Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, Babadere, Kocaköy ve Taşağıl mahallelerinde MTN Enerji Elek. Ür. San. ve Tic. A.Ş. tarafından jeotermal kaynak arama amacıyla açılması planlanan sondaj kuyuları için verilen “Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Gerekli Değildir” kararına karşı tepkiler devam ediyor.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ziraat Mühendisleri Odası, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği (EMARÇEP), Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği ve Assos Dostları’ndan oluşan bir grup çevreci, tarım alanlarına zarar vereceği gerekçesiyle projeye karşı olduklarını belirterek, Çanakkale adliyesinin önünde basın açıklaması yaptı.
"Tarım alanlarımızın korunmasını istiyoruz"
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına açıklamayı yapan Yasemin Çakıcı Kolçak, jeotermal enerji santrallerinin çevreye ve insan sağlığına zarar verdiğini belirtti. Kolçak, “Proje kapsamında planlanan 11 sondaj kuyusu, tarım ve mera alanlarına büyük zarar verecektir. Tarım alanlarımızın korunması için bu projeye karşı çıkıyoruz. Jeotermal enerji santralleri, yeraltı ve yüzey sularını kirleterek ekosistemi bozmaktadır” dedi.
Basın açıklamasının devamında;
MTN Enerji Elek. Ür. San. ve Tic. A.Ş. tarafından; Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, İR:17/15 Nolu Ruhsat alanı içerisinde, Babadere, Kocaköy ve Taşağıl Mahalleleri sınırlarında jeotermal kaynak arama amacıyla sondaj arama kuyusunun açılması planlanmaktadır. Arama, üretim ve reenjeksiyon amacı ile açılacak kuyulardan beklenen neticenin elde edilmesi halinde Çift (Binary) Çevrim JES kurulması planlanmaktadır. Proje için Çanakkale Valiliği tarafından 18.04.2023 tarihinde “Çevre Etki Değerlendirme Gerekli Değildir” kararı verilmiştir. Karar, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’miz, Ziraat Mühendisleri Odası, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği (EMARÇEP), Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği ve Assos Dostları’ndan üç bireysel davacı tarafından yargıya taşınmıştır.
Açılan dava kapsamında, bilirkişi incelemesi ve keşfi yapılmış ve bilirkişi raporu davacılar lehine gelmiştir.
11 adet sondaj öngörülen proje alanında tarım alanı ve mera bulunmaktadır. Tarlaların tamamı özel mülkiyete aittir. Şirketin halihazırda Tuzla’da “Babadere JES” adıyla çalışan bir jeotermal enerji santralı var. Şirket mevcut santralına 2. Bir ünite eklemek üzere BABADERE JEOTERMAL ENERJİ SANTRALİ-2 (11,8 MWm/11,5 MWe) için ÇED başvurusu yapmış, “ÇED Gerekli Değildir” kararı almış, karar dava edilmiş ve kazanılmıştır. Şirket bu nedenle BABADERE JEOTERMAL ENERJİ SANTRALİ-2 (11,8 MWm/11,5 MWe) projesi için yeniden ÇED süreci başlatmış ve 06.10.2023 tarihinde Ayvacık İlçesi Tuzla Köyü’nde “Halkın Katılımı Toplantısı” yapılmıştır. Toplantıya katılarak proje ile ilgili itirazlarımızı sunduk. ÇED süreci devam etmektedir.
Bugün davacılar olarak avukatımız Seçil Ege ile birlikte, söz konusu santrale jeotermal akışkan sağlamak üzere planlanan 11 adet sondajın ÇED kararının iptali için açtığımız davanın duruşması için buradayız. Jeotermal Enerji santrallarının ve jeotermal kaynak arama projelerinin çeşitli zararları bulunmaktadır.
Jeslerin zararları:
Yeraltı ve yüzey su kirliliği, ağır metal kirliliği,
Jeotermal kirlilik,
Arazi bozunumu,
Deprem tetiklemesi,
Heyelan tetiklenmesi,
Su kullanımı,
Ekosistemde bozulma,
Görsel bozulma,
Hava kirliliği,
İnsan ve yaban hayat üzerinde olumsuz sağlık etkileri,
Yaşam alanları üzerinde olumsuz etkiler,
Tarım alanı, mera alanı, sulak alan kaybı,
Acele kamulaştırma ile mülkiyet gaspı, mülksüzleştirme.
Tesislerden havaya bırakılan gazlarda karbon dioksit (CO2), hidrojen sülfür (H2S), metan, hidrojen, sülfür dioksit ve amonyak çıkmaktadır. Bu gazlar hem insan sağlığına hem de tarıma zarar vermektedir. Yeraltına geri basılması gerekirken basılmayan akışkanlar derelere, açık alanlara verilmektedir. Bu akışkanlardaki çözünmüş mineraller (ör. bor ve arsenik) yerüstü veya yeraltı sularını zehirlemekte ve tarımsal alanlara ve bitki örtüsüne zarar vermektedir.
Nitekim Aydın yöresinde arazilerde bor, yeraltı sularında yoğun arsenik saptanmış ve bu durum da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından rapor edilmiştir.
Ayvacık İlçemizde halen çalışan 4 adet jeotermal enerji santralı bulunmaktadır:
1. BABADERE JES-MTN A.Ş.
2. TUZLA JES- ENDA A.Ş.
3. İDA JES- YERKA A.Ş.
4. TRANSMAK JES-TRANSMAK A.Ş.
Bölgede, çalışan santralların dışında çok sayıda jeotermal kaynak arama projesi ve jeotermal ruhsatı bulunmaktadır.
Bu projeler dışında, Bakrom A.Ş. tarafından Assos yakınlarında, jeotermal kaynak arama sondajı yapılmak istenilmiş, Büyükhusun Jeotermal Kaynak arama projesine verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararı Kazdağı Derneği, Gülpınar Derneği, EMARÇEP ve 100’ün üzerinde bireysel davacı tarafından dava edilmiş ve dava kazanılmıştır. Şirket yeni ÇED sürecine başlamıştır, süreç devam etmektedir.
Erecek Jeotermal Kaynak Arama Projesi ÇED Gerekli Değildir Kararı da Kazdağı Derneği ve Assos Dostları tarafından dava edilmiş ve dava kazanılmıştır.
Jeotermal kaynak arama projeleri sondaj aşamasında kullanılan kimyasallar ve atıklar nedeniyle çok ciddi çevre kirliliğine yol açmaktadır. Bu nedenle bölgemizde daha fazla sondaj, daha fazla JES istemiyoruz. MTN Enerji A.Ş. tarafından yapılmak istenen 11 adet sondajın ve ayrıca Babadere JES-2 projesinin iptal edilmesini istiyoruz. Bu konuda mücadelemize devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
CUMA ALi SAĞLAM
GÜNCEL
Yayınlanma: 20 Mayıs 2024 - 13:16
Ayvacık İlçesi Tuzla Ovası'nda jeotermal enerji santrali değil, tarım istiyoruz!
Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde planlanan jeotermal enerji santrali projesine karşı çıkan çevreciler, tarım alanlarının korunması gerektiğini belirterek tepki gösterdi.
GÜNCEL
20 Mayıs 2024 - 13:16