Önemli kişilerle mühim görüşmeler yapacak Çanakkalelilere sesleniyorum. Asansör konuşması denilen, kısıtlı zamanda lazım olan bilgilerin karşıya aktarılması konuşmalarına dikkat ediniz. Burada ne konuşmamız gerektiğini bilmeliyiz. Gereksiz detaylardan arındırmalıyız. Konuşmanız kısa ve net olsun. Detaylara yer vermeyin. Kim olduğunuzdan daha önemlisi ne yaptığınızdır. Önemli bilgileri tekrarlayın. Karşı taraf önemli hususu unutabilir. Önemli detayı birkaç kez tekrarlayın. Elinizdeki proje ile tüketicilerin hangi problemleri ve nasıl çözdüğünüzü belirtin. Karşı tarafın kazancını unutmayın. Hedef kitleyi anlatın. Kişiye özel bir konuşma hazırlayın. Doğal olun ve o anda işi bağlamaya şartlanmayın. Konuşmanızı ezberden okur gibi tekrarlamayın. Karşınızdaki kişinin dikkatini çekmeye çalışın ve onun dikkatini çektikten sonra projenizi anlatın. Karşı tarafın ilgisini çekebilirseniz ve o da proje ile ilgilenirse, sizinle tekrar görüşmek isteyecektir. O an da işi bağlamaya çalışmayın. Jargonlardan uzak durun.
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Dünyada Esperanto diye bir dil var dostlar. Orijinal bir dil. Az sayıda insan tarafından konuşuluyor. 1887'de Ludwik L Zamenhof'un uydurduğu Esperanto dilini belki birçok kişi başarısız bulsa da bugün iki milyon insan konuşuyor ve öğrenmek isteyenlerin sayısı artıyor. Esperanto bütün ülkelerde ikinci dil olarak öğrenilmek üzere icat edildi. Kolay bir kalıbı,16 temel kuralı vardı. Kelimeleri İngilizce, Almanca, biraz da Fransızca, İspanyolca ve İtalyancadan alınmıştı.
Bir zamanlar geleceğin dili olarak görülmüş, rasyonellik ve bilimle dünyanın geliştirilmesi modern idealinin bir ifadesi olarak Fransız aydınları içinde ilgi görmüştü. Esperanto dilini öğrenmek isteyenler ilk günden beri çeşitli kulüplerde bir araya geliyordu. Bayrağı, umudu ve barışı simgeleyen yeşil-beyaz renkteydi ve beş kıtayı temsilen beş köşeli bir yıldız taşıyordu. Hatta Hollanda, Almanya ve Fransa arasında 3,5 km karelik bir alanda Esperanto dilinin konuşulduğu 'Amikejo' adlı bir ülke kurma girişimi bile oldu. KÖPEKLERLE KONUŞABİLİR MİYİZ?
Çanakkale sokaklarında çok sayıda köpek var. Konuşabilseydik acaba bize neler söylerlerdi? Biliyor musunuz insanların hayvanlarla konuşarak anlaşması fikri yakın zamanda gerçeğe dönüşebilir. Bir araştırmacı, gelecekte hayvan dili tercümesinde kullanılabilecek bir cihaz üzerinde çalışıyor. Hayvan davranışı uzmanı Con Slobodchikoff, on yıldan kısa bir zaman zarfında hayvanların ve sahiplerinin etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayabilecek çalışmalar yürüten araştırmacılardan biri. Kuzey Arizona Üniversitesi’nde çalışan Slobodchikoff, hırlama, havlama ve uluma gibi davranışlarda bulunan köpekleri inceledi. Ayrıca bu hayvanların nasıl iletişim kurduğunu anlamak için yapay zeka kullandı. Bakalım zaman içinde neler olacak. BAĞIRARAK KONUŞANLARA MESAJDIR
Sevgili dostlar, gün geçmiyor ki bağıra çağıra konuşan birini görmeyelim. Hele hele bazı ortamlarda atılan yüksek desibelli kahkahalar var ki etrafı tahrik ve rahatsızlıkta bir numara. Çevrenizde bu tarz kişiler vardır. Medeniyetin ölçüsü sestir. Bir kişinin sadece sesini dinleyerek hakkında birçok bilgi edinebilirsiniz. Sesin yüksekliğini ayarlamak ise size avantaj sağlar. Konuşurken karşı tarafa sakinliğinizi ve zarafetinizi aktarmanız gerekirken yüksek sesle konuşuyorsanız çevrenizdeki insanların sizden uzaklaşmasına neden olabilirsiniz. Bazı ülkelerde yasal olarak engellenen yüksek sesle konuşmak, karşıdan bakıldığında kaba bir görüntü vermektedir. ACI BİR HABER
UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne giren ve Çanakçı ilçesi Kuşköy yöresine özgü 500 yıllık tarihi geçmişi bulunan ‘kuşdili’ olarak da bilinen ıslıkla haberleşme dilinin son öğreticilerinden Nazmiye Çakır, Karadeniz sahil yolunda geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi.
Dünyada Esperanto diye bir dil var dostlar. Orijinal bir dil. Az sayıda insan tarafından konuşuluyor. 1887'de Ludwik L Zamenhof'un uydurduğu Esperanto dilini belki birçok kişi başarısız bulsa da bugün iki milyon insan konuşuyor ve öğrenmek isteyenlerin sayısı artıyor. Esperanto bütün ülkelerde ikinci dil olarak öğrenilmek üzere icat edildi. Kolay bir kalıbı,16 temel kuralı vardı. Kelimeleri İngilizce, Almanca, biraz da Fransızca, İspanyolca ve İtalyancadan alınmıştı.
Bir zamanlar geleceğin dili olarak görülmüş, rasyonellik ve bilimle dünyanın geliştirilmesi modern idealinin bir ifadesi olarak Fransız aydınları içinde ilgi görmüştü. Esperanto dilini öğrenmek isteyenler ilk günden beri çeşitli kulüplerde bir araya geliyordu. Bayrağı, umudu ve barışı simgeleyen yeşil-beyaz renkteydi ve beş kıtayı temsilen beş köşeli bir yıldız taşıyordu. Hatta Hollanda, Almanya ve Fransa arasında 3,5 km karelik bir alanda Esperanto dilinin konuşulduğu 'Amikejo' adlı bir ülke kurma girişimi bile oldu. KÖPEKLERLE KONUŞABİLİR MİYİZ?
Çanakkale sokaklarında çok sayıda köpek var. Konuşabilseydik acaba bize neler söylerlerdi? Biliyor musunuz insanların hayvanlarla konuşarak anlaşması fikri yakın zamanda gerçeğe dönüşebilir. Bir araştırmacı, gelecekte hayvan dili tercümesinde kullanılabilecek bir cihaz üzerinde çalışıyor. Hayvan davranışı uzmanı Con Slobodchikoff, on yıldan kısa bir zaman zarfında hayvanların ve sahiplerinin etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayabilecek çalışmalar yürüten araştırmacılardan biri. Kuzey Arizona Üniversitesi’nde çalışan Slobodchikoff, hırlama, havlama ve uluma gibi davranışlarda bulunan köpekleri inceledi. Ayrıca bu hayvanların nasıl iletişim kurduğunu anlamak için yapay zeka kullandı. Bakalım zaman içinde neler olacak. BAĞIRARAK KONUŞANLARA MESAJDIR
Sevgili dostlar, gün geçmiyor ki bağıra çağıra konuşan birini görmeyelim. Hele hele bazı ortamlarda atılan yüksek desibelli kahkahalar var ki etrafı tahrik ve rahatsızlıkta bir numara. Çevrenizde bu tarz kişiler vardır. Medeniyetin ölçüsü sestir. Bir kişinin sadece sesini dinleyerek hakkında birçok bilgi edinebilirsiniz. Sesin yüksekliğini ayarlamak ise size avantaj sağlar. Konuşurken karşı tarafa sakinliğinizi ve zarafetinizi aktarmanız gerekirken yüksek sesle konuşuyorsanız çevrenizdeki insanların sizden uzaklaşmasına neden olabilirsiniz. Bazı ülkelerde yasal olarak engellenen yüksek sesle konuşmak, karşıdan bakıldığında kaba bir görüntü vermektedir. ACI BİR HABER
UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne giren ve Çanakçı ilçesi Kuşköy yöresine özgü 500 yıllık tarihi geçmişi bulunan ‘kuşdili’ olarak da bilinen ıslıkla haberleşme dilinin son öğreticilerinden Nazmiye Çakır, Karadeniz sahil yolunda geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi.