Ne güzel bir söz… Hayatımızda birçok kişiye yer açarız ama kalbimizi ise gerçek anlamda sadece aynı duyguları yaşayabildiklerimize açabiliriz. Çünkü kalbimizi açmak duygusal ve ruhsal anlamda çıplak olmak gibidir. Yara berelerimiz, zaaflarımız, mutluluklarımız, endişelerimiz… Her duygu apaçık ortadadır ve biz bütün bu duyguları güvenemediğimiz, anlayacağını ummadığımız kişilere göstermekten her zaman çekiniriz. Bazen incinme korkusu, bazen alay edilme bazen de anlaşılamama ya da dışlanma korkusundan dolayı duygularımızı göstermemeyi tercih ederiz.
Bazen senelerce insanlarla aynı ortamda yaşayıp hiç anlayamadığımızı, tanıyamadığımız görüp şok geçirirken bazen de yarım saatlik bir sohbetle sanki senelerce beraber yaşamışız gibi dostluğun sıcacık hissini yakalarız. Hayat tuhaf ve hep sürprizlerle karşımızda… İnsanlar aynı mekan ve zamanda sanki boyut boyut katman katman yaşıyor gibi… Duygularımız, iç dünyamız değiştiğinde çevremizde değişiyor. Anlamayanlar çok uzakmış gibi hissettirirken ve hayatımızdan uzaklaşırken “an” içinde yakaladığımız küçük hislerle yeni insanları tanımaya ve onlara hayatımızda yer açmaya başlıyoruz.
Her şey o kadar hızlı ilerliyor ki bazen zamanı yakalamak çok güçleşiyor. Bu hızın içinde ise mutlu olmanın sırrı “an”ı yakalamak ve o anın tadını çıkarmak oluyor. Bu seviyeye geldiğinizde de artık olumsuz olan herkesten her şeyden uzaklaşmak ve sadece sizin gibi hissedenlerle bir arada olmak istiyorsunuz. Yanınızda olup sizin gibi hissetmeyen ve düşünmeyenler ise kilometrelerce uzaklaşıyor bir oda içinde sanki. Ve… bunu hissedince yalnızlaşıyorsunuz… “Neden buradayım ve bu insanlarlayım?” diyorsunuz… Bu duygudan kurtulmak için yapılması tek şey gereken aynı hissiyata sahip insanlara uzanabilmek… Bunu nasıl yaparız? Önce düşünerek nasıl insanlar olmasını istediğinizi kurgulayın ve bu düşünceye odaklanın. Bunu yaptığınızda düşünceleriniz bir şekilde o insanlara ulaşacak ve hayatta “tesadüf” dediğimiz olaylarla onları size, sizi de onlara yaklaştıracak senaryolar yaşatmaya başlayacaktır.
Ben kişisel olarak birçok kez yaşadım bu yazdıklarımı. 2007 senesinde İstanbul’ a geri dönüşümde ve 2015 itibariyle burada yaşamaya başladığımda ve daha önceleri de bilinçsizce birçok kez. Aynı duyguları paylaşabileceğim insanları buldum ve dostlar edindim ve hepsi hala hayatımın “iyikileri”. Bence sizde yapabilirsiniz…
Düşünün!
Odaklanın!
Aynı duyguları paylaşacağınız insanları hayatınıza çekin! ;) Emel Uğur Kırıcı
Ben kişisel olarak birçok kez yaşadım bu yazdıklarımı. 2007 senesinde İstanbul’ a geri dönüşümde ve 2015 itibariyle burada yaşamaya başladığımda ve daha önceleri de bilinçsizce birçok kez. Aynı duyguları paylaşabileceğim insanları buldum ve dostlar edindim ve hepsi hala hayatımın “iyikileri”. Bence sizde yapabilirsiniz…
Düşünün!
Odaklanın!
Aynı duyguları paylaşacağınız insanları hayatınıza çekin! ;) Emel Uğur Kırıcı