Yazılarımda sık sık bizlerin düştüğü sıkıntılardan bahsederken bu hafta gayrimenkul sahiplerinin veya alıcı adaylarının doğru profesyonellerle çalışmadıklarında, kendisine emlakçı diyen ve fakat aslında vasıfsız ayakçıdan hallice kişilerle yürümek durumunda kaldıklarında karşılaşacakları profilden bahsetmek istedim.
Bizim sektörümüzde de her sektörde olduğu gibi hatalar yapılabilir, yanlış adımlar atılabilir ancak burada benim dikkat ettiğim gayrimenkul danışmanının yapılan bu yanlışlıklardan ders çıkarıp çıkarmadığıdır ki zaten ders çıkarabilme yetkinliğine sahip olan, sektörde profesyonelleşmeye başlar. Ben kendi hatalarımdan genelde verdiğim eğitimlerde bahsederim. Herhalde yazmaya kalksam bayağı kalın bir kitap olur diye düşünüyorum. Hala hata yapıyor muyum? Evet hala yapıyorum; ama unutkanlıktan ama karşımdakine gereğinden fazla güvenmekten kaynaklı hatalar ile karşı karşıya nadiren de olsa kalıyorum. Zaten böyle olmasa bir sıkıntı olurdu herhalde.
Ancak yazının başlığına gelirsek; vasıfsız diye tabir ettiğim emlakçı profili asla ve asla yanlış yaptığını kabul etmez. Kabul etmeyi geçtim kenara, yapılan hatayı da karşısındakine ihale etme konusunu bir an dahi düşünmez. Sektörle ilgili bir eğitim almadığı gibi, 3-4 ayda bu işi sular seller gibi yaptığını iddia edecek denli özgüvenlidir. Eğitim almayı geçtim, zaten eğitime de külliyen karşı bir yapısı vardır. Bu sebeple zaten bildikleri kendisine yeter, az bilgisiyle dünyaları satabileceğini iddia eder. Uzmanlık alanı yoktur, fiyat hareketlerini takip etmez, piyasa bilgisi malum televizyon kanallarından hallicedir. Ekspertiz yapmayı bilmez ama bir bakışta her yerin fiyatını verebilecek derinliğe de sahiptir. Yani kısaca bildiğiniz ego küpüdür. Paçalarından ego akar, dudaklarından ego sıçratır sağa sola. Laf söyleme sırası ona geçtiğinde eli kolu farklı oynar, gözleri fer fecir daireler çizer. Kendinden o denli emindir ki sanırsınız Osmanlı İmparatorlu’ğudöneminde sarayın emlakçıbaşıdır zat-ı muhterem; Söğüt’ü Ertuğrul Gazi’ye, Konstantinapol’ü Fatih Sultan Mehmet’e o önermiştir.
Altında birde baba parası üst segment arabası varsa, elinde tesbih veyahut arabasının logolu anahtarı ufku göstere göstere anlatır; orda yerimiz var, burda yerimiz var. Hele bir de ailede müteahhitlik varsa sabahlar olmasın; orayı biz yaptık, burayı amcaoğlu yaptı ve hatta şurayı da ben yaptım diye üstüne basa basa vurur. Egosunu tatmin ederken karşısındakini ezdiğini, rahatsız ettiğini fark etmesi mümkün dahi değildir. Çünkü o an onun karşısında hayali bir ayna vardır ve kendisini izliyordur o aynada. Coştukça coşar, anlattıkça yeni konular aklına gelir. Durduramazsınız, yüksek perdeden anlatmaya devam eder. Es kaza kendisiyle ortak yer göstermeye gelen gayrimenkul danışmanı meslektaşını da bezdirir anlattıklarıyla. Meslektaşının müşterisine salça olur, kartını vermeye çalışır, kartını vermese kendisini nerede bulabileceğini söyler, elinde başka yerler olduğunu üstüne basa basa anlatır ki müşteri kendisini gelip bulsun ve kendi meslektaşını devre dışı bırakabilsin. Sorsanız aklına bile gelmez bu taktik ama bilirim ki aklının tümü zaten bu tarz cinliklere çalışır. Çünkü ömrü kimin mal sahibine nasıl ulaşabilirimden başlayıp kime nasıl kazık atabilirim diye şekillenir.
Kendisine güveni tamdır, konuşarak satamayacağı yer yoktur ve hatta bu işin tamamen konuşmak olduğuna inanır. Konuşacaktır, konuşacaktır ve yine konuşacaktır ama hep o konuşacaktır. Çünkü öyle görmüştür, öyle söylemişlerdir bu işe girdiğinde birileri. Hoş o birileri de kendisinin farklı versiyonudur ya işte armut dibine düşer neticede. Bezdire bezdire insanları bir şeylere ikna etmeye uğraşır. 1 yapar 10 yapmış gibi anlatır. 1 tane satar tapunun önünde 10 ayrı gün fotoğraf paylaşır. Dün sattım, bugün de sattım, bugün 3 tane sattım, yarın 5 tane satacağım. 10 günde sattım, 5 günde sattım, 2 günde sattım, 5 saatte sattım, 40 dakikada sattım diye yırtınır da yırtınır. Sat, daha çok sat ve hatta her yeri sen sat da emlakçının vasıflısı sonlandırdığı işlemle beraber karakterinin olgunluğu ve mütevazılığı ile ölçülür diye gördüm bu işin üstadlarından, bu işin hocalarından.
Sonuç olarak ne diyorlar? “BİZ KIRK KİŞİYİZ BİRBİRİMİZİ BİLİRİZ”; evet cilalanmak istenen ne olursa olsun biz o cilanın altını da, üstünü de biliriz.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 06 Ekim 2020 - 10:10
Vasıfsız emlakçı candır
Yazılarımda sık sık bizlerin düştüğü sıkıntılardan bahsederken bu hafta gayrimenkul sahiplerinin veya alıcı adaylarının doğru profesyonellerle çalışmadıklarında, kendisine emlakçı diyen ve fakat aslın
YAZARLAR
06 Ekim 2020 - 10:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir