Gayrimenkul sektörü geçmişten gelen bir güvensizliğin bulunduğu bir sektör, bunu bir kenara not edelim ve yine bilelim ki bunun farklı sebepleri mevcut. Zaten ben de yazılarımda bu durumun sebeplerini masaya yatırıyorum elimden geldiğince. Bu denli güven sıkıntısının yaşandığı sektörde var olan problemlerin yarattığı sonuçlardan biri de mesleğimizin saygı duyulacak mesleklerden biri olarak kabul edilmemesidir. Tabi geçen yıllar esnasında bu mesleğin hakkını vererek yapan gayrimenkul danışmanlarının ve gayrimenkul ofislerinin sayısının artması gayet güzel bir gelişme olarak kendisini gösteriyor. Elbette işini düzgün yapan meslektaşlarımızı seçen ve onlarla çalışmaktan fayda sağlayan mal sahipleri ile alıcıların da fikirlerinin değişmeye başlaması kesinlikle umut verici bir gelişme mesleğimiz adına.
Bununla birlikte bu yazının başlığında olduğu gibi “yarısını isterimciler” ile de mücadele etmeye devam ediyoruz. Zaman içerisinde sayıları bir miktar azalsa da ortadan kalkmaları bir süre daha alacaktır. Kimdir bu “yarısını isterimciler”? Özünde yaptığımız mesleğe ve bizlere hiç saygı duymayan, havadan para kazandığımızı düşünen, bizimle iş birliği yapmamayı başarı olarak gören bir kitle mevcut toplumda. Bunun kendilerince geçerli bir sebebi olduğunu düşünebilirler ancak anlamsız hal, tavır ve davranışlarının kabul edilebilir bir yanı hiçbir zaman olmayacaktır. Buyurun size daha taze taze yaşadığımız bir örnek;
Mimar bir vatandaş kendi arkadaşına bizim pazarladığımız bir gayrimenkulü söylüyor, bizimle iletişime geçiyor ve yüksek perdeden bizim alacağımız hizmet bedelini açıktan bizden talep ediyor. Neymiş efendim? Hesap yapmışmış, arkadaşından şu kadar hizmet bedeli talep edecekmişiz ve o bedel onun hakkıymış. Çünkü biz hiçbir şey yapmamışız da gayrimenkulü pazarlayan ve alım kararını verdiren kendisiymiş. Bu denli saygısız bir yaklaşımın özünde ana fikir olarak öne çıkan konu “bizlerin bir şey yapmamış olduğuna inanması” ve komik olan kısım ise bu sebepten bizi kendince aşağılayan mimar vatandaşın bizim hak etmediğimizi düşündüğü hizmet bedelinin kendisini hak ettiğini düşünüyor olması. Kişinin kendi düşünceleri ile davranışlarının bir tutarlılık sergilemesi gerekirken bu denli çelişki içinde geçen hayatlara şahit olmak gerçekten çok enteresan geliyor bana ki bu tip adamların okumuş, toplumda saygı gören pozisyonlarda olduğunu görmek ise toplum olarak ne denli yozlaştığımızı bir işareti olması açısından da oldukça önemli diye düşünüyorum. Peki ne oldu sonrasında? Bu mimar vatandaş istediği sonuca ulaşamayıp, arkadaşının vermesi gereken hizmet bedelini alamayacağını öğrenince mülk sahibini arayıp buldu. Mülk sahibi ise bu tarz teklifleri kabul etmeyecek dirayette biri olduğundan tekrar bize gelmek durumunda kaldı. Haliyle havadan kazanıldığını düşündüğü hizmet bedelini bu mimar havadan kazanamayınca mevzu bahis olan süreç tekrardan bizim kontrolümüzde sonuçlanmak üzere yola girmiş oldu. Bu sürecin sonunda mülk sahibi gayrimenkulü satılacağı için mutlu, alıcı adayı gayrimenkulü alacağı için mutlu, biz ise süreci doğru yönettiğimiz için mutlu olacağız. Tek mutsuz kişi ise havadan para kazanma hevesindeki mimar olacak.
Arkadaşına, akrabasına yardımcı olmak adına aradan para götürme hevesiyle bizlerle ilk teması kurup bu teklifte bulunma cüretini gösteren o kadar çok kişi ile muhatap oluyoruz ki görseniz, duysanız inanamazsınız. Görünenin ardında görünmeyen bu tarz teklifleri yapan kişilere şahit oldukça şaşkınlığımız ise bir kat daha artıyor. Normal şartlar altında hiç aklımızın ucundan bile geçmeyecek kişilerin kendilerince(!) bu denli kolay paranın cazibesine kapılıp itibarlarını yerlere seriyor olduğuna şahit olmak, çoğu zaman nezaket içinde bu tekliflerini reddetsek bile bizi üzüyor. Ticari işbirliğinin sınırları haricinde kurulmak istenen bu tarz “ne yaptınız ki” yaklaşımı ile hizmetimizin karşılığı olan ücretin yarısını isteme hadsizliğinin zamanla azalacağına ve belki de bir gün biteceğine şahit olacağız, bununla beraber o güne kadar daha defalarca şaşkınlık içinde kalacağımızdan da hiç şüphem yok.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 15 Şubat 2022 - 09:01
"Yarısını isterimciler"
Gayrimenkul sektörü geçmişten gelen bir güvensizliğin bulunduğu bir sektör, bunu bir kenara not edelim ve yine bilelim ki bunun farklı sebepleri mevcut
YAZARLAR
15 Şubat 2022 - 09:01
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir