Bizim buralarda onu herkes Ahmet Ertürk olarak tanır ve bilir ama aslında onun adı Mehmet Ertürk. Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı. Yeni emekli olmuş, yılların birikim ve deneyimini Çanakkale’de hayatına müzik koymak isteyenlere aktarmak için çalışma yapıyordu.
Çanakkale’de ‘Klasik Türk Sanat Müziği korosunu kurmak için kolları sıvamıştı. Yalnızca o mu; Opera sanatçısı Hüseyin Çanlıoğlu da şan dersleri verecekti. Çanakkale gibi bir şehirde Klasik Türk Sanat Müziği korosunun yanı sıra Şan Dersleri verilecek olması inanılmaz bir kıymetti.
Hepsi bitti. Çünkü bütün bu işleri organize eden, Bursa’daki hayatını Çanakkale’ye taşıyan Ahmet Ertürk (Mehmet) beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti. Oysa aklında ne hayaller vardı. Hepsi bitti.
Biraz başa dönelim. Ahmet Ertürk’ü bu dünyadan koparan ölüm onu nerede nasıl yakaladı.
3 yıl önce 18 Temmuz’da hayat arkadaşı ve meslektaşı Sevim Ertürk’ü amansız hastalık nedeniyle kaybetmişti. Kayıplar insanları derinden yaralasa da hayat her zaman olduğu gibi devam etmek zorundaydı.
Devam etti. Önce emekli oldu. Sonra hayallerini gerçekleştirmek için Çanakkale’ye taşınmaya karar verdi. Ev tuttu, salon tuttu. Artık harekete geçme zamanı gelmişti. Çanakkale’de Klasik Türk Müziği Korosunu kuracaktı. Bu başlangıç olacaktı. Bir müzik okuluna kadar yolu vardı.
Yine emekli olan okuldan da arkadaşı opera sanatçısı Hüseyin Çanlıoğlu’nu ikna etti ve onun da Çanakkale’de şan dersi vermesini istedi. Her şey tamamdı aslında. Artık başlamak için hiçbir engel yoktu.
Bir ay kadar önce konuşmuştuk. ‘Adamın Çanakkale’ye geliyorum’ demişti. Bu haber beni mutlu etmişti. Çok eskiden tanıdığım, abi diye hitap ettiğim Ahmet Abi Çanakkale’de yapmak istediklerini anlatmıştı..
Ömrü vefa etmedi..
19 Temmuz; hayat arkadaşını kaybetmenin acısını bir gün önce tazelemiş, üzüntüsünü cebine koyup Bursa’dan yüklediği eşyaların bir kısmını Bayramiç’in Bezirganlar köyündeki baba evi bıraktı ve gecenin bir yarısı 2-3 hamal ile Çanakkale’de kiraladığı konuta geldi. Oğlu Ata da onunla gelmişti.
Tez canlı bir sanatçıydı. Hamallara yardımcı olmak için o da eline bir parça eşya aldı ve merdivenlerden çıkarken 4.katta dengesini kaybetti. Kimine göre tansiyonu düştü kimine göre o anda beyin kanaması geçirdi. Aşağıda oğlu ve hamallar gürültüye koştular. Ahmet Ertürk 4.katın merdivenlerinden aşağıya kadar yuvarlanmıştı. Hemen 112 arandı ve ilk durak olarak Üniversite Hastanesi oldu. Kader ağlarını örmüştü. Üniversite Hastanesi yoğun bakımında yer yoktu. 19 Temmuz gecesi saat 00:30 sularında Üniversite Hastanesi acil servisinde ertesi günü saat 11:00’a kadar bekletildi. Ardından torpil bulunmuş ve Devlet Hastanesine götürülmüş. Olayın üzerinden neredeyse 12 saat geçmiş ve tedavi gecikmiş; en azından umutlar azalmış. Devlet Hastanesinde solunum cihazına bağlanan Ahmet Ertürk muayenesinde bel kırık, kaburgalar kırık, kafatası çatlak vs.. ve derken beyin ölümü ne yazı ki gerçekleşmiş. Bu saatten sonra yapılacak bir ameliyatın nasıl bir sonuç vereceği konusunda kesin bir şey söylenememekle birlikte ameliyat bir ameliyat olsa bile bitkisel hayat kaçınılmazdı. Umutlar bu dakika tükenmişti.
3 yıl önce annesini kaybeden ailenin tek çocuğu Ata, şimdi de babasını kaybediyordu. Önünde çok zor bir karar vardı. Babasının sağlığında ‘oğlum bana bir şey olursa organlarımı bağışla, birkaç insanın hayatı kurtulsun’ demişti. Babasının nasihatı üzerine karar verdi ve bağışı yaptı. Şimdi Ahmet Ertürk’ün kalbi başka bedenlerde atacak. Böbrekleri, ciğerleri 5 kişiye hayat verecek. Sanatçı olmak işte böyle bir şey olsa gerek.. ‘Benim organlarım toprak olacağına başka bedenlere hayat versin’ diye nasihat etmek aydınlık insanların yapabileceği bir hareket. Sevgili Ahmet abimizin cenazesi Bayramiç’in Bezirganlar köyünde, hayat arkadaşının yanında toprağa veridi. Cenaze törenine Bayramiç Kaymakamı Alper Taş’ın yanı sıra eski bakanlardan Hamdi Üçpınarlar, Bursa ve Bayramiç’teki arkadaşları, meslektaşları ve akrabaları katıldı. Taziyeleri kız kardeşi Nurten Ertürk kabul etti. Eşinin mezar taşına rahmetli Ahmet Ertürk şu dizeleri yazdırmıştı.
‘Mezar taşıma yazın, garip bir kuldu
Talan vurdu bağımı virane oldu
Şu genç yaşımda ecel beni mi buldu
Elveda dostlarım hepinize elveda
Kanmayın dünyanın nimetine, malına’
Eşi Ahmet Ertürk İlker Yurttaş
Tez canlı bir sanatçıydı. Hamallara yardımcı olmak için o da eline bir parça eşya aldı ve merdivenlerden çıkarken 4.katta dengesini kaybetti. Kimine göre tansiyonu düştü kimine göre o anda beyin kanaması geçirdi. Aşağıda oğlu ve hamallar gürültüye koştular. Ahmet Ertürk 4.katın merdivenlerinden aşağıya kadar yuvarlanmıştı. Hemen 112 arandı ve ilk durak olarak Üniversite Hastanesi oldu. Kader ağlarını örmüştü. Üniversite Hastanesi yoğun bakımında yer yoktu. 19 Temmuz gecesi saat 00:30 sularında Üniversite Hastanesi acil servisinde ertesi günü saat 11:00’a kadar bekletildi. Ardından torpil bulunmuş ve Devlet Hastanesine götürülmüş. Olayın üzerinden neredeyse 12 saat geçmiş ve tedavi gecikmiş; en azından umutlar azalmış. Devlet Hastanesinde solunum cihazına bağlanan Ahmet Ertürk muayenesinde bel kırık, kaburgalar kırık, kafatası çatlak vs.. ve derken beyin ölümü ne yazı ki gerçekleşmiş. Bu saatten sonra yapılacak bir ameliyatın nasıl bir sonuç vereceği konusunda kesin bir şey söylenememekle birlikte ameliyat bir ameliyat olsa bile bitkisel hayat kaçınılmazdı. Umutlar bu dakika tükenmişti.
3 yıl önce annesini kaybeden ailenin tek çocuğu Ata, şimdi de babasını kaybediyordu. Önünde çok zor bir karar vardı. Babasının sağlığında ‘oğlum bana bir şey olursa organlarımı bağışla, birkaç insanın hayatı kurtulsun’ demişti. Babasının nasihatı üzerine karar verdi ve bağışı yaptı. Şimdi Ahmet Ertürk’ün kalbi başka bedenlerde atacak. Böbrekleri, ciğerleri 5 kişiye hayat verecek. Sanatçı olmak işte böyle bir şey olsa gerek.. ‘Benim organlarım toprak olacağına başka bedenlere hayat versin’ diye nasihat etmek aydınlık insanların yapabileceği bir hareket. Sevgili Ahmet abimizin cenazesi Bayramiç’in Bezirganlar köyünde, hayat arkadaşının yanında toprağa veridi. Cenaze törenine Bayramiç Kaymakamı Alper Taş’ın yanı sıra eski bakanlardan Hamdi Üçpınarlar, Bursa ve Bayramiç’teki arkadaşları, meslektaşları ve akrabaları katıldı. Taziyeleri kız kardeşi Nurten Ertürk kabul etti. Eşinin mezar taşına rahmetli Ahmet Ertürk şu dizeleri yazdırmıştı.
‘Mezar taşıma yazın, garip bir kuldu
Talan vurdu bağımı virane oldu
Şu genç yaşımda ecel beni mi buldu
Elveda dostlarım hepinize elveda
Kanmayın dünyanın nimetine, malına’
Eşi Ahmet Ertürk İlker Yurttaş