaladık.
Yemek sonrası çarşıyı gezdirdiler bize. O kadarla kalır mıyız. Kavala’da bir gıda fuarı varmış altından girdik üstünden çıktık, tadımlar yaptık.
RORO meselesi tamamdı. Kavala Limanı ile Kepez limanı arasında artık RORO gemileri çalışacaktı. Sanırım ertesi gün de Kavala Limanını gezdik. Orada teknik bilgiler aldık. Mesafe falan bakıldı.
Kavala’da bir gün mü kaldık 2 gün mü hatırlamıyorum.
Sonra Sofya’ya sürdük.
Serez üzerinden sınıra geldik. Şimdi ismini vermeyeyim, Gestaş’tan da birkaç temsilci var aramızda. Küçük bir midibüs dolusu insanız. Yunanistan sınırından çıktık, Bulgaristan’a gireceğiz; aha..
Gestaş’ta çalışan bir arkadaşımızın vizesi bitmiş.
Bulgar gümrük memuru adamı ülkeye almak istemiyor. Neyse midibüsün içinde hemen mini acil bir eylem planı hazırladık. Sonuç, memura hayır diyemeyeceği bir rüşvet teklif edilecek. Ne yani adamı sınırda mı bırakacağız.
Kaç para olsun falan derken Bulgar Gümrük memurları işi uyandı ve bizim geçmek için beklediğimiz kabinin önünde birikmeye başladı. 50 euroya tereyağından kıl çeker gibi hallolacak iş dallandı budaklandı ve memurlar tırstı. İşin açıkçası bizim grup tırstı.
karşılıklı roro seferi için anlasma imzaladık, odanın arsivinde vardır heralde.
Bu arkadaşımız tekrar Yunanistan’a döndü. Biz Sofya’ya vardığımızda haberini aldık, otobüs ile Türkiye’ye dönmüş veya dönme kararı almış..
Sofya’ya geldik. Sofya’ya giden her Türkün mutlaka kapısından girdiği Princeess Otel’e yerleştik.
Sofya kısmını atlayayım; zaten orada bir gece kaldık. Hepsi o. Bütün gün bozuk yollardan kaybolarak Sofya’ya gelebildiğimiz için pestilimiz çıktı. İster inan ister inanma erkencikten yattık.
kavala da fuarı ziyaret ettik
İşimiz bitti mi ?
Bitmedi tabi. Önümüzde 150 km yol var. Filibe’ye gideceğiz. Orada göreceğimiz yerler, ziyaret edeceğimiz insanlar var. Önce Filibe Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret ettik. Bizi Başkan ve birkaç üye karşıladı. Oturduk, konuştuk. Kuru kuru ziyaretleri bırakalım da bir şeyler yapalım dedik. Başkan çok olumlu yaklaştı. Ticaretten falan sözedildi. Burada bir anlaşma imzaladık mı hatırlamıyorum ama epey vakit geçirdik; hatta bizim için bir müzikli kokteyl düzenlendi.
müzik kokteyli verdier bize
Meraklısına:Kadın hala başkanmış ve hiç değişmemiş maşallah. Yıllar onda bir çentik bile açamamış. Hayret vallahi.
Filibe’de tesadüf o ya Tarım fuarı varmış. Hadi onu da gezdik. Sonra serbest zaman yaptık ve herkes kendince takıldı. Biz birkaç kişi ayrıldık ve şöyle bir turladık. Zaten akşamüzeri de Türkiye’ye dönüş için yola çıktık.
plaket verdik-2007
Şimdi ben bunu niye anlattım..
Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Filibe’ye bir ziyaret yapmış. Orada Ticaret Odası Başkanı hanımefendinin yanı sıra pek çok noktaya temas ederek ilişki kurmanın temellerini atmış. Aslında o temeli biz 12 yıl önce atmıştık ama bugün de yeniden temas kurmak kıymetli bir hamle..
feribotta son buldu..
Sanma ki; bu yazıyı yazarak birilerine gönderme yapıyorum veya bıyık altından gülüyorum. Hiç öyle bir derdim yok. Keşke daha çok yurt dışı seyahatleri yapılsa. Keşke daha çok iş insanıyla temas kursak.
Meraklısına:
Dikkat ediyor musun, yollarımızda ne kadar çok Romanyalı ve Bulgar araçlarına rastlıyoruz. Adamlar konvoy halinde geliyor. O insanların ülkemize gelme isteği kendiliğinden oluşmuş olabilir mi. Mesela durduk yerde bizi keşfetmediler. Fuarlar, bu türden ziyaretler toplumları birbirine yaklaştırdı. Her bir ziyaretin, her bir temasın mutlaka etkisi var. Tabi TL’nin dip yapmasının da gazlamasını gizlememek lazım ama komşularımızın bizim ülkemizi tercih ediyor olması önemli bir gelir kapısı olmuştur.
filibe ticaret odası ziyareti 2019
Velhasıl bu yazıya bir nokta koyacak olursak, TSO’nun Filibe Ticaret Odasını ziyaret etmesi bende bu seyahatin anılarını canlandırdı. Demek ki neymiş, tarih tekerrürden ibaretmiş.
Mutlu seyahatler..
İŞ DÜNYASI
Yayınlanma: 05 Temmuz 2019 - 18:00
Vallahi tarih tekerrür etmiş... Ver elini Kavala, Sofya, Filibe
Sanırım 2007 yılıydı
İŞ DÜNYASI
05 Temmuz 2019 - 18:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir