Zinanın varlığı nasıl ispatlanır?

SORU 1: Zina Sebebiyle Boşanma Hakkında Genel Bilgiler Nelerdir?
Zina (aldatma)sebebiyle boşanma davası; eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken diğer eşi aldatması sebebiyle Türk Medeni Kanun’un 161. Maddesi uyarınca Aile Mahkemesi’nde açılan ve özel yargılama usullerine tabi bir dava türüdür. İlgili madde “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” şeklinde düzenlenmiştir.
SORU 2: Zinanın Şartları Nelerdir?
Bir eylemin zina olarak nitelendirilebilmesi için cinsel birlikteliğin olması ve bunun mutlaka ispat edilmesi gerekir.Cinsel ilişkinin sürekli olması gerekmez. Bir kere yaşanmış olması yeterlidir. Hatta cinsel ilişkinin teşebbüs aşamasında kalması da zina sayılmaktadır. Taraflar arasında evliliğin devam ediyor olması gerekir. Boşanma davası açılmış, mahkeme tarafından karar verilmiş ancak henüz kesinleşmemiş boşanma kararında, evlilik henüz devam ettiği için, bu aşamalarda yaşanan cinsel ilişki de zina kapsamına girmektedir.Eşin başkasıyla öpüşmesi, sarılması veya dokunması gibi haller kanuna göre zina olarak kabul edilmemektedir. Bu gibi hallerde haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle boşanma davası açılabilir.
SORU 3: Zinanın Varlığı Nasıl İspatlanır?
Boşanma davası, sadece zina sebebiyle açılırsa zinanın mutlaka ispatlanması gerekir. Boşanma davalarında TMK md.184 gereği tarafların ikrarı hâkimibağlamadığıiçin zinanın ispatlanamaması halinde dava reddedilecektir.Aldatmanın varlığı durumun özelliğine farklı delillerle ispat edilebilir. Bunlardan bazıları;
• Telefon görüşme dökümleri,
• Sosyal medya mesajları, fotoğraflar,
• Tanık beyanları,
• Aldatan eşin, birden bire cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanması,
• Otel konaklamasına ilişkin fiş veya faturalar ,
• Kredi kartı ekstresi ,
• Video kayıtları ,
• Uçak biletleri vb..
Zina eylemini ispatlamak amacıyla aldatılan eşin ses kaydı, görüntü kaydı gibi araçlara başvurmuş olması artık özel hayatın gizliliğini ihlalden çok aldatılan eşin yalnızca bu durumu ispatlamak için ve mahkemeye delil olarak sunabilmek için yaptığı bir eylem olup delil olarak kullanılabilecektir.Ancak, elde edilen ses, fotoğraf veya görüntülerin delil olarak kullanılabilmesi için, kaydın aldatma olgusunu ispatlama amacıyla yapılması zorunludur. Yapılan kayıtlar bu amacın dışında sistematik ve planlı fiiller sergilenerek elde edilmişse, boşanma davasında da delil olarak kullanılamaz. Örneğin, eşinin kendisini aldattığını öğrenen kişinin, eşinin arabasına ya da ofisine kamera ya da dinleme cihazı koyarak, eşinin üçüncü kişilerle konuşmalarını ya da görüntülerini kaydetmesi halinde, elde edilen ses veya video kayıtları aldatma sebebiyle açılan boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Fakat eşinin cep telefonunu casus programlarla sürekli olarak dinleyen ve bu vesileyle eşinin kendisini aldattığını öğrenen kişinin elde ettiği ses kaydı delil olarak kullanılamaz. Çünkü ses kaydı aldatma olgusunun ispatı amacıyla değil, sistematik ve planlı bir davranışla eşin özel hayatının izlenmesi amacıyla yapıldığından suç teşkil eder.
Av. Ezgi ENGİN