Çanakkale merkezden çıkıp kıyı şeridinden güneye doğru gitmeye karar verdim. Yolun sonu Asya Kıtası’ nın en ucuna, Babakale' ye çıkıyor. Babakale' yi bilmeyen yoktur. Babakale bıçağı, balıkçılığı, tarihi kalesi, yaşlı zeytin ağaçlarıyla ölümsüzlüğünü ilan eden bir köy. Kalamar ve rakısı ayrı bir sohbet konusu olabilir. Tabi pahalılık bu sohbetimizi de kısa kesiyor. Kale meydanından sahile inerken sağ taraftaki kafenin girişinde yazan yazı dikkatimi çekti. "Burada alkol tüketmek yasaktır." Halka ait olan bir yer için bu uyarının kullanılması hiç hoş olmamış. Köy içinde halledilebilir bir meseleyi dışarıdan gelen insanlar için itici kılmışlar. Bazı sokaklarının neden yenilenmediğini de sorabilirsiniz? Ben sordum, cevap alamadım. Konaklama için Babakale' yi tercih ederseniz eminim sessizliğine, deniz kokusuna ve yemeklerine bayılacaksınız. Köyüm diye demiyorum ama çok özel bir yer olduğunu düşünüyorum. Şimdi önümüzde Kurban Bayramı tatili var. Kaçımız planladığı tatili yapabilecek durumda? Kim istemez güzel, huzurlu bir tatili. Gerçek olan şu ki; geleceğimizi öngöremediğimiz zamanları yaşıyoruz, her gün de yaşamaya devam ediyoruz. Okulların tatil olması, insanların tatil yapmasıyla doğru orantılı değil gibi görünüyor. İşletmelerin yüklendiği masraflar haliyle müşterilerine de yansıyor. Bu durumda kim evine ekonomik olarak yetebilecek. Sadece ekonomik değil tabi durum. Sosyal hayatımız, asayişimiz, mental sağlığımız her alanda etkileniyoruz. Tabi akaryakıt zamları ve gıdaya gelen zamlar, iğneden ipliğe satın alma gücümüzü düşürüyor. Maalesef asgari ücrete yapılan zamda içimizi serinletemiyor. %30 artış var ama her şeye %50-60 zam gelmeye devam ediyor. Kim verecek o asgari ücreti? Şirketler gene işçi çıkarmaya devam edecek ve işsizlik oranı artacak. Emek yine değersizleşecek. İşsizliğin, açlığın olduğu yerde umut olmuyor. İnsanlar aç kaldığı bir dünyada asla güvende hissetmez kendini. Diğer yandan enflasyonun giderek arttığı şu ortamda, yılda iki kere asgari ücrete zam yapılması gerekti. Seçimler yaklaşırken bu süreyi üç ayda bire bile indirebilirler. Artık okumanın, nitelikli hale gelmenin bir işte ustalaşmanın anlamı kalmadı. Usta ve çırak neredeyse aynı maaşa çalışıyor. Popülist politikalarla buraya kadar geldik. Maaşına altı ayda bir zam yapılmayan milyonlarca insan olacak ve onları bir kez daha güncellenen zamlarla baş başa bırakacak bu durum. Bu noktadan sonra bu ülkeyi araştırmalarıyla gerçek anlamda ayakta tutmaya çalışan iyi akademisyenlerden burada herhangi bir mecburiyeti - bağı olmayanların bu ülkede çalışmaya devam etmesini beklemek en hafif tabirle ahmaklık olacaktır.
İyi haftalar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 04 Temmuz 2022 - 10:07
Zam havuzunda tatil
Çanakkale merkezden çıkıp kıyı şeridinden güneye doğru gitmeye karar verdim
YAZARLAR
04 Temmuz 2022 - 10:07
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir