Eski Anap’lılar her zamanki gibi 38.iftar için Ttroia Tusan Hotel’de bir araya geldi. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer başkanlığında toplanan, eski belediye başkanları, il başkanları, ilçe başkanları, il genel meclisi üyeleri, partili sade üyelerin bir araya geldiği iftara 100’e yakın eski dost katıldı.
İftar öncesi topluluk, basına kapalı olarak yaptığı rutin toplantısında günün gelişmelerini ve siyasal hayatı, ekonomiyi değerlendirdi. Fikir alış verişinde bulunan topluluk, iftar sonrası Ersümer ‘in konuşmasına odaklandı. Ersümer konuşmasına ‘Asıl olan toplumun mutluluğu, insan hak ve hürriyetlerini önemseyen parti olduk’ diye başladı.
Yalansız, dolansız, hilesiz…
‘Bizim anlayışımızda halkın sesi hakkın sesidir’ diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü.
‘Biz yalansız, dolansız, hilesiz, çalmadan, çaldırmadan, kimseyi yıldırmadan köylümüze, şehirlerimize yolunda yürürdük. Doğru politikalarla hizmet etmeyi kendimize ilke edindik. Bugün gelinen noktada kriz yok deyince yok olmuyor. Eğer orta sınıf yok edildiyse enflasyon iki haneye çıktıysa, dış borç kabul edilemez hale geldiyse ciddi bir krizin içinde olduğumuzun ispatıdır. ’ Faiz sebep enflasyon sonuç olmadığını herkes anladı
Dış borcun 443 milyar dolara tırmandığını dile getiren Ersümer ‘Vatandaşlık satışlarından elde edilen gelirlerle ve Rusya’nın borçlarımızı ertelemesiyle durum idare edilmeye çalışılıyor’ vurgusunu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/04/WhatsApp-Video-2023-04-10-at-00.43.31.mp4"][/video] ‘Merkez Bankası talimatla yönetiliyor. Maaş zamlarıyla vatandaş idare edilmeye çalışılıyor. Bu yeterli değil. Altta kalanın canı çıksın kafasıyla ilerleyen bir yönetim anlayışı var. Kur korumalı 1970’li yıllarda uygulandı ve ülke 70 cente muhtaç kaldı. Arap sermayesinden ve batılı tefecilerden alınan yüksek faizli borçlar sonunda Türkiye’yi batağa sürükler. Acılarla dolu bir deprem yaşadık
Ersümer deprem felaketine ayırdığı konuşmasının bir bölümünde acı ve çaresizlik içinde yaşadığımız o günlerde, yetkililerin yetersiz kaldığı ve hatalar yaptığına işaret ederek ‘Hükümet de hatalar yaptığını kabul etti. Biran önce depremde zarar gören insanlar çadır yaşamından kurtarılmalıdır. Vatandaşlarımız göçük altında kalan yakınlarını kendi elleriyle çıkarmaya çalıştı’ diye konuştu. 17 Ağustos depreminde ben…
1999 yılının 17 Ağustosunda yaşanan Gölcük depremiyle ilgili konuşan Ersümer ‘Ben Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak depremden 45 dakika sonra bakanlıktaydım. Ertesi sabah Sayın Ecevit ile deprem bölgesinde vatandaşın yanındaydık. Asker, Kızılay, gönüllüler anında müdahale için deprem bölgesindeydi. Gereken anında yapıldı. Şimdi bunlar hikaye gibi gelebilir ama gerçekler böyleydi’ dedi. Gölcük depremi sırasında 524 haber yapıldığını ve bunların 500’ünde kendisinin olduğuna işaret eden Ersümer ‘o dönemde gelen bütün yardımları biz Ziraat Bankasında topladık. Bir de bu paraların nasıl harcandığını denetlesin diye müfettişler gurubu kurdurup denetlettik’ şeklinde konuştu. 115 milyar tek tek açıklansın
Deprem yardımı için bağışlanan 115 milyar liranın kuruşu kuruşuna nereye harcandığının resmi gazetede yayınlanması gerektiğine vurgu yapan Eski Başbakan Yardımcısı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer ‘Vatandaşımız o paraları yerine ulaşsın diye verdi. Çocuklarımız o yardımları kumbaralarını kırıp yaptı’ dedi. Mevcut yönetim devam ederse…
14 Mayısta mevcut yönetimin devam etmesi halinde bu inatlarından vazgeçmeyeceği endişesini taşıdığını ileri süren Ersümer ‘Bu seçim önemli bir viraj. Muhalefet geçmişte bizim uyguladığımız yöntemlerle ilerliyor. Bu işin özünde güven vardır. 2018 yılından beri dünyada olmayan bir yönetim şekli var. Bu bir icat. Anladık da Cumhurbaşkanına verilen yetkiler vatandaşın refahı için kullanılmıyor. Bu düğümü Türk milleti çözecek. Bu sistem Yasamanın, yürütmenin ve yargının tek elden uygulanmasını getirdi. Bugün adil yargılanıyorum diyebilen yok denecek kadar azdır. Peki bu nasıl demokrasi’ diye sordu. Bu seçim 2.tura kalmamalı
Bu sistem ile istikrarın gelmesinin çok uzak olduğunu anlatan Ersümer başından geçen yüce divan olayını kısaca şöyle anlattı:
‘Size bir örnek vereyim. Ben yüce divanda yargılandım ve Allaha şükür alnımızın akıyla ayrıldık. Benim için 55 milletvekili imzasıyla soruşturma önergesi veridi ve ardından yüce divana gönderildim. Bugün sadece soruşturma önergesi verebilmek için 300 milletvekilinin imzasına ihtiyaç var. Soruşturma izni için 360 milletvekili, yüce divana yollamak için ise 400 milletvekiline ihtiyaç var. Yani imkansıza yakın. Vatandaşın vereceği oy bu düğümleri çözecek. O nedenle herkesin oyu çok kıymetli’
14 Mayısta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmaması gerektiğini dile getiren Eski Bakan Cumhur Ersümer, ’35 gün kaldı, Allah hepimize doğru oy kullanmayı nasip etsin’ dedi. Ülgür Gökhan’ı tebrik ediyorum
Konuşmasının sonunda Ersümer, kendisini Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın aradığını belirtti. Belediye binasının açılışına davet eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı taktir ettiğini ancak o gün önceden planlanmış toplantıları olduğu için katılamayacağını bildirdiğini söyledi.
Güzel bir bina olduğunu, beğendiğini söyleyen Ersümer ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na başarılar diliyorum. Seçim döneminde daha sık burada olacağım. Sizleri ziyaret edeceğim, daha çok konuşacağız’ dedi. Her iftar yemeğinde Ersümer katılımcılara karınca kararınca bir hediye veriyor. Geçen yıl Power Bank vermişti. Bu yıl ise herkesin ilgisini çeken tespih hediye etti. Tespih hediye etmesinin nedenini de esprili bir şekilde ’14 Mayıs’a kadar sabır çekeceğiz, inşallah 15 Mayısta şükür çekeriz’ dedi.
‘Bizim anlayışımızda halkın sesi hakkın sesidir’ diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü.
‘Biz yalansız, dolansız, hilesiz, çalmadan, çaldırmadan, kimseyi yıldırmadan köylümüze, şehirlerimize yolunda yürürdük. Doğru politikalarla hizmet etmeyi kendimize ilke edindik. Bugün gelinen noktada kriz yok deyince yok olmuyor. Eğer orta sınıf yok edildiyse enflasyon iki haneye çıktıysa, dış borç kabul edilemez hale geldiyse ciddi bir krizin içinde olduğumuzun ispatıdır. ’ Faiz sebep enflasyon sonuç olmadığını herkes anladı
Dış borcun 443 milyar dolara tırmandığını dile getiren Ersümer ‘Vatandaşlık satışlarından elde edilen gelirlerle ve Rusya’nın borçlarımızı ertelemesiyle durum idare edilmeye çalışılıyor’ vurgusunu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/04/WhatsApp-Video-2023-04-10-at-00.43.31.mp4"][/video] ‘Merkez Bankası talimatla yönetiliyor. Maaş zamlarıyla vatandaş idare edilmeye çalışılıyor. Bu yeterli değil. Altta kalanın canı çıksın kafasıyla ilerleyen bir yönetim anlayışı var. Kur korumalı 1970’li yıllarda uygulandı ve ülke 70 cente muhtaç kaldı. Arap sermayesinden ve batılı tefecilerden alınan yüksek faizli borçlar sonunda Türkiye’yi batağa sürükler. Acılarla dolu bir deprem yaşadık
Ersümer deprem felaketine ayırdığı konuşmasının bir bölümünde acı ve çaresizlik içinde yaşadığımız o günlerde, yetkililerin yetersiz kaldığı ve hatalar yaptığına işaret ederek ‘Hükümet de hatalar yaptığını kabul etti. Biran önce depremde zarar gören insanlar çadır yaşamından kurtarılmalıdır. Vatandaşlarımız göçük altında kalan yakınlarını kendi elleriyle çıkarmaya çalıştı’ diye konuştu. 17 Ağustos depreminde ben…
1999 yılının 17 Ağustosunda yaşanan Gölcük depremiyle ilgili konuşan Ersümer ‘Ben Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak depremden 45 dakika sonra bakanlıktaydım. Ertesi sabah Sayın Ecevit ile deprem bölgesinde vatandaşın yanındaydık. Asker, Kızılay, gönüllüler anında müdahale için deprem bölgesindeydi. Gereken anında yapıldı. Şimdi bunlar hikaye gibi gelebilir ama gerçekler böyleydi’ dedi. Gölcük depremi sırasında 524 haber yapıldığını ve bunların 500’ünde kendisinin olduğuna işaret eden Ersümer ‘o dönemde gelen bütün yardımları biz Ziraat Bankasında topladık. Bir de bu paraların nasıl harcandığını denetlesin diye müfettişler gurubu kurdurup denetlettik’ şeklinde konuştu. 115 milyar tek tek açıklansın
Deprem yardımı için bağışlanan 115 milyar liranın kuruşu kuruşuna nereye harcandığının resmi gazetede yayınlanması gerektiğine vurgu yapan Eski Başbakan Yardımcısı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer ‘Vatandaşımız o paraları yerine ulaşsın diye verdi. Çocuklarımız o yardımları kumbaralarını kırıp yaptı’ dedi. Mevcut yönetim devam ederse…
14 Mayısta mevcut yönetimin devam etmesi halinde bu inatlarından vazgeçmeyeceği endişesini taşıdığını ileri süren Ersümer ‘Bu seçim önemli bir viraj. Muhalefet geçmişte bizim uyguladığımız yöntemlerle ilerliyor. Bu işin özünde güven vardır. 2018 yılından beri dünyada olmayan bir yönetim şekli var. Bu bir icat. Anladık da Cumhurbaşkanına verilen yetkiler vatandaşın refahı için kullanılmıyor. Bu düğümü Türk milleti çözecek. Bu sistem Yasamanın, yürütmenin ve yargının tek elden uygulanmasını getirdi. Bugün adil yargılanıyorum diyebilen yok denecek kadar azdır. Peki bu nasıl demokrasi’ diye sordu. Bu seçim 2.tura kalmamalı
Bu sistem ile istikrarın gelmesinin çok uzak olduğunu anlatan Ersümer başından geçen yüce divan olayını kısaca şöyle anlattı:
‘Size bir örnek vereyim. Ben yüce divanda yargılandım ve Allaha şükür alnımızın akıyla ayrıldık. Benim için 55 milletvekili imzasıyla soruşturma önergesi veridi ve ardından yüce divana gönderildim. Bugün sadece soruşturma önergesi verebilmek için 300 milletvekilinin imzasına ihtiyaç var. Soruşturma izni için 360 milletvekili, yüce divana yollamak için ise 400 milletvekiline ihtiyaç var. Yani imkansıza yakın. Vatandaşın vereceği oy bu düğümleri çözecek. O nedenle herkesin oyu çok kıymetli’
14 Mayısta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmaması gerektiğini dile getiren Eski Bakan Cumhur Ersümer, ’35 gün kaldı, Allah hepimize doğru oy kullanmayı nasip etsin’ dedi. Ülgür Gökhan’ı tebrik ediyorum
Konuşmasının sonunda Ersümer, kendisini Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın aradığını belirtti. Belediye binasının açılışına davet eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı taktir ettiğini ancak o gün önceden planlanmış toplantıları olduğu için katılamayacağını bildirdiğini söyledi.
Güzel bir bina olduğunu, beğendiğini söyleyen Ersümer ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na başarılar diliyorum. Seçim döneminde daha sık burada olacağım. Sizleri ziyaret edeceğim, daha çok konuşacağız’ dedi. Her iftar yemeğinde Ersümer katılımcılara karınca kararınca bir hediye veriyor. Geçen yıl Power Bank vermişti. Bu yıl ise herkesin ilgisini çeken tespih hediye etti. Tespih hediye etmesinin nedenini de esprili bir şekilde ’14 Mayıs’a kadar sabır çekeceğiz, inşallah 15 Mayısta şükür çekeriz’ dedi.