Reyhan - adının bu olmadığını söylemiştim – hala donuk bakışlarla karşısında duran adama bakıyor ve nasıl bir çıkmazın içine düştüğünün hesabını yapmak istiyor ancak olmuyordu. Kafası o kadar karışıktı ki; hemen şuracıkta bir gün öncesine dönmek istiyordu.
Reyhan’ın karşısında duran adamı 15 yılı aşkın süre görmemişti. En son gördüğünde elveda deyip ayrılmışlardı. Reyhan, eski sevgilisiyle şimdi ayakta şaşkın bir halde bakışıyordu. İçinde fırtınalar konuyordu; 15 yıl önce kaybettiği adam karşısında duruyordu ve 15 yıl önceki gibi gözlerine umutla bakıyordu.
Kendini toparladı ve hızlıca düşündü.
Bu saatten sonra hayatında iki şey olacaktı. Sevmeden evlendirildiği balıklar için yanıp tutuşan; hatta balıkları bile kendisinden daha çok sevdiğini düşündüğü kocasıyla ya ipleri koparacaktı yada 15 yıl önce kaybettiği eski sevgilisini bir kez daha kaybedecekti.
Plajın bir kıyısında oturdular ve ikisi de sessizce beklediler. İyi kötü giden iki hayat şimdi olmuştu. Nereye koyarsan koy acı veriyor, dert salıyordu. Adam, 40 yaşını biraz geçmiş kadının elini tuttu ve çok içten konuştu.
Seni bırakmam dedi.
Hızlıca anlatayım; adamın karısı vefat etmiş ve Çanakkale’ye yerleşmiş. Sonra nasıl olduysa Reyhan’ı görmüş ve aklına onunla karşılaşmayı koymuş. Reyhan rutin ve sıkıcı hayatına biraz renk getireyim derken belki de hayatını kökten değiştirecek bir karşılaşma yaşamıştı.
Bütün gün konuştular, dertleştiler. Reyhan hep eski sevgiliyi suçladı. Beni evlendirecekler dediğinde onun çok istekli olmadığını görmüş ve boş vermişti. Oysa durum hiç de öyle değildi. Konuşacak, aydınlatılacak o kadar çok şey vardı ki; en önemlisi de 15 yılı aşkın süre sönmeyen hasret kalp atışlarıyla kendini hatırlatıyordu.
Reyhan’ın o anda kimsenin onları görmemiş olmasını diliyordu.
Feribotta ayrı yerlere oturdular. Karşılıklı bakıştılar. Adam mutlaka tekrar görüşmeyi istiyordu ama Reyhan’ın içi dalgalanıyor, evliliğinin dağılmasından korkuyordu. Ya eski sevgiliye dönecekti yada gece balıkçısı kocasıyla rutin hayatına devam edecekti.
Şeytan her zamanki gibi şeytanlığını yapıyordu.
Sonunda ne oldu derseniz şekerler, bu iki sevgili bir süre sonra yeniden buluştu ve yeni bir hayata yeni bir şehrin sularında yelken açtı.
İkiliyi tanıyanlar nihayet buluştular derken, bazı tanıdıkları da yuva yıkıcılar olarak gördü. Kim nasıl görürse görsün ben aşk kazandı diyorum. Aşk her zaman kazanır.
Bu hikayeyi Reyhan’ın yakın arkadaşı anlattı bana. Çok daha detaylı; hatta acıklı ayrılıkları ve gizli buluşmalarını yazabilirdim ama o kadarına girmek istemedim. Eğer burada yazılara başlamasaydım bu hikaye zaten bende kalacaktı. Ne yazık ki; dedikodu akılda durduğu gibi durmuyor.
Takipte kalın şekerler.
VİLDAN ABLA