1 Eylül avlanma yasağının kalkması ile birlikte balık bollaşmaya başladı ve balığa ulaşımımız kolaylaştı. Bu mevsim yenebilecek, bulunabilecek balıklar nelerdir? Balık tüketiminin insan sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir? Detaylarına bu yazıda yer vereceğim.
Eylül ayının en lezzetlileri; Lüfer, Barbun, Çinekop, Çupra, Sardalya ve Palamuttur.
Balık sağlıklı beslenmenin çok önemli bir parçasıdır. Balık ve diğer deniz ürünleri, sağlıklı uzun zincirli omega-3 yağlarının ana kaynaklarıdır ve aynı zamanda D vitamini ve selenyum gibi diğer besinler açısından da zengindir, protein açısından yüksek ve doymuş yağ oranı düşüktür. Haftada en az 2 porsiyon balık tüketmek sağlığınızı optimize edebilir.
1) Kalp krizi ve felç riskini azaltabilir
Kalp krizi ve felç, dünyada erken ölümün en yaygın iki nedenidir. Balık, yiyebileceğiniz kalp için en sağlıklı gıdalarından biri olarak kabul edilir. Birçok büyük gözlemsel çalışma, düzenli olarak balık yiyen kişilerin kalp krizi, felç ve kalp hastalığından ölüm riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde 40.000'den fazla erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, düzenli olarak haftada bir veya daha fazla porsiyon balık yiyenlerin kalp hastalığı riskinin %15 daha düşük olduğu görüldü. Ayrıca; araştırmacılar, yüksek omega-3 yağ asidi içeriği nedeniyle yağlı balık türlerinin kalp sağlığına daha faydalı olduğuna inanıyor. 2) Beyin Sağlığını Artırabilir
Beyin fonksiyonunuz genellikle yaşlanmayla birlikte azalır. Hafif zihinsel gerileme normal olsa da Alzheimer hastalığı gibi ciddi nörodejeneratif rahatsızlıklar da mevcuttur. Birçok gözlemsel çalışma, daha fazla balık yiyen kişilerin zihinsel gerileme oranlarının daha yavaş olduğunu göstermektedir. Araştırmalar ayrıca her hafta balık yiyen kişilerin beyninin duygu ve hafızayı düzenleyen kısımlarında daha fazla gri maddeye (beyninizin ana fonksiyonel dokusu) sahip olduğunu ortaya koyuyor. 3) İyi bir D vitamini kaynağıdır
D vitamini vücudunuzda bir steroid hormon gibi işlev görür ve Türkiye’de çoğu insanda eksik veya düşük görülür. Balık ve balık ürünleri en iyi D vitamini kaynakları arasındadır. Somon ve ringa balığı gibi yağlı balıklar en yüksek miktarda D vitamini içerir. 113 gram pişmiş somon porsiyonu, önerilen D vitamini alımının yaklaşık %100'ünü karşılar. Morina balığı karaciğeri yağı gibi bazı balık yağları da D vitamini bakımından çok yüksektir ve tek bir çorba kaşığı (15 ml) Günlük Değerin %200'ünden fazlasını sağlar. Fazla güneş almıyorsanız ve düzenli olarak yağlı balık yemiyorsanız D vitamini takviyesi almayı düşünebilirsiniz. 4) Otoimmün hastalık riskinizi azaltabilir
Tip 1 diyabet gibi otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminiz yanlışlıkla sağlıklı vücut dokularına saldırıp yok ettiğinde ortaya çıkar. Çeşitli çalışmalar, omega-3 veya balık yağı alımınının çocuklarda tip 1 diyabet riskinin azalmasına ve yetişkinlerde bir çeşit otoimmün diyabet riskinde azalmalarla bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bazı uzmanlar balık tüketiminin romatoid artrit ve multipl skleroz riskini de azaltabileceğine inanıyor ancak daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır. 5) Depresyonun önlenmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olabilir Araştırmalar, düzenli olarak balık yiyen kişilerin depresyona girme olasılığının çok daha düşük olduğunu bulmuştur. Çok sayıda kontrollü çalışma, omega-3 yağ asitlerinin depresyonla mücadele edebildiğini ve antidepresan ilaçların etkinliğini önemli ölçüde artırabildiğini de ortaya koyuyor. Balık ve omega-3 yağ asitleri bipolar bozukluk gibi diğer zihinsel durumlara da yardımcı olabilir.
Kalp krizi ve felç, dünyada erken ölümün en yaygın iki nedenidir. Balık, yiyebileceğiniz kalp için en sağlıklı gıdalarından biri olarak kabul edilir. Birçok büyük gözlemsel çalışma, düzenli olarak balık yiyen kişilerin kalp krizi, felç ve kalp hastalığından ölüm riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde 40.000'den fazla erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, düzenli olarak haftada bir veya daha fazla porsiyon balık yiyenlerin kalp hastalığı riskinin %15 daha düşük olduğu görüldü. Ayrıca; araştırmacılar, yüksek omega-3 yağ asidi içeriği nedeniyle yağlı balık türlerinin kalp sağlığına daha faydalı olduğuna inanıyor. 2) Beyin Sağlığını Artırabilir
Beyin fonksiyonunuz genellikle yaşlanmayla birlikte azalır. Hafif zihinsel gerileme normal olsa da Alzheimer hastalığı gibi ciddi nörodejeneratif rahatsızlıklar da mevcuttur. Birçok gözlemsel çalışma, daha fazla balık yiyen kişilerin zihinsel gerileme oranlarının daha yavaş olduğunu göstermektedir. Araştırmalar ayrıca her hafta balık yiyen kişilerin beyninin duygu ve hafızayı düzenleyen kısımlarında daha fazla gri maddeye (beyninizin ana fonksiyonel dokusu) sahip olduğunu ortaya koyuyor. 3) İyi bir D vitamini kaynağıdır
D vitamini vücudunuzda bir steroid hormon gibi işlev görür ve Türkiye’de çoğu insanda eksik veya düşük görülür. Balık ve balık ürünleri en iyi D vitamini kaynakları arasındadır. Somon ve ringa balığı gibi yağlı balıklar en yüksek miktarda D vitamini içerir. 113 gram pişmiş somon porsiyonu, önerilen D vitamini alımının yaklaşık %100'ünü karşılar. Morina balığı karaciğeri yağı gibi bazı balık yağları da D vitamini bakımından çok yüksektir ve tek bir çorba kaşığı (15 ml) Günlük Değerin %200'ünden fazlasını sağlar. Fazla güneş almıyorsanız ve düzenli olarak yağlı balık yemiyorsanız D vitamini takviyesi almayı düşünebilirsiniz. 4) Otoimmün hastalık riskinizi azaltabilir
Tip 1 diyabet gibi otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminiz yanlışlıkla sağlıklı vücut dokularına saldırıp yok ettiğinde ortaya çıkar. Çeşitli çalışmalar, omega-3 veya balık yağı alımınının çocuklarda tip 1 diyabet riskinin azalmasına ve yetişkinlerde bir çeşit otoimmün diyabet riskinde azalmalarla bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bazı uzmanlar balık tüketiminin romatoid artrit ve multipl skleroz riskini de azaltabileceğine inanıyor ancak daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır. 5) Depresyonun önlenmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olabilir Araştırmalar, düzenli olarak balık yiyen kişilerin depresyona girme olasılığının çok daha düşük olduğunu bulmuştur. Çok sayıda kontrollü çalışma, omega-3 yağ asitlerinin depresyonla mücadele edebildiğini ve antidepresan ilaçların etkinliğini önemli ölçüde artırabildiğini de ortaya koyuyor. Balık ve omega-3 yağ asitleri bipolar bozukluk gibi diğer zihinsel durumlara da yardımcı olabilir.