Son senelerde oldukça duyduğumuz ve “Zeytin Ağacı” dizisiyle de görünürlüğü artan bir terapi sisteminden bahsetmek istiyorum. “Aile Dizimi Terapisi”… Benim bu sistemle tanışmam 2018 yılında olmuştu. “Seninle Başlamadı” adlı kitabı okumuştum ve kitabın bitimine denk gelen hafta sonu da Çanakkale’ye “Aile Dizimi Çalışması” yapan bir kişi gelmiş ve bu çalışmaya katılma şansım olmuştu. Benim için çok farklı ve etkileyici bir çalışmaydı gerçekten. Hayata dair bir çok sorumu cevaplayan oldukça güçlü bir çalışmaydı. Bakış açımı oldukça değiştirmişti. Sonrasında da ilgilenmeye devam ettim, araştırdım bu konuyla ilgili. Bu sistemi ve kurucusundan kısaca bahsedersem…
---
Bert Hellinger, aile dizimi yöntemini geliştiren Alman bir psikoterapisttir. 16 Aralık 1925'te Almanya'da doğan Hellinger filozof ve yazar olarakta tanınmaktadır. Aile terapisi ve aile dizimi gibi konularda uzmanlaşmıştır. Hellinger, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1942 yılında 17 yaşında iken savaşa katılmış ve Sovyet esir kamplarında kalmıştır. Savaş sonrasında, Cizvit rahipleri tarafından eğitim görmüş ve Roma'daki Papalık Üniversitesi'nde felsefe, teoloji ve eğitim konularında eğitim almıştır. “Aile Dizimi Terapisi” Bert Hellinger’in 1950'lerde Afrika'da misyonerlik yaparken, Zulu kabilesi halkıyla çalışmaya ve burada gözlemlediği aile yapıları üzerine araştırmalar yapmaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. 1970'lerde, aile terapisi alanında çalışmaya başlayarak kendi terapi yöntemini geliştirmiştir. Hellinger, birçok kitap yazmıştır. Kitapları birçok dile çevrilmiştir ve dünya genelinde birçok kişi tarafından okunmuştur. Geliştirdiği sistemi de detaylarıyla anlatan başlıca kitapları şunlardır: “Sevgi Düzenleri”, “Kabul Etmenin Özgürlüğü”, “Yardım Etmenin Düzenleri”, “Sevgiyle Yükselmek”, “Mutluluğun İki Yolu”, Uzun Bir Yol” Bert Hellinger, 19 Eylül 2019'da Almanya'da hayatını kaybetmiştir. Ancak, aile dizimi yöntemi hala dünya genelinde kullanılmaktadır ve birçok insan için oldukça faydalı olmuş önemli bir terapi şeklidir.
---
“Zeytin Ağacı” dizisinin yayınlanmasından sonra olaylar benim açımdan daha farklı gelişmeye başladı. Kendim için bir çalışma yapmak istedim ve birkaç arkadaşımla toplanıp kendi aramızda deniyelim diye düşünürken işin boyutu değişti ve düşündüğümden daha çok kişi çalışmaya talep gösterdi. Sonrasında ben ayda bir evde çalışma yaparken buldum kendimi. Aslında kendi bilgilerimi ve spiritüel bilgileri birleştirerek yapıyordum bu çalışmayı, sonrasında daha profesyonelleşmeye karar verdim ve eğitimini de aldım. Bu arada sistemi kuran kişinin kitaplarını da okumaya başladım ve giderek daha çok işin içine girdim, sistemi daha derinlemesine anlamaya ve hissetmeye başladım. Bir şeyin içine girdikçe ve o şeye odaklandıkça daha da geliştirmeye başlıyor insan. Farklı şeyler denemek istedim ve çalışmalarda bunları denemeye başladım. Şu an kendi yöntemimle belli aralıklarla yaptığım bu terapi sistemini kullanmaya ve hayatlara dokunmaya, hem çalışma yapan kişilerin hem de kendi içimdeki kişiliklerin şifalanmasına vesile oluyorum. (Takip etmek isteyenler için instagram hesabım) Aile dizimi, psikolojik ve duygusal sorunların çözülmesinde yardımcı olan bir terapi yöntemidir. Bu yöntem, bireyin aile geçmişi ve aile yapısı ile ilgili sorunları ele alır. Aile dizimi, bireyin duygusal ve zihinsel sağlığına odaklanırken, aynı zamanda aile üyeleri arasındaki bağların güçlenmesine de yardımcı olabilir. Çalışmada asıl amaç sorunu görmek ve çözüme odaklanmaktır. Çözüm ise çoğu zaman “sorunu ya da kişiyi kabul etmek ve yüzleşmek” ve “helalleşmek” yoluyla olmaktadır. Aile dizimi, bir grup seansı ya da bireysel olarak gerçekleştirilebilen bir terapi yöntemidir. Ancak ben kendi çalışmalarımda grupla çalışmayı güçlü buluyorum. Çalışma yapan kişi rol verdiği kişileri ve kendisini uzaktan izleme ve dinleme şansına sahip oluyor. Kendi hayatını dışarıdan başka bir insan gibi izliyor ve her şeye uzaktan bakabildiği için sorunları daha berrak bir şekilde görüp büyük bir farkındalık kazanabiliyor. Bu terapi yöntemi bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Eleştirilerin bir kısmı, yöntemin bilimsel olmayışı ve etkililiğine dair yeterli kanıt bulunmamasıdır. Ayrıca, yöntemde kullanılan bazı tekniklerin, aile üyelerini rahatsız edebileceği de düşünülmektedir. Ancak, aile dizimi yöntemi, birçok insan için faydalı olmuştur. Her sistem için yapıcı eleştiriler olduğu gibi olumsuz eleştiriler de olabilmekte elbette. Bu durum sistemin daha geliştirilmesi için gereklidir aslında. Zaten hayatta her şey gelişime tabidir. Dolayısıyla eleştiriler sistemin geliştirilmesine hizmet etmekte ve bilimsel olarak görülmeyen yönleri için araştırılmalar yapılarak nedenleri, sonuçları tespit edilmeye çalışılmaktadır. Kısacası her zaman olduğu gibi “her şey iyiye ve gelişime hizmet etmektedir.”
Sevgiyle… Emel Uğur Kırıcı
---
Bert Hellinger, aile dizimi yöntemini geliştiren Alman bir psikoterapisttir. 16 Aralık 1925'te Almanya'da doğan Hellinger filozof ve yazar olarakta tanınmaktadır. Aile terapisi ve aile dizimi gibi konularda uzmanlaşmıştır. Hellinger, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1942 yılında 17 yaşında iken savaşa katılmış ve Sovyet esir kamplarında kalmıştır. Savaş sonrasında, Cizvit rahipleri tarafından eğitim görmüş ve Roma'daki Papalık Üniversitesi'nde felsefe, teoloji ve eğitim konularında eğitim almıştır. “Aile Dizimi Terapisi” Bert Hellinger’in 1950'lerde Afrika'da misyonerlik yaparken, Zulu kabilesi halkıyla çalışmaya ve burada gözlemlediği aile yapıları üzerine araştırmalar yapmaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. 1970'lerde, aile terapisi alanında çalışmaya başlayarak kendi terapi yöntemini geliştirmiştir. Hellinger, birçok kitap yazmıştır. Kitapları birçok dile çevrilmiştir ve dünya genelinde birçok kişi tarafından okunmuştur. Geliştirdiği sistemi de detaylarıyla anlatan başlıca kitapları şunlardır: “Sevgi Düzenleri”, “Kabul Etmenin Özgürlüğü”, “Yardım Etmenin Düzenleri”, “Sevgiyle Yükselmek”, “Mutluluğun İki Yolu”, Uzun Bir Yol” Bert Hellinger, 19 Eylül 2019'da Almanya'da hayatını kaybetmiştir. Ancak, aile dizimi yöntemi hala dünya genelinde kullanılmaktadır ve birçok insan için oldukça faydalı olmuş önemli bir terapi şeklidir.
---
“Zeytin Ağacı” dizisinin yayınlanmasından sonra olaylar benim açımdan daha farklı gelişmeye başladı. Kendim için bir çalışma yapmak istedim ve birkaç arkadaşımla toplanıp kendi aramızda deniyelim diye düşünürken işin boyutu değişti ve düşündüğümden daha çok kişi çalışmaya talep gösterdi. Sonrasında ben ayda bir evde çalışma yaparken buldum kendimi. Aslında kendi bilgilerimi ve spiritüel bilgileri birleştirerek yapıyordum bu çalışmayı, sonrasında daha profesyonelleşmeye karar verdim ve eğitimini de aldım. Bu arada sistemi kuran kişinin kitaplarını da okumaya başladım ve giderek daha çok işin içine girdim, sistemi daha derinlemesine anlamaya ve hissetmeye başladım. Bir şeyin içine girdikçe ve o şeye odaklandıkça daha da geliştirmeye başlıyor insan. Farklı şeyler denemek istedim ve çalışmalarda bunları denemeye başladım. Şu an kendi yöntemimle belli aralıklarla yaptığım bu terapi sistemini kullanmaya ve hayatlara dokunmaya, hem çalışma yapan kişilerin hem de kendi içimdeki kişiliklerin şifalanmasına vesile oluyorum. (Takip etmek isteyenler için instagram hesabım) Aile dizimi, psikolojik ve duygusal sorunların çözülmesinde yardımcı olan bir terapi yöntemidir. Bu yöntem, bireyin aile geçmişi ve aile yapısı ile ilgili sorunları ele alır. Aile dizimi, bireyin duygusal ve zihinsel sağlığına odaklanırken, aynı zamanda aile üyeleri arasındaki bağların güçlenmesine de yardımcı olabilir. Çalışmada asıl amaç sorunu görmek ve çözüme odaklanmaktır. Çözüm ise çoğu zaman “sorunu ya da kişiyi kabul etmek ve yüzleşmek” ve “helalleşmek” yoluyla olmaktadır. Aile dizimi, bir grup seansı ya da bireysel olarak gerçekleştirilebilen bir terapi yöntemidir. Ancak ben kendi çalışmalarımda grupla çalışmayı güçlü buluyorum. Çalışma yapan kişi rol verdiği kişileri ve kendisini uzaktan izleme ve dinleme şansına sahip oluyor. Kendi hayatını dışarıdan başka bir insan gibi izliyor ve her şeye uzaktan bakabildiği için sorunları daha berrak bir şekilde görüp büyük bir farkındalık kazanabiliyor. Bu terapi yöntemi bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Eleştirilerin bir kısmı, yöntemin bilimsel olmayışı ve etkililiğine dair yeterli kanıt bulunmamasıdır. Ayrıca, yöntemde kullanılan bazı tekniklerin, aile üyelerini rahatsız edebileceği de düşünülmektedir. Ancak, aile dizimi yöntemi, birçok insan için faydalı olmuştur. Her sistem için yapıcı eleştiriler olduğu gibi olumsuz eleştiriler de olabilmekte elbette. Bu durum sistemin daha geliştirilmesi için gereklidir aslında. Zaten hayatta her şey gelişime tabidir. Dolayısıyla eleştiriler sistemin geliştirilmesine hizmet etmekte ve bilimsel olarak görülmeyen yönleri için araştırılmalar yapılarak nedenleri, sonuçları tespit edilmeye çalışılmaktadır. Kısacası her zaman olduğu gibi “her şey iyiye ve gelişime hizmet etmektedir.”
Sevgiyle… Emel Uğur Kırıcı