Bu hafta sizlerin Üveyslerin öğretmeni, tasavvuf yazarı Muharrem Karabay öğretmenimizin Aşk-ı Üveysi 4. Kitabının “Gelecek Hakkında Düşünülmesi Gerekenler” bölümünden direkt alıntı yaparak okumanızı ve düşünmenizi istiyorum.
“... Haritada petrolün yeri belirlendi ve bu arazi İsrail’e satıldı. Bu satılan yerler o kadar önemli ki ileride bunun için savaş çıkarılması gerekiyorsa mutlaka çıkarılmalıydı. Ama dünyada hiçbir ülke Türkiye’yi karşısın alıp, savaşma cesareti gösteremezdi.
O bölgede İsrail’in nüfusunun on katına yakın milyonlarca insan varken. O topraklarda yarım yüzyıl süren terör varken, İsrail o alanda petrol çıkaramaz. Petrol çıkarılması için bu alanların, buralarda yaşayan tüm insanlardan temizlenmesi gerekmekte. Bunu doğrudan yapamaz. Bunun için asıl hedefi şaşırtacak bir ülke bulunmalıydı ve bulundu da. Bunun için İran biçilmiş kaftan. İran’da nükleer tesis var bahanesi ile burası vurulacak ve ortaya çıkan radyasyonu taşıyacak öyle bir rüzgar olmalı ki; vurulan İran’ın güneybatısında yaşayan ve İsrail’den sonra en çok Yahudi’nin yaşadığı İran’da ki İsfahan’a ve İsrail’e asla ulaşmasın, öyle bir rüzgar olsun ki; petrolün üzerinde yaşayanları yok etsin.Diğer bir deyişle İran üzerinden gelecek radyasyonun kendisine en az zararı değil, hiç zarar vermeyecek şekilde hareket eden rüzgar yıllarca arandı ve yapılan araştırmalar sonunda bu rüzgar bulundu.
Şimdi yarattığımız hayali filmin en can alıcı yerine geldik. Filmde İran vuruldu, ortaya çıkan radyasyon kusursuz olarak, istedikleri yönde ilerlediğini hayal edin. Bizi ilgilendiren senaryoya gelelim.Diyelim ki 40 gün havada kalacak olan radyasyona bir şekilde katlandık, corona virüste olduğu gibi, ama 30 yıl toprağın zehirlenmesine, ekim ve dikim yapamamaya nasıl bir çare bulacağız?
Şu anki teknoloji ve bilim ile sudaki radyasyonu asla temizleyemezken, susuz nasıl yaşayabiliriz?Durun hemen ümitsizliğe kapılmayın. Kur’an’da Allah’ımız ne diyor: Bırakın tuzak kursunlar, Allah’ta onlara tuzak kurar.Allah tuzağını çok önceden kurmuş ve hayatımıza sokmuş ama bizlerin haberi yok. Peygamber Efendimiz 1.500 yıl önceden bunun çözümünü anlatmış, öğretmiş, hem de iki hadis ile:
“1. Yarın öleceğini bilsen ağaç dik.”
“2. Kıyametin koptuğunu görsen, elinde yeşil dal varsa dik.”
Daha sonrasında ise Efendimiz radyasyonla kirlenen toprağın bir şekilde temizlenip üretime katılacağı müjdesini de vermekte. Nerede haber vermekte derseniz, kıyamet öncesi haberlerinde. Efendimizin hadisinde apaçık durmakta: Çöller yeşerecek, çöller yeşermeden kıyamet olmaz!”
Kitapta anlatılan asıl hedef ülke neresi hiç düşündük mü?
Kitaba ulaşmak isteyenler için: www.veyselkarane.com
YAZARLAR
Yayınlanma: 20 Kasım 2020 - 09:00
Alıntıdır…
Bu hafta sizlerin Üveyslerin öğretmeni, tasavvuf yazarı Muharrem Karabay öğretmenimizin Aşk-ı Üveysi 4
YAZARLAR
20 Kasım 2020 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir