Birkaç sene önceydi. Safranbolu’dan sabah çıktık Çanakkale’ye döneceğiz. Giderken salaş bi yeri gözüme kestirmiştim. Orada duracağız ve çay içeceğiz. Safranbolu’dan Samsun-Bolu yoluna çıkıp da rampaya sarınca yukarıda süt mısır yapan birkaç yer var..
Oturduk..karı koca ikisi birlikte çalışıyor. Kadın hazırlıyor kocası servis ediyor. Adama kahvaltı yapacağız var mı dedik. Var benim abem dedi. Peki ne var. Adam saymaya başladı. Zeytin var, çay var, pekmez var, gözleme var, çay var, gözleme var, pekmez var, zeytin var..bi tur daha saydı. Dur dedik, tamam..
Benim beyim yok yok. Varoğlu var dedi. Hoşumuza gitti abinin tavrı. Getir dedik. Zeytin, gözleme ve çay istedik. Adam neyin var deyince menüyü zenginleştirmek için varoğlu var diyor. Durduğumuz yere bakınca hakikaten bunlar varoğlu var vaziyeti oluyor. Salaş bi yer. Bunu niye anlattım, aşağıda ki vaziyet biraz buna benziyor. Adamın dediği gibi varoğlu var ama bu kez gerçekten varoğlu var..
Gelelim meseleye. Akaryakıt fiyatları cep yakıyor. Aracı olanlar kontağa basmaya korkuyor. Mümkünse araba yerinde yatsın diye bakıyoruz. Yerinde yatarken bile bugün ki şartlarda cepten yemeye devam ediyor..
50 litrelik bir depoya sahip araba pompaya yanaşıp daşşırr dese mesela..hoop cepten 1.510 liracık egzozdan duman olup çıkacak vaziyete geliyor..hadi bi şekilde toplu taşımayı kullandık; araba yatsın dedik..
Trafik sigortası vaaarrr.. (en ucuzunun ucuzu 1.000 TL’nin üzerinde..)
Kaskosu vaaarr.. (bu daha da acıtıcı, en dandik araba için bile birkaç bin lirayı gözden çıkarmak gerekiyor..hadi ona da insaflı olalım 3.000 TL’cik diyelim)
Taşıt pulu vaaarr.. (yok daha neler..abartmayalım kıyı kıyı gidelim; araban 1.300 motor olsun ve modeli de biraz eski olsun..1.000 TL’cik de ona yazalım..)
Egzoz emisyon ölçümü vaaarrr.. (arabayı bir yıl çalıştırmamak üzerine konuşuyoruz ya; 55 lira yıllık da ona yazalım..allahtan o iş 2 yılda bir yapılıyor. Haa bak araban ticari ise bunu her yıl yaptıracaksın)
Muayenesi vaarrrr.. (Bak şekerim ben arabayı bir yıl kullanmayacağım, yatacak desen de kaçış yok. Muayena olacaksın ve 507 papeli ödeyeceksin. Bu da iki yılda bir olunca yırtıyoruz. Böl ikiye yıllık 253 liracık..)
Kullanmasan da yıllık bakımı geldi..arabasına göre en ucuzunu yapalım ona da 1.000 TL’cik cik..
Şimdi onca para vermişsin arabayı çekmişsin. Yıkatmadan mı koyacaksın. Nereye koyacaksın, otoparka koyarsan allah korusun o da sana koyar. Biz sokağın başına duralım. Hiç olmazsa ona para vermeyelim.
Canın sıkılacak ama bir küçük giderin daha olacak. Şimdi sen arabayı bir yıl kapatırsan bunu aküsü biter. Ya akü masrafı çıkacak ya da arada bi çalıştırıp aküyü koruyacaksın. E o zaman yakıt yanacak. Hadi koca bir yıl boyunca 100 lira da ona yazalım..
Bunlar arabayı yerinden kımıldatmasan bile ödemen gereken tuzaklar..
Ne etti şekerim..
Kaba bi hesap ile 6.500 lira yıllık giderin var..o da en hafifinden. Aracın markası, modeli, motor büyüklüğü bu gideri çok daha fazla yukarılara taşıyor. Biz fakir işi hesap yaptık..
Aylık giderin ne ett..550 lira. Yani sen arabanı hiç kullanmasan da 550 liraya yakın taksit öder gibi devlete, bazı şirketlere para ödüyorsun..
Ben şunu yaptırmam, bunu kullanmam diyebileceğin bi tek kasko var. Onun dışında hepsi mecburi. Seve seve ödemek zorundayız..
Aman aman araban mı var derdin var..
Yıllar önce; bizim çocukluğumuzda herkes araba alamazdı. Bu kadar araba yoktu. Arabası olanların yanına havasından varılmazdı. Şimdi öyle mi. Elini sallasan ellisi misali..
Sanırım bu durum bitti..
Artık herkes araba sahibi olamayacak; belki de olmak istemeyecek. Hem araba fiyatları uçtu, hem yakıt. İğneden ipliğe her şey ateş pahası. Araba sevdası burada bitmiştir. Yaşasın tabanvay.. Meraklısına:
Arabasını çalıştırmayan arkadaşlar için özel bi not vereyim. Dün itibarı ile yakıt litre fiyatı 30 papeli aştı. Çok yakında akaryakıt istasyonları bir sabah çıkacak ve diyecek ki; yavru kuşlar artı kredi kartı ile yakıt yok. İlla kredi kartı ile yakıt alacaksan komisyoncuk ödemen lazım..iş buraya gidiyor..
Oturduk..karı koca ikisi birlikte çalışıyor. Kadın hazırlıyor kocası servis ediyor. Adama kahvaltı yapacağız var mı dedik. Var benim abem dedi. Peki ne var. Adam saymaya başladı. Zeytin var, çay var, pekmez var, gözleme var, çay var, gözleme var, pekmez var, zeytin var..bi tur daha saydı. Dur dedik, tamam..
Benim beyim yok yok. Varoğlu var dedi. Hoşumuza gitti abinin tavrı. Getir dedik. Zeytin, gözleme ve çay istedik. Adam neyin var deyince menüyü zenginleştirmek için varoğlu var diyor. Durduğumuz yere bakınca hakikaten bunlar varoğlu var vaziyeti oluyor. Salaş bi yer. Bunu niye anlattım, aşağıda ki vaziyet biraz buna benziyor. Adamın dediği gibi varoğlu var ama bu kez gerçekten varoğlu var..
Gelelim meseleye. Akaryakıt fiyatları cep yakıyor. Aracı olanlar kontağa basmaya korkuyor. Mümkünse araba yerinde yatsın diye bakıyoruz. Yerinde yatarken bile bugün ki şartlarda cepten yemeye devam ediyor..
50 litrelik bir depoya sahip araba pompaya yanaşıp daşşırr dese mesela..hoop cepten 1.510 liracık egzozdan duman olup çıkacak vaziyete geliyor..hadi bi şekilde toplu taşımayı kullandık; araba yatsın dedik..
Trafik sigortası vaaarrr.. (en ucuzunun ucuzu 1.000 TL’nin üzerinde..)
Kaskosu vaaarr.. (bu daha da acıtıcı, en dandik araba için bile birkaç bin lirayı gözden çıkarmak gerekiyor..hadi ona da insaflı olalım 3.000 TL’cik diyelim)
Taşıt pulu vaaarr.. (yok daha neler..abartmayalım kıyı kıyı gidelim; araban 1.300 motor olsun ve modeli de biraz eski olsun..1.000 TL’cik de ona yazalım..)
Egzoz emisyon ölçümü vaaarrr.. (arabayı bir yıl çalıştırmamak üzerine konuşuyoruz ya; 55 lira yıllık da ona yazalım..allahtan o iş 2 yılda bir yapılıyor. Haa bak araban ticari ise bunu her yıl yaptıracaksın)
Muayenesi vaarrrr.. (Bak şekerim ben arabayı bir yıl kullanmayacağım, yatacak desen de kaçış yok. Muayena olacaksın ve 507 papeli ödeyeceksin. Bu da iki yılda bir olunca yırtıyoruz. Böl ikiye yıllık 253 liracık..)
Kullanmasan da yıllık bakımı geldi..arabasına göre en ucuzunu yapalım ona da 1.000 TL’cik cik..
Şimdi onca para vermişsin arabayı çekmişsin. Yıkatmadan mı koyacaksın. Nereye koyacaksın, otoparka koyarsan allah korusun o da sana koyar. Biz sokağın başına duralım. Hiç olmazsa ona para vermeyelim.
Canın sıkılacak ama bir küçük giderin daha olacak. Şimdi sen arabayı bir yıl kapatırsan bunu aküsü biter. Ya akü masrafı çıkacak ya da arada bi çalıştırıp aküyü koruyacaksın. E o zaman yakıt yanacak. Hadi koca bir yıl boyunca 100 lira da ona yazalım..
Bunlar arabayı yerinden kımıldatmasan bile ödemen gereken tuzaklar..
Ne etti şekerim..
Kaba bi hesap ile 6.500 lira yıllık giderin var..o da en hafifinden. Aracın markası, modeli, motor büyüklüğü bu gideri çok daha fazla yukarılara taşıyor. Biz fakir işi hesap yaptık..
Aylık giderin ne ett..550 lira. Yani sen arabanı hiç kullanmasan da 550 liraya yakın taksit öder gibi devlete, bazı şirketlere para ödüyorsun..
Ben şunu yaptırmam, bunu kullanmam diyebileceğin bi tek kasko var. Onun dışında hepsi mecburi. Seve seve ödemek zorundayız..
Aman aman araban mı var derdin var..
Yıllar önce; bizim çocukluğumuzda herkes araba alamazdı. Bu kadar araba yoktu. Arabası olanların yanına havasından varılmazdı. Şimdi öyle mi. Elini sallasan ellisi misali..
Sanırım bu durum bitti..
Artık herkes araba sahibi olamayacak; belki de olmak istemeyecek. Hem araba fiyatları uçtu, hem yakıt. İğneden ipliğe her şey ateş pahası. Araba sevdası burada bitmiştir. Yaşasın tabanvay.. Meraklısına:
Arabasını çalıştırmayan arkadaşlar için özel bi not vereyim. Dün itibarı ile yakıt litre fiyatı 30 papeli aştı. Çok yakında akaryakıt istasyonları bir sabah çıkacak ve diyecek ki; yavru kuşlar artı kredi kartı ile yakıt yok. İlla kredi kartı ile yakıt alacaksan komisyoncuk ödemen lazım..iş buraya gidiyor..