Hemen hemen 1 haftaya yakın süredir ülkemizin birçok noktasında orman yangınları devam ediyor. Normal şartlarda yaz aylarında beklenen bu yangınlar için hangi ülke olursa olsun devlet yetkilileri bir takım önlemler alarak hasarı en az şekilde ile atlatmak için planlarını yapar ve tetikte bekler. Tabi bu bahsettiğim normal bir yönetim şekline sahip, halkı ve ülkesi için çalışan yöneticilerin olduğu ülkelerde geçerlidir. Tersi durumlar için genelde yağmur duası ile birlikte doğal afetler için duaların yanı sıra sorumluluk reddi, hedef çarpıtma, biz en iyisiyiz söylemleri devreye girer. Zira hizmetin olmadığı yerde verilmeyen hizmetin en iyi şekilde verildiğinin iddia edilmesi suretiyle olay vatan, millet, din üçgenine çekilerek gelebilecek tepkilerin vatan hainliğine indirgenmesi esas olur.
Ne diyor bunca yangından sonra sevgili bakanımız; “Yangınla mücadelede en iyi ülkeler arasındayız” sonra da ekliyor “Uçak olarak dünyada az bulunur bir filo sahibiyiz". Ve elbette sorumluluk reddi de geliyor; “Sorumluluk belediyelerdedir”… Evet evet bizim bakanımız söylüyor bunları; kilometrelerce kare orman yanmış, can ve mal kayıplarımız olmuş, hayvanlar telef olmuş, gökyüzü duman ile kaplanmış, herkesin içi yanmış ama söylenenler bunlar. Türkçe’ye çevirelim; diyor ki biz mücadele edecek yetkinliğe sahip değiliz ama bunu kabul etmeyiz, edersek sorumluluk almak zorunda kalırız. Bu sebeple sorumluluk belediyelerin diyerek hedef saptırmak durumundayız ve görmesek de, kullanmasak da dünyada olmayan bir filoya sahibiz, yani her türlü imkanımız mevcut. Var olmayanı da var göstermek suretiyle tepkiyi azaltma maksatlı bir durum yaratma telaşesi kısaca. Belki devletimizin sahibi olduğu uçak filosundan bahsediyordur, eğer ondan bahsediyorsa haklı çünkü cidden her aile bireyine minimum 1 uçak düşecek bir filoya sahibiz sanırım.
Tabi biz ülkece neye inanıyoruz; ”İtibardan tasarruf olmaz” ve bu sebeple hiçbir itibarı olmayan, yılda 3-5 kere kullanılacak yangın uçakları almak yerine daha itibarlı saraylar inşa ediyoruz. Pardon saray denilince itibarı az oluyor, külliyeler diyelim. Ve yine hiçbir itibarı olmayan ormanları korumak yerine makam ve mevkileri kolluyoruz; kimse bir ağacın önünde eğilmez ama 50 araçlık bir konvoy ile yangın yerine giden yüksek düzeyli, itibarı kişilerin önünde eğilir. İtibarsız vatandaşların acılarını dindirmek ve hatta o acıların oluşmaması için canla başla çalışmak yerine itibarlı şahsiyetlerin “Porsiyonları küçültün” talimatlarını alkışlayıp azalttığımız porsiyonların fazlalarını itibarlı şahsiyetlerin masalarına aktarıp itibarlarına itibar katıyoruz. İtibarı herhalde normal vatandaş olarak bizler hissedecek değiliz, bizim görevimiz kafamıza atılan çayları alıp yangına karşı oturup içmek olsa gerek ki her fırsatta gökten çay yağıyor kafamıza.
Orman mı yandı? Al sana çay. Sel mi oldu? Al sana çay. Seçim mi var? Al sana çay. İnsanlar acı mı çekiyor, geçinemiyor mu, psikolojileri mi bozuldu, insanca bir hayat süremiyor mu? Al o zaman çay. Eskiden padişahlar halka altın dağıtıyormuş ya hani okuyoruz, bizde de çay dağıtılıyor. İtibardan tasarruf olmayacağı gibi çaydan da tasarruf olmuyor ülkemizde. İnsanlığımızdan tasarruf oluyor, hayatlarımızdan tasarruf oluyor, bütçelerimizden tasarruf oluyor ama ne çaydan tasarruf oluyor, ne 50 araçlık konvoylarımızdan, ne makamlarımızdan, ne mevkilerimizden, ne 5-10 maaş alan bürokratlarımızdan, ne son model makam araçlarımızdan, ne de mevki ile başı dönmüş amirinden müdürüne hiç birinden ama hiç birinden tasarruf olmuyor.
Ormanlar mı yanıyormuş, yansın ne olacak ki? Vatandaş söndürür. Acıların sarılması mı gerekiyormuş? Veririz IBAN vatandaş sarar. Bu güzel ülkeye birinin üzülmesi mi gerekiyormuş? E vatandaş ne güne duruyor, en güzel vatandaş üzülür gerisi yalan üzülür. Üzülmesi, tasalanması, dert edinmesi, çözüm üretmesi, canla başla debelenmesi, cefasını çekmesi vatandaştan olsun da sefasını sürecek itibarlı ve şahsiyetli birileri zaten yeterince mevcut.
Cefa olmadan sefa olmaz, cefası vatandaştan sefası itibarlılardan ülkemin bir an önce düze çıkması; cefa çekenlerin sefa sürmesi, sefa sürenlerin cefa çekmesi dileğiyle…
YAZARLAR
Yayınlanma: 03 Ağustos 2021 - 09:30
Yangın ve çay çelişkisi
Hemen hemen 1 haftaya yakın süredir ülkemizin birçok noktasında orman yangınları devam ediyor
YAZARLAR
03 Ağustos 2021 - 09:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir