Merhaba Sevgili Okur,
İçinde bulunduğumuz ülke koşulları gereği son günlerde sanırım “vazgeçmek” kelimesini çok duyar olduk. Ama ben bugün sizlere “VAZGEÇMEMEK” üzerine bir şeyler yazmak istedim. Çünkü pes etmenin kolay olduğunu ama çabanın ve mücadelenin her zaman zor olsa da kazandığına inananlardanım. Son ana kadar mutlaka yapılacak bir şeyler vardır. Çaba ve emek her zaman değerini görecektir.
Bunu size şöyle anlatmak istiyorum; Çocuklarla buluştuğum felsefe atölyelerinde bazı zamanlar kavramlarımıza yönelik oyunlarda oynuyoruz kendi aramızda. Oyun bu, kazanmak olduğu gibi kaybetmek de var sonunda. Kaybetmeyi tadan çocuklarım çoğu kez ağlayarak ya da karşı tarafında yer alan arkadaşına “ ama öğretmenim o şöyle yaptı, böyle yaptı ….” Gibi cümlelerle karşı tarafı suçlar nitelikte söylemlerde bulunarak yenilgiyi kabul etmeyen tavırlar sergiliyorlar. Çünkü çocuk kaybetmenin de oyunun bir parçası olduğu ile henüz tanışmamış. Hep kazanmaya odaklı desteklenmiş. Oyun oynarken anne ya da babası oyunu belki hep onun yenmesine müsaade etmiş, çocuk hep kazanmış ve mutlu olmuş veya dedesi, anneannesi, babaannesi onu hep “afferin benim torunuma, sen harikasın, müthişsin” şeklinde desteklemiş. Çocuk belki olduğundan fazla abartılı sıfatlar ile “ben mükemmelim” duygusunu hissetmiş. Sonra günün birinde akranları ile aynı çemberde buluşmuş ve fark etmiş ki sadece kendisi mükemmel değil, onun gibi olan bir sürü çocuk var. Oyunlar oynuyormuş ondan daha iyi bir rakibe denk gelebiliyormuş, bir soru sorulduğunda ondan daha güzel bir cevap veren olabiliyormuş ya da ondan daha güzel resim yapan, dans eden olabiliyormuş. Oysaki o değil miydi dünyadaki en güzeli, en teki, en biriciği. İşte o zaman gerçek dünya çocuğun bir anda yüzüne çarpıyormuş ve çocuk bu duyguyla “pat” diye karşılaşıp belki ağlama krizlerine giriyor belki arkadaşına vurmaya itmeye başlıyor belki de kendini gizlemeye çalışıp bir köşede sessizleşen tepkiler vermeye…
Sevgili ebeveynlerimiz ve büyüklerimiz bu noktalarda çocuklarımızı severken ya da yaptıkları iyi bir şeyi taçlandırırken abartmadan, normalinde yapmak en güzeli. Zaten yaşına göre yapabilecekleri konusunda onu daha fazlasıymış gibi sunmamalı ve kazanmak olduğu gibi kaybetmenin de bir sonuç olduğunu bilmeleridir. Ama en önemli olanın vazgeçmeden, mücadele etmek olduğunu hissettirmek.
Çocuklarla felsefe atölyelerinde biz bunu çokça yapıyoruz. Oyun temalı uyaranlarımızda kazanmayı kaybetmeyi ve onun derininde oyunun süreci içerisinde vazgeçmeden, çabalamayı konuşuyoruz çoğu kez çocuklarla. Bunu ezbere yapmıyoruz, çocuk kendisi sorduğumuz felsefik tabanlı sorulardan sorgulama yaparak çıkartıyor bu sonuçları. Sonrasında bu kavram kafasında yerleşiyor ve kazananı tebrik etmeyi biliyor, nasıl eğlendik derken sonuçtan çok süreci konuşuyor sohbetlerinde. Temel konu pes etmemelerine, çabaya, vazgeçmemeye geliyor Nasıl eğlendiklerini anlatıyorlar birbirlerine.
Sevgili okurlar, bazen çocuklarımızla yaptığımız bazı kavramları büyüklerimizle de konuşup hatırlatmak istiyorum. Çünkü bunları zaten biliyoruz ama unutup hırslarımıza yeniliyoruz. Çocuklarımıza da yaptıklarımızla örnek oluyoruz unutmayalım.
Önümüzde yapılacak olan seçiminde bir oyun gibi kaybetmek ve kazanma durumları olabileceğini bilelim. Kaybedince pes etmeyelim. Ülkemiz için yapabileceğimiz çabamızı belki işimizle, yazılarımızla, araştırmalarımızla yapmaya devam edelim. İlk önce mesela umutsuzluğa kapılmadan, sandığa gidelim, oy verelim ve oylarımıza sahip çıkalım. Süreçteki mücadelemizi vazgeçmeden sonuna kadar yapalım.
Sizlere bu hafta pes etmemek, kaybetmek, kazanmak ve oyun kavramlarına yer veren kendi yazmış olduğum Sıfırçocuk yayınlarından “Dedemin Patenleri” adlı kitabı öneriyorum.
Sevgiyle kalın. VAZGEÇMEYİN!!!
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 25 Mayıs 2023 - 08:00
VAZGEÇMEMEK
Merhaba Sevgili Okur, İçinde bulunduğumuz ülke koşulları gereği son günlerde sanırım “vazgeçmek” kelimesini çok duyar olduk
YAZARLAR
25 Mayıs 2023 - 08:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir