Bu hafta bazı meslektaşlarımızın tavrıyla ilgili bir yazı yazmak istedim. Sektördeki meslektaşlarımın da ara ara karşılaştığı ve rahatsız olduğu bir konu olan “anahtar savaşları”. Aslında hiç problem olmaması gereken bir mevzudur ancak gayrimenkul işi yapanların öyle ya da böyle mutlaka yüz yüze geldiği, bir portföye çalışan emlakçının mal sahibinin başka bir emlakçı ile çalışmak istemesi halinde bir anda içinden canavar çıkması ve Yüzüklerin Efendisi’nden bir karakter olan Gollum’un yüzüğü görünce gözlerinin dönmesi gibi etrafta “anahtarımssssss” diye dolaşmasına benzer bu durum.
Bizim sektörümüzde anahtarın sembolik bir önemi vardır. Emlakçı anahtarı alınca zafer kazanmış gibi hissederken, anahtarı kaybedince bir anda egosu darbe alır. Kendisini değersiz hisseder, kafasından bin bir türlü düşünce geçer. Nasıl yaparım da o evi yeni gayrimenkul danışmanına yar etmem, nasıl olur da meslektaşımın işine engel olurum, nasıl olur da açıktan o evi önce ben satar veya kiralarım diye planlar yapmaya başlar. Gollum gibi ofisin içinde bir sağa bir sola döner, “anahtarımsssssss, anahtarımmssssss” diye volta atmaya başlar. Artık o dakikadan sonra anahtarı gizliden kopyalayanlar mı, anahtarı vermemek için takla atanlar mı, anahtarın hepsini verir gibi yapıp bir tanesini kendisine saklayanlar mı ararsınız hepsi vardır bizim sektörde. İşin acı yanı da zaten budur.
Oysa bir anahtarı almak kadar iade edebilmek de çok doğaldır gayrimenkul sektöründe. Neticede bir anahtar almak zafer olmadığı gibi anahtarı vermek de bir mağlubiyet değildir. Her gayrimenkul danışmanı her aldığı portföyü işleme çevirecek diye bir zorunluluk yoktur. Bu sebeple işi farklı boyutlarda algılamak ve duygusal davranmak işi profesyonellik boyutundan amatörlüğe ve daha kötüsü itibardan yemeye götürür gayrimenkul danışmanını. 5 liralık bir anahtar için itibardan yemek gibisi yoktur. Müşterisini portföyün yeni sahibi gayrimenkul danışmanı üzerinden portföye götürüp sunum yapmak varken, gizli gizli eve götürmeye devam etmek ve aklınca bu işi yaptığını iddia etmek en basitinden akıl tutulmasıdır. Velev ki düşündüğü gibi diğer meslektaşını ekarte edip bu kiralamayı veya satışı kapattı. Aslı soru bu bir başarı mıdır? Yoksa başarı görüntüsü altında gayrimenkul danışmanının kendi itibarından yemesi midir? Bu işi gerçekten profesyonelce ele alan her gayrimenkul danışmanının tek bir cevabı vardır; bu bir itibar kaybıdır. Kısa vadede kazançtır ancak orta ve uzun vadede büyük bir kayıptır. Tabi kafası kendi meslektaşını aradan çıkartmak üzerine çalışan bir emlakçının olaya bu açıdan bakabilmesi mümkün değildir. Onun için varsa yoksa paradır mevzu. İtibar, güven, dürüstlük gibi kavramlar ise kendi kendine yakıştırdığı altı boş sözcüklerdir.
Verdiğim Gayrimenkul Pazarlama Eğitimlerinde üzerine basa basa durduğum bir konu olan; itibar kazanmak ve itibar yönetmek önemlidir bu sektörde. Saygı görmek istiyorsanız, meslektaşlarınızın size güvenmesini istiyorsanız, bu işi bir meslek olarak yapmak ve kalıcı olmak istiyorsanız itibarınızı asla yerlerde süründürmemeniz gerekir. Tabi insanoğlu sınanmadığı sürece kendine toz kondurmaz, bununla birlikte sınandığı vakit gerçekler gün yüzüne çıkar ki o dakikadan sonra gerçekleri maskeleme gibi bir şansı da kalmaz kişinin. Bu işin Çanakkale’si, İstanbul’u, Antalya’sı veya Bursa’sı yoktur; bu işin her yerde geçerli doğruları vardır ve itibar da bu doğruların en önemlilerinden biridir.
Dediğim gibi anahtar alabilmeyi ve anahtarı iade edebilmeyi olağan karşılayabilen gayrimenkul profesyoneli bu sektörde saygı görür, kendisine güvenilir, söyledikleri ciddiye alınır ve meslektaşları tarafından farklı konumlandırılır. Bu sebeple sektörü sırf para olarak gören ofisler ve danışmanlar belki iş yaparlar, belki kendilerini tatmin ederler ama düşündükleri ölçüde bir itibara sahip olmazlar, olamazlar. Vardırlar ama aslında yokturlar.
Gayrimenkul sektörüne profesyonelce bakabilen ve itibarını koruma konusunda maksimum hassasiyeti gösteren gayrimenkul ofisleri ve gayrimenkul danışmanları ile yollarınızın kesişmesi dileğiyle… Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 22 Aralık 2020 - 09:30
Anahtar savaşları
Bu hafta bazı meslektaşlarımızın tavrıyla ilgili bir yazı yazmak istedim
YAZARLAR
22 Aralık 2020 - 09:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir