Boşanma davaları sonunda çocukların velayetinin hangi tarafa verileceği konusu, boşanmakta olan çiftler arasındaki en çekişmeli konulardan birini oluşturmaktadır. Türk toplumunda genellikle çocuğun velayetinin anneye verildiği gözlemlenmekteyse de, velayetin babaya verildiği veya verilmesi gerektiği durumlar da söz konusu olmaktadır. Bu yazımızda bu durumların neler olduğundan bahsedeceğiz.
•6 yaşını doldurmuş çocukların velayeti babaya verilebilmektedir.
Bu yaşın altındaki çocukların velayetinin babaya verilebilmesi için annenin yaşam koşullarının çocuğa uygun olmadığının kanıtlanması gerekir. Annenin sağlık durumunun kötü olması veya çocuğun sağlığını ve psikolojisini tehdit edebilecek durumda olması halinde de velayet babaya verilebilmektedir.
•Babanın ekonomik ve sosyal konumunun anneye göre daha iyi olması halinde velayet babaya verilebilmektedir.
•Annenin tekrar evlenmesi durumunda velayet babaya verilebilmektedir.
•Annenin çocuğa karşı şiddet uygulaması, çocuğun menfaatine göre hareket etmemesi, bakımını ihlal etmesi, sağlığına zarar verecek, eğitimini zedeleyecek hareketlerde bulunması halinde çocuğun velayeti babaya verilecektir.
•Annenin ahlaka uygun olmayan yaşam tarzı olduğunun ispat edilmesi halinde çocuğun
velayeti babaya verilecektir. Mahkeme tarafından velayet hususunda karar verilirken çocuğun menfaati, hangi ebeveynin çocuğun bakımında daha iyi olacağı, okulu, sağlığı, eğitimi ve yaşı gözetilmektedir. Öncelikle boşanma davası devam ederken verilen velayet kararı, geçici olarak - tedbiren verilecek ve boşanma davasının sona ermesine kadar sürecektir. Geçici olarak verilen velayet kararı mahkemenin yargılama aşaması boyunca devam edecek ve deliller aşamasının son bulmasıyla çocuğun menfaatine göre son olarak bir karar verilecektir.
Velayet düzenlemesinde; çocukla anne ve babanın yararlarının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar veren makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.
Velayetin belirlenmesi hususunda 8 yaş ve üzerindeki çocuklar mahkeme huzurunda bizzat dinlenilmelidir. Çocuğun görüşü alınırken hâkim velayet hakkının kime verilmesini istediği, hangi okula gittiği, kimin yanında kalmak istediğini de sormalıdır. Hâkim çocuğun mahkeme karşısındaki beyanları ve istekleri, yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde isteğine uygun şekilde karar verebilmektedir. Av. Ezgi ENGİN
•6 yaşını doldurmuş çocukların velayeti babaya verilebilmektedir.
Bu yaşın altındaki çocukların velayetinin babaya verilebilmesi için annenin yaşam koşullarının çocuğa uygun olmadığının kanıtlanması gerekir. Annenin sağlık durumunun kötü olması veya çocuğun sağlığını ve psikolojisini tehdit edebilecek durumda olması halinde de velayet babaya verilebilmektedir.
•Babanın ekonomik ve sosyal konumunun anneye göre daha iyi olması halinde velayet babaya verilebilmektedir.
•Annenin tekrar evlenmesi durumunda velayet babaya verilebilmektedir.
•Annenin çocuğa karşı şiddet uygulaması, çocuğun menfaatine göre hareket etmemesi, bakımını ihlal etmesi, sağlığına zarar verecek, eğitimini zedeleyecek hareketlerde bulunması halinde çocuğun velayeti babaya verilecektir.
•Annenin ahlaka uygun olmayan yaşam tarzı olduğunun ispat edilmesi halinde çocuğun
velayeti babaya verilecektir. Mahkeme tarafından velayet hususunda karar verilirken çocuğun menfaati, hangi ebeveynin çocuğun bakımında daha iyi olacağı, okulu, sağlığı, eğitimi ve yaşı gözetilmektedir. Öncelikle boşanma davası devam ederken verilen velayet kararı, geçici olarak - tedbiren verilecek ve boşanma davasının sona ermesine kadar sürecektir. Geçici olarak verilen velayet kararı mahkemenin yargılama aşaması boyunca devam edecek ve deliller aşamasının son bulmasıyla çocuğun menfaatine göre son olarak bir karar verilecektir.
Velayet düzenlemesinde; çocukla anne ve babanın yararlarının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar veren makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.
Velayetin belirlenmesi hususunda 8 yaş ve üzerindeki çocuklar mahkeme huzurunda bizzat dinlenilmelidir. Çocuğun görüşü alınırken hâkim velayet hakkının kime verilmesini istediği, hangi okula gittiği, kimin yanında kalmak istediğini de sormalıdır. Hâkim çocuğun mahkeme karşısındaki beyanları ve istekleri, yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde isteğine uygun şekilde karar verebilmektedir. Av. Ezgi ENGİN