0,69'DAN DEVAM

Geçen hafta alt ve orta gelirliyi ev sahibi yapacak kredi kampanyası diye lanse edilip Pazar bulmacası kıvamında bir etkiye sahip olan garip bir buluştan bahsetmiştim. Buluş diyorum çünkü son yıllardaki kampanyalar ağırlıklı olarak dallanıp budaklandırıp tek cümle ile muhteşem ama içerik olarak baktığımızda bayağı bildiğiniz bir buluş kıvamını almakta. Tek cümle olarak baktığımızda herkes ev sahibi oluyor, içeriğine baktığımızda kimse ev alamıyor. Bununla beraber toplum olarak biz okumayı sevmediğimizden herkesin ev sahibi olabileceğini düşünüp hep beraber mutlu oluyoruz orası da ayrı bir etkisi tabi olayın. Sonrasında herkes başlıyor ev bakmaya. Herkes diyorum çünkü kendi istatistiklerimize baktığımızda 2 hafta önceki ilan gösterim oranlarımızın bir anda iki katına çıkmış olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Yani beklenti anlamında hedeflenen sonuca ulaşılmış ve ülkede şu an herhalde ev bakmayan kimse kalmamış durumda.

Elimizde ne bilgi var? Ayda 3-4 bin lira ödeyerek sıfır daire alabiliyoruz, hem de 15 yıl süreli bir kredi ile istediğimiz daireleri alabiliyoruz. Bilgi diyorum ama siz gerçek bilgi gibi düşünmeyin; bahsettiğim tek cümlelik pazarlama stratejisinin içeriği bu. Gerçek ise henüz bilinmiyor. Çünkü asıl bağlayıcı şartlar açıklanmamış durumda ve onlar da açıklandığında mevzu açığa çıkacak. Muhtemel birçok kişi de o andan itibaren ev alamayacaklarını öğrenecektir herhalde. Geçen hafta da bahsettiğim gibi mevzu sadece sizinle de alakalı değil; bunun müteahhit ayağı ve bankacılık ayağı var, asıl mevzu da çok büyük olasılıkla son iki ayakta kilitlenip kalacak. Çünkü müteahhit ayağına vergisel mevzuatlar engel olacakken, bankacılık ayağına müşterinin kredibilitesi ve istenen şartlar engel olacaktır diye düşünüyorum.

Tabi bu arada bir yandan da pazarlama faaliyeti içerisinde olan gayrimenkul ofislerini görmek mümkün bu süreçte. Bazı firmalar pazarladıkları mülklerin bu kampanyaya uyduğu konusunda çok emin bir şekilde ilerliyorlar da sıkıntı kampanyanın içeriğinin belli olmaması. Bu ortamda “Benim pazarladığım mülk kampanyaya uyuyor” demek ne kadar doğru bana kalırsa asıl ciddi sorun bu olarak ortaya çıkıyor. Çünkü bunu iddia edebiliyor olmak bence o ofisin ve danışmanın itibarını ve işe hakimiyetini sorgulatır bir noktadan sonra. Hadi bir iki tanesi bu durumdan yırtar da geri kalanlar ne diyecek müşterisine? “Aaaaa biz de yeni öğrendik uymadığını”. Kapandı mı olay böyle bir mazeret koyunca ortaya? Bence kapanmaz ve de kapanmamalı çünkü ortada çok ciddi bir bilgi kirliliği yaratarak durumdan çıkar sağlama hedefi var. Zaten güven duyulmayan bir sektörde faaliyet gösteriyoruz birde üstüne bilip bilmeden ve daha önemlisi araştırma yapma gereği dahi hissetmeden kendimizce pazarlama yaptığımızı düşünerek olası alıcı adaylarını da yanlış hayallerin peşinde koşturuyoruz.

Ayrıca konuyla ilgili her gün ofisimize çokça telefon geliyor; “Elinizde kampanyaya uygun daire var mı?” minvalinde. Hemen hemen hepsine geri dönüyoruz ve durumu açıklamaya çalışıyoruz. Çoğu alıcı adayının bu kampanyaya uyduğu söylenen onlarca daire gördüğü bilgisini alıyoruz. Açıklamanın netleşmesini beklemelerinin daha sağlıklı olacağını çünkü gördükleri o dairelerin de uyup uymayacağının net olmadığını iletiyoruz. Haliyle ilk gelen tepki “o zaman neden gösteriyor emlakçılar bize daire” oluyor. Açıkçası bu sorunun muhatabı 1-2 haftadır müşterilerine yeni kampanyaya uygun daire gösteren arkadaşlar. Ben de merak ediyorum bu sorunun cevabını çünkü elde geçerli bir bilgi olmadan bu konuda o denli emin konuşabiliyor olmanın benim de gözden kaçırdığım bir açıklaması olmalı herhalde. Yoksa kendisine gayrimenkul danışmanı diyen birinin belli bir konuda net bilgi sahibi olmadan yönlendirme yapmaya yönelmeyeceğine inanıyorum ya da inanmak istiyorum diyelim.

Velhasıl sonuca gelirsek; umarım benim beklediğim kadar sert kurallar ile kimsenin alamayacağı bir kampanya daha esnek içeriklerle çoğu kişinin yararlanabileceği bir yapıda karşımıza çıkar da düşündüğümüzden daha fazla kişi uygun şartlarda ev alabilir…