Kadın hakları hareketinde bir odak noktası olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle özel bir baskı yapıp gazetemizi tümüyle kadınlara ayırdık.
Kentimizde yaşayan ve farklı iş kollarında çalışan etkin, yetkin ve emekçi kadınlarımıza, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sözü verdik. Kadınlarımız Türkiye’de ve Çanakkale’de kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatıp, kız çocuklarına ve genç kızlara mücadeleci, çalışkan ve cesur olmaları yönünde tavsiyelerde bulundular. Yeni jenerasyona tahsillerini tamamlayıp, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları noktasında önerilerini sıralayan kadınlar 8 Mart’la ilgili dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirerek, haklarını kendilerine altın tepside sunan başta ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarını da belirttiler.
Tarihsel gelişimde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlenen, tarihte iz bırakan kadın emekçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız. AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ise sorumuza şu şekilde cevap verdi:
“Yarının yöneticileri, karar vericileri, eğiticileri sizlersiniz” "İlk insandan beri insanlığın yarısı erkek, yarısı kadındır. Bunlardan hangisini çıkartırsanız çıkartın, geriye insanlıktan eser kalmaz. Kendi medeniyetimizde ve tarihimizde kadın, erkekle birlikte hayatın her alanında var olmuş, devletin kuruluşundan vatanın savunulmasına, üretimden aileye kadar tüm alanlarda en ön saflarda yer almıştı. Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1934 yılında verilirken, bugün kadın hakları konusunda çok ileride olduklarını savunan birçok ülkede henüz bu fikir akıllara bile getirilemiyordu. Mesela Fransa, Türkiye’den 10 yıl sonra, İsviçre 37 yıl sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi. Maalesef Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu bu vizyonun, ondan sonra gelenler tarafından devam ettirilmediğine tanık olduk. 1980 darbesi, 28 Şubat süreci, özellikle kadınları kılık kıyafetleri üzerinden hedef alarak, bırakın seçme ve seçilmeyi, çalışma, okuma gibi temel hak ve özgürlüklerinden de mahrum bıraktı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2013 yılında açıkladığı demokratikleşme paketi ile buna son verdi. Bu sayede, bugün kadınların başörtüsünü, kılık kıyafetini konuşmak yerine eğitimden iş hayatına birçok alandaki başarılarını konuşabiliyoruz. Annelerimize, kız kardeşlerimize, eşlerimize, kız evlatlarımıza, tüm kadınlarımıza göstereceğimiz saygı, muhabbet aslında tüm insanlık adınadır. Bugün, emekçi kadın denildiğinde, sadece iş hayatında çalışan kadınları kapsıyor gibi algılanıyor. Oysa kadınların yaptığı her iş büyük bir emek içeriyor. Örneğin sadece kendi evinin işleriyle ilgilenen bir kadın da emekçi. Hatta belki yükü da ağır. Kültürümüzde kadın, tarlayı sürerken de, çocuğu yetiştirirken de, aileyi idame ettirirken de, üretendir. Önümüze gelen bir tas çorba, yemenideki oya, kilimdeki desen ve arkamızdan okunan her bir duada, kadın emeği vardır. Bir kadın olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, bir farkındalık olarak özel bir gün olduğuna inanıyorum. Bir kadın milletvekili olarak da bu farkındalığın her güne yayılmasını sağlamak için çalışıyorum. Ülkemiz, dünyanın en güzel bölgelerinden birisi. Çanakkale’mizde, ülkemizin en güzel şehirlerinden birisi. Çocuklarımızın, gençlerimizin bunun değerini bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Dijital dünya, sosyal medya ve internetle bu kadar içli dışlı olduğumuz bir dönemde, çocuklarımızın, gençlerimizin ve elbette ebeveynlerin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Sosyal medyanın, bizim hayatımızı ve hayallerimizi şekillendirmesine izin vermemeliyiz. Elbette çocukluğumuzu, gençliğimizi doya doya yaşamalıyız. Bunu yaparken, aile değerlerimize sahip çıkmalı, eğitimimizi aksatmamalıyız.
Özellikle gençlerimizin bu konuda çok hassas ve dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. Sosyal hayat ve eğitim arasında bu yaşlarda güzel bir denge kurabilmek çok önemli. Bir yandan gençliğin verdiği enerji ile, şehrimizin, ülkemizin güzelliklerinden mümkün olduğunca faydalanmalı, diğer yandan da gelecek için kendimizi hazırlamalıyız. Unutmayalım, yarının yöneticileri, karar vericileri, eğiticileri sizlersiniz. Sizler, Türkiye yüzyılının uygulayıcıları olacaksınız. Ben her alanda kadınlarımızın daha fazla ön planda olmasını arzu ediyorum. Yaptıkları işi de büyük bir başarıyla götüreceklerine inanıyorum. Bu konuda örneklerimiz çok fazla. Yeter ki isteyelim. 40 yıl sonra Çanakkale Kadınını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gazi Meclisinde temsil etme onurunu yaşayan bir kardeşleri olarak bölgemizin kadınının emeğini, başarı öykülerini, dünyaya bakışımızı birlik ve beraberliğimizi herkese göstermek için çalışmaya devam edeceğiz. Çanakkale’mizin kadınları çok çalışkan, becerikli ve üretken. Kadınlarımızın bu çalışmalarını desteklemek için birçok yerde kadın kooperatifleri kurduk. Grup Başkanvekilimiz Bülent Turan ve ilgili Bakanlıklarımızın da omuz vermesiyle, hibe ve desteklerle bu girişimleri destekliyoruz. Yine hükümetimizin kadın girişimciler için birçok hibe ve destekleri bulunuyor. Kadın istihdamını teşviklerle destekliyoruz. Çanakkale’mizin kadınlarının isteyip de yapamayacakları hiçbir şey yok diye düşünüyorum. Kendi adıma, Çanakkale’de 1969 yılında meclise giren Zekiye Gülsen hanımdan sonra ilk kadın milletvekiliyim. Ülkemizin ve Çanakkale’mizin en büyük projeleri arasında yer alan 1915 Çanakkale köprüsü ve otoyolu projesinde 50 kadın mühendisimiz görev aldı. Yeter ki kendimize güvenelim."
Kentimizde yaşayan ve farklı iş kollarında çalışan etkin, yetkin ve emekçi kadınlarımıza, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sözü verdik. Kadınlarımız Türkiye’de ve Çanakkale’de kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatıp, kız çocuklarına ve genç kızlara mücadeleci, çalışkan ve cesur olmaları yönünde tavsiyelerde bulundular. Yeni jenerasyona tahsillerini tamamlayıp, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları noktasında önerilerini sıralayan kadınlar 8 Mart’la ilgili dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirerek, haklarını kendilerine altın tepside sunan başta ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarını da belirttiler.
Tarihsel gelişimde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlenen, tarihte iz bırakan kadın emekçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız. AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ise sorumuza şu şekilde cevap verdi:
“Yarının yöneticileri, karar vericileri, eğiticileri sizlersiniz” "İlk insandan beri insanlığın yarısı erkek, yarısı kadındır. Bunlardan hangisini çıkartırsanız çıkartın, geriye insanlıktan eser kalmaz. Kendi medeniyetimizde ve tarihimizde kadın, erkekle birlikte hayatın her alanında var olmuş, devletin kuruluşundan vatanın savunulmasına, üretimden aileye kadar tüm alanlarda en ön saflarda yer almıştı. Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1934 yılında verilirken, bugün kadın hakları konusunda çok ileride olduklarını savunan birçok ülkede henüz bu fikir akıllara bile getirilemiyordu. Mesela Fransa, Türkiye’den 10 yıl sonra, İsviçre 37 yıl sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi. Maalesef Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu bu vizyonun, ondan sonra gelenler tarafından devam ettirilmediğine tanık olduk. 1980 darbesi, 28 Şubat süreci, özellikle kadınları kılık kıyafetleri üzerinden hedef alarak, bırakın seçme ve seçilmeyi, çalışma, okuma gibi temel hak ve özgürlüklerinden de mahrum bıraktı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2013 yılında açıkladığı demokratikleşme paketi ile buna son verdi. Bu sayede, bugün kadınların başörtüsünü, kılık kıyafetini konuşmak yerine eğitimden iş hayatına birçok alandaki başarılarını konuşabiliyoruz. Annelerimize, kız kardeşlerimize, eşlerimize, kız evlatlarımıza, tüm kadınlarımıza göstereceğimiz saygı, muhabbet aslında tüm insanlık adınadır. Bugün, emekçi kadın denildiğinde, sadece iş hayatında çalışan kadınları kapsıyor gibi algılanıyor. Oysa kadınların yaptığı her iş büyük bir emek içeriyor. Örneğin sadece kendi evinin işleriyle ilgilenen bir kadın da emekçi. Hatta belki yükü da ağır. Kültürümüzde kadın, tarlayı sürerken de, çocuğu yetiştirirken de, aileyi idame ettirirken de, üretendir. Önümüze gelen bir tas çorba, yemenideki oya, kilimdeki desen ve arkamızdan okunan her bir duada, kadın emeği vardır. Bir kadın olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, bir farkındalık olarak özel bir gün olduğuna inanıyorum. Bir kadın milletvekili olarak da bu farkındalığın her güne yayılmasını sağlamak için çalışıyorum. Ülkemiz, dünyanın en güzel bölgelerinden birisi. Çanakkale’mizde, ülkemizin en güzel şehirlerinden birisi. Çocuklarımızın, gençlerimizin bunun değerini bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Dijital dünya, sosyal medya ve internetle bu kadar içli dışlı olduğumuz bir dönemde, çocuklarımızın, gençlerimizin ve elbette ebeveynlerin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Sosyal medyanın, bizim hayatımızı ve hayallerimizi şekillendirmesine izin vermemeliyiz. Elbette çocukluğumuzu, gençliğimizi doya doya yaşamalıyız. Bunu yaparken, aile değerlerimize sahip çıkmalı, eğitimimizi aksatmamalıyız.
Özellikle gençlerimizin bu konuda çok hassas ve dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. Sosyal hayat ve eğitim arasında bu yaşlarda güzel bir denge kurabilmek çok önemli. Bir yandan gençliğin verdiği enerji ile, şehrimizin, ülkemizin güzelliklerinden mümkün olduğunca faydalanmalı, diğer yandan da gelecek için kendimizi hazırlamalıyız. Unutmayalım, yarının yöneticileri, karar vericileri, eğiticileri sizlersiniz. Sizler, Türkiye yüzyılının uygulayıcıları olacaksınız. Ben her alanda kadınlarımızın daha fazla ön planda olmasını arzu ediyorum. Yaptıkları işi de büyük bir başarıyla götüreceklerine inanıyorum. Bu konuda örneklerimiz çok fazla. Yeter ki isteyelim. 40 yıl sonra Çanakkale Kadınını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gazi Meclisinde temsil etme onurunu yaşayan bir kardeşleri olarak bölgemizin kadınının emeğini, başarı öykülerini, dünyaya bakışımızı birlik ve beraberliğimizi herkese göstermek için çalışmaya devam edeceğiz. Çanakkale’mizin kadınları çok çalışkan, becerikli ve üretken. Kadınlarımızın bu çalışmalarını desteklemek için birçok yerde kadın kooperatifleri kurduk. Grup Başkanvekilimiz Bülent Turan ve ilgili Bakanlıklarımızın da omuz vermesiyle, hibe ve desteklerle bu girişimleri destekliyoruz. Yine hükümetimizin kadın girişimciler için birçok hibe ve destekleri bulunuyor. Kadın istihdamını teşviklerle destekliyoruz. Çanakkale’mizin kadınlarının isteyip de yapamayacakları hiçbir şey yok diye düşünüyorum. Kendi adıma, Çanakkale’de 1969 yılında meclise giren Zekiye Gülsen hanımdan sonra ilk kadın milletvekiliyim. Ülkemizin ve Çanakkale’mizin en büyük projeleri arasında yer alan 1915 Çanakkale köprüsü ve otoyolu projesinde 50 kadın mühendisimiz görev aldı. Yeter ki kendimize güvenelim."